Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '12

 
Kategori
Kitap
 

Güneşin Çocukları

Eğitim İle İlgili Kitaplar/Kitap Tanıtma

                                                                GÜNEŞİN ÇOCUKLARI

                                                                        Yazarı: Sevim Ak

Yatılı İlköğretim Bölge Okullarından İzlenimler

09 Eylül 2000 tarihini, yola çıkarken çantamın astarına yazmıştım. O gün henüz bilmiyordum, bu tarihin tutku dolu yolculuklarımın başlangıcı olduğunu.

Bir otobüs dolusu gönüllüyle bilinmeze bir yolculuktu bizimkisi. Çoğu üniversite öğrencisi gönüllüler, sabahın köründe sızlanmadan, az uykulu gecenin yorgunluğunu kimselere hissettirmeden yüklemişlerdi eşyaları otobüse. Hiç basmadıkları topraklarla, önceden sesini, adını, rengini bilmedikleri çocuklarla buluşmaya giderken ilk neyi koymuşlardı çantalarına? Harita. Not defteri. Bir torba şeker. Walkman. Kalın bir kazak. Fotoğraf makinesi.

Aynalıhoca Köy İlköğretim Okulu

Aynalıhoca Köyü, Malazgirt’in 73 köyünden asfalt yola da, suya da kavuşamamış, toprak evleri toza bulanmış köylerinden biri. İki derslikli Aynalıhoca Köy İlköğretim Okulu’nda, beş sınıfın oldum olası ya bir, ya iki öğretmeni olmuş. Okul 1993’te teröre kurban gidip yakılınca, iki yıl okul nedir bilmemiş çocuklar.

1995’te derslikler onarılmış, haydi gelin, denilmiş çocuklara. Çil yavrusu gibi dağılmış çocukları koydun ki bulasın. Erkek öğrenciler iş güç derdine düşmüş çoktan; kızlar büyüdü diye babalar, koca yolu gözlemişler.

159 öğrenciyi toplayan okulun ne suyu, ne tuvaleti varmış o zamanlar. 1997’de okula tayin olan öğretmen, köylülerle, öğrencilerle el ele vermeseymiş; bahçeye içme suyu getirmeseler, tuvaleti, derslikleri, lojman binasını yeniden yapmasalarmış, bugün köyün ilkokulu tarih olacakmış. İnşaat için günlerce Murat Nehri’nin yatağından torbalarla kum taşıyanlar, okul özlemi burunlarında tüten minik köy çocuklarıymış.

Malazgirt Pansiyonlu İlköğretim Okulu

Malazgirt Pansiyonlu İlköğretim Okulu, 8 yıllık zorunlu ilköğretim uygulamasından sonra kurulmuş yatılı okullardan biri. Okul binası, pansiyon binaları, öğretmen lojmanları uzaktan bakıldığında kiremit rengine ve beyaza boyalı sırça köşkler gibi gözükse de inşaat kalitesinin kötülüğünü ancak ayrıntılara bakarsanız anlıyorsunuz. Öğrenci kapasitesi 600 olan okula henüz 338 öğrenci kaydolmuş. 80 köyden gelen altıncı sınıf ve üstündeki gruba eğitim veren okulun kız öğrenci sayısı siz deyin 20, ben diyeyim 25. Çoğu okula en yakın köy olan Aynalıhoca’dan gelmiş. Yoksul köylü, çocuklarının ilk gün okula giderken giyecekleri giysileri bile almakta zorlanmış. Devletin ihale açıp birkaç ay içinde dağıtacağı formalıklar, kazak, pantolon, çamaşır, kitap ve defterler için gün saymaya başlamışlar.

Kümbet Yunus Emre Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

1.125 öğrenci kapasiteli Kümbet Yunus Emre Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, Kümbet Cezaevi’nden bozmaymış. Okulun 11 dersliği cezaevinin hücreleri, yatakhane koğuşlarıymış. Demir parmaklıklar, göğü sınırlı görebilen taş avlu, gri duvarlar değiştirilmeden bırakılmış. Veliler, cezaevi havası çocukları olumsuz etkiler diye bu okula göndermeye çekinmişler. Okula hiç kız öğrenci kaydolmamış. Resim, müzik, beden eğitimi öğretmeni ataması olmamış. Sınıf öğretmenleri, Eğitim Fakültesi yerine Tarih, Veteriner, Ziraat… vb. fakülteleri mezunlarından seçilmiş.

