Güzel olan güzel kalır

Güzel olan güzel kalır. Dışarıdaki hayat onu değiştiremez. Kendini dışarıda yaşanan pisliklere ve kalleşliklere bulaştırmadan, bozmadan kendini yaşayan insanlar tanıyorum. 

Hergün kötü kabuslara gebe bir işyeri hayal edin. Mutsuz, sorunları olan, asık suratlı üstlerinizin ruh hallerine olan mücadeleniz her sabah 08:00'da başlar ve 18:00 sularında son bulur. Eğitim olarak belki de en zor, en çetin mücadeleyi verip bu pozisyonları hak eden insanlarla bir aradayım. Anlayabilmek, anlaşabilmek, uzlaşabilmek çok önemli , fakat bazen çalıştığım yerde üst pozisyonlarda olanların bedeblerine büyük gelen kıyafetlerinin, tavırlarının, aşağılayıcı konuşmalarının, küfürlerinin ortasında buluyorum kendimi. Birbirlerini çekemeyen, yanındaki bir adım ileri adım attığında acaba çelme mi takmalıyım, taşmı koymalıyım? Soruları ve bitmeyen tilki oyunları. Yakışmayan hareketler. 

Ama tüm bu yaşananların içinde iyi olana, güzel olana tüm bu olumsuzluklar yanaşamıyor. Görüyorum ki sabır en nihayetinde meyve evriyor, kıskançlıklar, oyunlar, senin inandığın değerlere yapılan saygısızlıklar güzel olanı çirkinleştiremiyor, aksine daha güçlü kılıyor... nezaketinden, tebessümünden bir şey kaybetmiyor. Daha çok seviliyor, mevki elde ediyor. 

Son günlerde dayanılmaz bir baskı altında olan çalıştığım yerde çok saygı duyduğum bir insan, istifa etti. Bu onun kurtuluşuydu, her anlamda. Yöneticisinin alaycı tavırları altında, her işi halletmeye çalışan, inandığı değerlere saygısızlık edildiğinde ellerini semaya kaldıran, sabır dileyen güzel insan, istifa etti. 

Başarılı bir üniversitede çok iyi bir teklifle yoluna devam edecek. Demek istediğim; kötü, çirkef, aşağılayıcı bakışları olan, sözleri bulanık insanlar güzel olanı bozamıyor. Duru suyu bulanıklaştıramıyorlar...ve iyi ki de öyle.