- Kategori
- Şiir
Gurbetteyim
Gurbetteyim,
Şuurun lambaları sönük,
Şiirin alacakaranlığındayım.
Ateşböcekleriyle dolu bir karanlık,
Ateşböcekleri anılarım
Her şey yalan
Gerçek olan sensin.
Senin kokun, senin saçların ve ben
Gerçek olan bu yanış
Gözlerini kapat
Başın göğsümde dinlensin.
Kendimi ırmağın sularına bıraktım
Bu ırmak sensin.
Gurbetteyim
Şimdi yalnız seni düşünüyorum
Gönlümün bahçesinde senin kokun
Kokuların en güzeli
Aynı şarkıyı söylemek yada
Aynı şarkı olmak kalp kalbe
Sözlerim neden kağıdı yakmıyor aşk ateşim
Şuurun lambaları sönük
Şiirin alacakaranlığındayım.
Gençliğim çölde akıp giden
Başıboş bir ırmaktı
Tekdim
Bir Şubat günü, kalbime göçüp geldiğin ana kadar
Bohçandaki sevgi, umut ve aşkla
Tekdim
Sonra tekrar seni duyuyordum
Bir pınar sesi kadar berrak
Bir kuş cıvıltısı kadar hür
Sen, kalbi gözyaşı kadar temiz
Bir çocuk bakışı kadar aydınlık
Sen bensin, ben senim
Ben hep aynı korkuları,
Acıları, heyecanı hala yaşıyorum
Yıldızsız, cıvıltısız, katran gibi bir gece
Neler çektiğimi anlatamam
Eyyub’un sabrıyla pişiyorum
Şuurun lambalarını artık yak diyorum
Hafta sonunu bekleyemeyecek kadar
Sabırsızım
İstediğin an istediğin yerdeyim
Bir alev denizinden geçilerek varılan vuslat
Kilometrelerce uzakta
Aynı ıstırabı yaşıyoruz
Yalnızsın ve benimlesin
Yalnızım ve seninleyim
Mesih bekler gibi bekliyorum temmuzu
Kalbime şiir işliyorum
Soğuk bir kış günü
Istıraplarıyla yalnız
Koca şehirde yapayalnız
Ben heyecandım, şiirdim
Sen fırtınasız bir yaz akşamı
Fırtınasız bir liman
Biz elest bezminde birbirimizindik
Bu aynada ikimiz vardık
Eriyen, dağılan, kaynaşan ikimiz
Daha yanacağız sevgilim
Gelecek daha büyük, daha derin
Ama vahası olan bir çöl
Göğü yıldızlarla dolu
Seninle başladı,
Seninle bitecek.