Genç Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

Genç, Bingöl merkezinin güneyine, denizden 1.125 m. yükseğe kurulmuş bir ilçe. Tüm öğretmenlerin erkek olduğu, asık yüzlü, eski bir okul Genç YİBO. Okul çatışmaların olduğu yıllarda kapatılmış, üç yıl ordu karargahı olarak kullanılmış. Ordunun binalara yaptığı yeni ekler okulu büyütmüş. Bu nedenle yatılı ilköğretim bölge okullarının ortalama kapasitesi 520 kişi kadarken, bu okulunki 850’lere çıkmış. Okulun birkaç yıldır kapalı oluşu, önceki yıllarda da güvenlik koşulu nedeniyle öğretmenlerin gelmeyişi öğrenimi iyiden iyiye aksatmış.

Adı Genç, ama öğrencileri pek de genç olmayan bir okul burası. 12-13 yaşında birinci sınıfa yeni kaydolmuşlar, yaşları 20-21’e dayanmış, sakalı bıyığı çıkmış 6-7. sınıf öğrencileri gözümüze çarpıyordu. Okulun yıllardır açılamaması çocukların motivasyonunu, okula bağlılıklarını, okuma, öğrenme isteklerini baltalamış. Çoğu diploma telaşına düşmüş.

Nevzat Ayaz Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

Çankırı’nın Bayramözü İlçesi’nde yüksekokul niyetiyle yapılan binalara taşınmış Nevzat Ayaz YİBO, etrafını kuşatan sarp dağların ortasında yapayalnız kalmış. Bina kurulduktan sonra denetimden geçmiş, çürük, depreme dayanıksız raporu verilmiş. Yüksekokul bu nedenle taşınmamış binaya. Bir süre boş tutulmuş, sonra nasılsa oldubittiye getirilmiş, yatılı ilkokul öğrencileri binaya yerleştirilmiş. Yetişkinler için yapılan okulun sıraları, lavaboları ilköğretim öğrencilerine büyük gelmiş. Uzak, yakın köylerden gelen 350 çocuk barınırmış okulda. Öğrencilerin 150’ye yakını kızmış. 90 öğrenci gündüzlüymüş. 21 derslikli, anasınıflı okulun 14 öğretmeni arasında müzik, resim, beden, İngilizce öğretmeni yokmuş. Spor salonu ve basit bir kütüphane kurulmuş, ama henüz okul henüz bir bilgisayar laboratuarına kavuşamamış.

Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

On gün sürecek Eylül 2001 Projesi için kolları sıvamıştık yine. Mavi Otobüs Ankara’dan yola çıkmış, on iki saat süren yolculuktan sonra Erzurum’a girmişti. Birinci Dünya Savaşı’nda iki yıl Rus ve Ermeni işgalinde kalmış, merkezden bir saat uzaklıktaki Ilıca’nın tarihi M.Ö 4000’lere uzanırmış. Ilıca’daki Yavuz Selim YİBO 1978’de açılmış. 20 derslikli, 106’sı kız 676 öğrencili okulun 54 öğrencisi dışında tüm öğrencileri yatılıymış. Kapalı spor salonu, çok amaçlı salon ve bilgisayar laboratuarına sahip şanslı yatılı okullardan biriymiş. Okul, köylerde yaşayan halkın eğitimini sağlamak, bilinçli tarımı geliştirmek, köy öğretmeni ve köye faydalı diğer meslek elemanlarını yetiştirmek üzere 1940’larda kurulan 20 köy enstitüsünden birinin, Pulur Köy Enstitüsü’nün yerine inşa edilmiş.

Kağızman YİBO ve Ş. Refik Cesur PİO

Kağızman YİBO ve Ş. Refik Cesur PİO yan yana kurulmuş. PİO’nun 945 öğrencisinin 866’sı gündüzlü, 363’ü kızmış. Yabancı dil, müzik, beden eğitimi, coğrafya, vatandaşlık bilgisi, Türkçe öğretmenleri yokmuş. 11 derslikli YİBO’nun ise 447 öğrencisinin yalnızca 81’i kızmış. Bilgisayar henüz bu okula ulaşamamış. Okulların kapısına vardığımızda alışık olmadığımız bir manzarayla karşılaştık. İlçe merkezinde Atatürk İlköğretim Okulu’nun folklor ekibi özel bir gösteri düzenlemişti bizim için. Çardak altına masalar kurulmuş, mis kokulu çaylar, fırından yeni çıkmış kekler hazırlanmıştı. Burada da duyarlı inceliklerin gerisinde bir kadının elini, Olcay Hanımın elini hissediyorduk. Olcay Hanım Avusturya’da piyano eğitimi görmüş, asker eşinin görevi nedeniyle bir süredir Kağızman YİBO’da müzik öğretmenliği yapıyormuş. Müzik öğretmenleri görülmüş şey değil YİBO’larda. Bir ilçede 200 öğrenciye bir müzik öğretmeni kadrosu düşermiş. Müzik öğretmenlerinin hepsi ilköğretim okullarında çalıştırılır, yatılı okullara gelen olmazmış.

Eleşkirt Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

Ağrı, okuma yazma oranı %56,3 olan, ülkemizin eğitim ve gelir düzeyi en düşük illerinden biri. Ağrı’nın içinden hızla geçtik, batıya doğru 34 km. gittik, Eleşkirt’e girdik. Eleşkirt YİBO’daki 1.050 öğrencinin 903’ü erkekti. Okula kapalı spor salonu ve bilgisayar laboratuarı kurulmuştu. Yabancı dil ve müzik öğretmenlerinin bulunmadığı okulda 29 derslikte 26 öğretmen görev yapıyordu. Bir önceki yüzyıldan kalmış duygusu veren eski, nemden duvarları çatlamış, kabarmış okul binasından çıkan sımsıcak bakışlı çocuklar, çocuk değildi sanki. Bizi bir annenin çocuğuna gösterdiği özenle koruyorlar, ağırlamak istiyorlardı.

Sarıkamış, Kağızman, Eleşkirt’in dağ köylerinden gelen çocuklar Kürt kökenli. Anadilleri Kürtçe. Aile içinde Kürtçe anlaşırlar, okula geldiklerinde Türkçe’yi TV’den öğrendikleri kadar konuşurlardı. Okulda anadilini bir yana bırakır, yabancısı olduğu bir dili öğrenir, aynı zamanda o dilde eğitim görür. Kürt çocukların, anadili Türkçe olanlara göre okuma yazmaları geri durumda. 4. sınıf öğrencisinin bir metni heceleye heceleye okuması normal karşılanır. Eğitim gördüğü dilde düşünemeyen çocuk, öğrendiklerini etraflıca kavramak yerine ezbere yönelmeyi seçer. Çocukların derste okuduğum öykümle ilgili sorularıma, tıpatıp benim cümlelerimle yanıt vermeleri ilgimi çekmişti.

Muş Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

2002 Eylül yolculuğumuzun en bakımsız okulu, Muş YİBO idi. 1964’te yapılmış okulun iç, dış boyaları dökülmüş, tuvaletler eskimiş, taşların rengi kaçmış, lavabolar çatlamış, duvarlar nemden kabarmıştı. Okul bu görüntüsüyle insanı boğuyor, karamsar duygulara sürüklüyor, kaçıp gitme arzusu veriyordu. Aldığımız ilk bilgiler de iç karartıcıydı: Bölgede kız çocuklarına yapılan baskı, okuldaki kız-erkek oranına da yansımış. Okulun 570 öğrencisinin ancak 64’ü kızmış. Yabancı Dil, Müzik, Resim, Vatandaşlık Bilgisi öğretmenleri yokmuş. 15 derslikte 16 öğretmen görev yapıyormuş. Çok amaçlı salon, kapalı spor salonu, eli yüzü düzgün çağdaş bir kütüphanesi bulunmayan okula, kapısı kilit altında bir bilgisayar laboratuarı kurulmuş. Okul öğretim yılına moralsiz başlamış, öğretmenlerin bir kısmı tayin istemiş, derslikler toza kire, tuvaletler pisliğe bulanmış; öğrencilerin çoğu formasız; okula gelmeyenlerin sayısı gelenlerden fazla. Derslerin ne zaman başlayacağı belirsiz. Gelenler de başlamış olmak için gelmişler, birkaç güne kadar köylerine dönecek, yarım kalan işlerini bitirdikten sonra geri gelecekler.

Çekerek Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

2002 Ekimi’nin 19’u. Günlerden cumartesi. Güneşin kendini gökyüzünün kralı ilan ettiği gün bugün. Mevsim denen şeye kafa tutmuş, ışıklarını olağanca yakıcılığıyla üstümüze salmış. Yozgat’ın Çekerek ilçesine bu kez yolculuk. 1999’da Çekerek YİBO, ilçenin merkezine, 520 öğrenci kapasiteli olarak kurulmuş. Bu okula 5 sınıflı 23 ilköğretim okulunun 498 öğrencisi yerleştirilmiş. 12 derslikli okulda görev yapan öğretmenlerin hepsi branş öğretmeniymiş. Müzik, beden eğitimi ve sınıf öğretmeni yokmuş. Çocukların ders dışı saatlerini geçirecekleri ne kapalı bir salonu ne de kütüphane kurulmuş. Çekerek YİBO 1999-2000 öğrenim yılında açılmış. Köylerdeki ilköğretim okullarında ilk beş sınıfını tamamlayan, taşımalı öğretim kapsamına alınmayan köy çocukları burada eğitim görüyormuş. Sadece altı, yedi ve sekizinci sınıflar varmış. Okulun 430 öğrencisinin 78’i kızmış.

Ardahan Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

Ardahan’ın okuma yazma oranı % 84’müş. İki YİBO ve üç PİO’su varmış. Ardahan YİBO’nun eski binası kavak ağaçlarının arasına kurulmuş. Dört katlı yeni bina ise eskinin yanındaki çorak alana inşa edilmiş. Okulun ilk günlerinde 1.100 öğrencinin henüz 100’ü gelmiş okula. Aileler yaylalardan inmedikleri için iş gücünden yararlandıkları çocukları henüz okula göndermemişler. Çocuklar tarlada davar peşinde. Okul da çocukları dört gözle beklemiyormuş anlaşılan. Hazırlıklar tamamlanmamış henüz. Duvar boyaları yenilenmemiş, derslikler bakımsız, toz içinde; sınıf kitaplıklarının camları kilitleri kırılmış, haritaların tahtaları kopmuş. Okul kütüphanesindeki kitapların çoğu 1963-73 baskısı. MEB’in 1955-63 baskısı kitapları, ansiklopediler ve milli eğitim mevzuatları doldurmuş tozlu rafları.

Borçka Yatılı İlköğretim Bölge Okulu

Çam ağaçlarıyla örtülü, tepelerindeki sis bulutlarında hayal kahramanların dans ettiği dağ silsileleri arasından akan yeşilimsi Barta Suyu’nu izlemeye başladı Mavi Otobüs. Yol ilerledikçe dağlar arasındaki taşlık alanlar, suyun yatağındaki taşlar irileşti, dingin akan yumuşak su, çağladı taştı. Gürcülerin çoğunlukta olduğu, denizden 125 m. yüksekteki Borçka’ya kadardı yolumuz. Borçka YİBO, 470 Öğrencili, 13 derslik ve 23 öğretmenli bir okul. Okula üç yıl önce gelen bir beden eğitimi öğretmeni çocuklara masatenisi öğretmiş, okul masatenisinde önemli başarılar almış. Müdür muavininin kızı Özge, masatenisinde Türkiye 9.’su olmuş. Okulun girişindeki ’Gururumuz’ çerçevelerine matematik, resim yarışmalarında dereceler alan çocukların resimleri asılmış.

Maçka Esiroğlu YİBO

Hopa-Arhavi-Fındıklı-Ardeşen-Rize-Trabzon sahil yolundan yağmurun karıştırdığı, boz bulanık ettiği denizin peşi sıra yeşil tepelerdeki meyve bahçelerini, teras şeklinde ekilmiş çay bahçelerini seyrede ede Trabzon’un Maçka ilçesine vardık. Maçka Esiroğlu YİBO, yemyeşil dağlar arasındaki bir vadide kurulmuş. Dağların tepeleri sise bulanmış, soluk. Koyu yeşil yapraklar ıslanmadan nemlenmiş. 350’si yatılı 410 öğrencisi, üç rehber öğretmeni olan okulu İMKB yapmış. İnşaat denetimsizliğini, yağmurlar başladığında kesintisiz akan çatı çıkarmış ortaya. Lavaboları, tuvaletleri kirli, öğrencileri toplama bir okul Maçka YİBO Öğretmenler, okulun yetiştirme yurdu gibi kullanıldığından, velilerin ilgisizliğinden, çocukların sevgisizliğe terk edilişinden yakınıyorlardı. Öğrenciler Trabzon’un parçalanmış ailelerinin, yoksul ailelerinin çocuklarıymış. Aileler ekonomik koşullar ya da parçalanmışlıklar yüzünden çocuklarını hafta sonları okuldan almak istemiyorlarmış. Başarı oranı düşük, davranış bozuklukları olan, aşırı eğilimlere kayan çocuklar varmış.

Kemalpaşa YİBO

780 öğrencili Kemalpaşa YİBO deniz kıyısına kurulmuş. Okul, pansiyon, anaokulu binaları kurulurken öğretmen lojmanı düşünülmemiş. Öğretmenler okulun karşısındaki binalardan yer kiralamışlar. Yörenin Merkez İlkokulu 1936’da öğretime başlamış. 1969-70’te Kemalpaşa Ortaokulu olarak devam etmiş. 1983-84’te ilk ve ortaokul birleşerek 60. yıl Cumhuriyet İÖ Okulu olarak açılmış. 1999-2000’de Kemalpaşa PİO olmuş.

Şehit Ümit Kılıç YİBO

Giresun’a bağlı Ülper’in adı ürpermekten gelirmiş. Eskiden ilçenin kurulduğu yerden yük katarları geçermiş. Dere yatağında yol alan tacirler soğuktan ürperirmiş. Ürpermek Ülper’e dönüşmüş zamanla. Ülper’e bağlı 40 köy var şimdi. Şehit Ümit Kılıç YİBO, 7 yıl önce açılmış. Ümit Kılıç 1977’de ailesinin beşinci çocuğu olarak doğmuş. Liseyi bitirdiğinde babası ölünce askerliğini 3 yıl tecil ettirmiş. 1999’da Tunceli’de askerden Çiçekli, mevkiinde bir çatışmada hayatını kaybetmiş. Okula başlangıçta 270 öğrencisi kaydolmuşken şimdi sayı 170’e düşmüş. Anaokulunun on öğrencisi varmış. Köylüler anaokuluna pek sıcak bakmıyorlarmış. Anaokulu öğretmeni, anne babaları eğitmek, okul öncesi eğitime ikna etmek için yerel radyoda programlar düzenlermiş. Resim, müzik, beden eğitimi öğretmenleri yokmuş. Okulun LGS başarısı yüksek değilmiş. Geçen yıl öğretmenler dershanelerle konuşup indirimler sağlamışlar, başarı oranını arttırmışlar. Yedi yılda bir öğrenci Anadolu Lisesi’ne girebilmişken bu yıl 14 öğrenci Anadolu ve Öğretmen Liselerine giriş yapmış. Okulun satranç, atletizm, halk oyunları, kros dallarında birincilikleri var. Fındık Dalı adında bir okul gazetesi çıkarmışlar.

Yazı Köyü İlköğretim Okulu

Yazı Köyü İ. Ö. Okulu’nun 300’e yakın öğrencisi var. Burada anadili Kürtçe olan çocukların çoğu 2.-3. sınıfa gelmelerine karşın Türkçe’yi anlamıyorlar, konuşamıyorlar. 2. sınıf öğrencileri iki yılda tam yedi öğretmen değiştirmişler. Öğretmenlerin çoğu kadrosuz, vekil ya da sözleşmeli. Yazı köyde aileler kızlarını okutmak istemiyorlar. 8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması ilköğretimi bitirenlerin sayısını eskiye göre epeyce arttırmış olsa da liseye giden kız yokmuş.

Kahramanmaraş Merkez YİBO

600 öğrencili Kahramanmaraş Merkez YİBO’da geçecek yeni günümüz. 3. sınıf öğrencilerinin arasında 11 yaşında olanlar dikkatimi çekti. Okula iki yıl, üç yıl geç yazılanlar varmış meğer. Nüfus kağıda 9-10 yaşlarında çıkarılmış çocuklar da cabası. Çocukların önlükleri okulun ilk günleri olmasına karşın tozlu, yırtık, sökük, renkleri atmış.

Müşerref bu okula ilk geldiğinde çok zorluk çekmiş. Günlerce gözünün yaşı dinmemiş. “Bu yaz büyükannemi kaybettik. Hastaydı. Adana’ya hastaneye götürdü, babam getiremedi.” Babası çiftçiymiş. Ben Din Kültürü öğretmeni olacağım. İyi, gelişmiş bir köyde çalışacağım. Oraya anne babamı da götüreceğim.

‘Neden Din Kültürü?’

‘En çok o derste öğrendiklerimi aklımda tutabiliyorum. Adem peygamberin hayatımı sorun anlatayım size. Dua adı söyleyin su gibi okuyayım. Her sene Kur’an kursuna giderim. Büyükannem için hala dua okumaya geliyor komşular. Babam bırakmadı okula ama, annem git, biz idare ederiz, dedi de erken geldim okula.’

Din Kültürü öğretmeninin anlattıklarını masal gibi dinlemek hoşuna gidermiş.

O, bize, ‘Birine yardım edersen, biri de sana eder.” der. Denedim doğru çıktı. Bir adam düşünün der, kırk kere hacca gitmiş ama eli hiç hayra gitmemiş. Bu adam mı iyidir? Yoksa yola düşmüş, yolu kapamış taşı kaldıran mı? Hacca giden dersin demi abla? Değil öteki adam iyidir, der öğretmenimiz. Ben yolda taş görsem diken görsem kaldırırım. Üst kattaki yaşlı-fakir komşularımın odun-kömürünü taşırım.’

İMKB YİBO

Malatya’nın Hekimhan’ı, Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat bölümünde, tarihi Kral Yolu üzerinde yer almış, bugün bozkıra dönüşmüş bir ilçe. 2000 yılında öğretime açılmış 300 öğrencili İMKB YİBO yirmi beş köyden öğrenci alırmış. Eksikleri yüzünden hala devir teslim işlemi bitmemiş okulda öteki YİBO’larda göremediğimiz Psikolojik Danışman ve Sosyal Hizmet görevlisi var.

Çerçiler YİBO

80’i gündüzlü, 360 öğrencili Çerçiler YİBO 2000 yılında açılmış. Öğrencilerini 13 köyden almış. Birinci kademedekiler gündüzlü, ikinci kademedekiler yatılıymış. Yakın köylerden yürüyerek okula ulaşan çocuk çokmuş. Köylerdeki okullar tek öğretmenliymiş, birçoğu da vekil öğretmene emanet edilmiş. Öğretmen bir yıldan sonra okulu bırakınca, çocuklar yeni öğretmene alışma sorunları yaşarlarmış. 6. sınıfa geldiği halde okuma yazma bilmeyen öğrencilerin varlığı köy okullarındaki sorunların derinliğini anlamaya yetiyor. YİBO’ya birinci sınıfta başlayanların başarısı köy okullarından gelenlerden açıkça farklı. Devamsızlık sorunu velilerin çocukları ekin zamanlarında okuldan alıp uzun süre göndermemeleriyle artış gösterirmiş. Çocuklarını Bafra’da çobanlık için hayvan satışı için kiraya veren aileler varmış. Yönetim çözümü çocukları üç haftada bir evlerine göndermekte bulmuş. Çünkü köyüne giden çocuk çeşitli bahanelerle okula dönmüyormuş. İş güç bahanesiyle baba çocuğunu bir hafta okula yollamazsa yöneticiler de çocuğu yalnızca ayda bir gün evine gönderiyorlarmış. Okulu ziyaretimiz sömestr tatilinin hemen arkasındaki haftaydı, yatılı öğrencilerin ancak 70-80’i gelmişti, ötekiler tatili bir hafta uzatmayı kendilerine hak görmüşlerdi.

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..