Haberleri izliyorum kulaklarım kapalı

2 haftadır memleketteyim, Uzakdoğu'da sahne ve televizyonlarda yer alırken bir Türk olarak da sürekli Türkiyemizi anlatmaya çalışıyorum ki dünyada var olan silk ve etkisiz imajımız biraz da olsa düzelsin. Son 4 yıldır Tayvan'da Çin coğrafyasında güzel bir kariyerin adımlarını atarken Türkiye'yi de yurt dışından izleme imkanına sahip bulunuyorum. Bu 4 senelik zaman içerisinde hakkımda basında da pek çok haber yapıldı ve aynı şekilde TV'lerimizde de belli zamanlarda az da olsa yer aldım. Yaz dönemi ailemi görmek için memlekete geldim ve şöyle bir Türkiye analizi yapmak istiyorum. Göz görür kulak duyarsa elimde yazıyor ve bu satırlar ortaya çıkıyor. Gözlemlediğim bu 4 yıl içerisinde Çin, atılımlarına devam ederken ben memlekete dönüp baktığımda çok fazla bir ilerleme göremediğimi belirtmek istiyorum.Türkiye'ye her geldiğimde gözüme çarpan kavga ve sürekli cinayet kan dolu haberlerden başka birşey pek duymadığımı da sizlerle üzülerek paylaşıyorum. Bu kadar güzel bir coğrafyanın ellerimizde eridiğini içim acıyarak söylüyorum.

4 sene boyunca Tayvan sokaklarında daha kavga görmemişken benim ülkemde daha havalanına ilk ayak bastığımda sözlü tartışma ve gerginlikleri görmeye başladım. Acı bir cümle kurarak yazıma şöyle bir başlangıç yapıyorum. "Ben, bu sene 2010 yılına gelindiğimiz Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yıllardır süren kavgalarla, terör, eğitimsizlik , çarpık siyaset, kötü yönetim ve eklenebilecek onlarca sıkıntıyla boğuşan bir ülkenin evladıyım."

Uzakdoğularda ülkemi anlatmamın da ülkem için çok önemli olmadığını gördüm. Çünkü kandan, cinayet ve terörden beslenen haberlerin bizler gibi gençlerle ne işi olabilir ki? Biz ülkemizi dünya TV'lerinde anlatsak ne önemi var? Sahnede birini silah ile vurmadıktan sonra memleketim haber bültenleri bizi hatırlamayacak ben buna üzülüyorum. Yaklaşık 30 dakikadır haber izliyorum. Özet şöyle: siyaset çatışması, Saadet partisinin iftarında çıkan kavgalar, cinayet ve dolandırıcılık ve Pakistan'dan linç haberi, ayrıca bunun yanına eklenen hır ve gür. Bu mudur Türkiye manzarası? Birazdan da başlayacak yurt dışından kopya TV programları.

Hani bizim ülkemizden gelen başarı haberleri, hani çektiğimiz dev bütçeli filmler, hani yurt dışında adımızı duyuran gençler, atılımlar nerede? Dünya devi olmanın neresindeyiz? Hani benim yurt dışındaki yıldızlarım? Apaçi danslarının haber olduğu Türkiye'de hiç mi birileri olumlu işler yapmıyor? Evet dostlar, acı ama ne yazık ki bu haberlerin yerinde yeller esiyor. Bu tür haber bültenlerini izleyen halk ise geriliyor ve bu da sokağa yansıyor.

Bu güzel ülkeyi o çekiyor bu çekiyor, o şöyle bu böyle diyor. Dağda askerlerimiz bir bir ölüyor. Terör her an patlayacak bir tedirginlikte izleniyor. Sözde Kürdistan tartışmaları ile hala ülkemizin bütünlüğü sorgulanıyor ve hatta siyasiler Kandil'den mesajlar veriyor. Maganda ağzı bile meydanlarda kullanılıyor. Memleketimde eğitim çakılmış, kömür yardımları ile siyaset gemisi yürütülmeye çalışıIıyor, vuran vuruyor kayıran kayırıyor, türbeler halen çare olarak görülüyor, referandum propagandası türbelerde yardım karşılığında oy isteyerek yapılıyor, parası olan rahat gemisini yürütüyor, en çok izlenen programlar bile kopyadan ve en çok izlenen film dahi küfürden öteye geçemiyor. Belki onların farkında bile olmadıkları şu sıralarda bir genç çantasını toplamış memleketinden ayrılma planları yapıyor. Fuzili'den bir söz ile bitirelim "Konuşsam faydası yok, sussam gönül razı değil."

Tüm bu manzaraya inat biz çalışmaya devam edelim ki bu durumun önüne set çekelim. O yüzden pes etme Türkiyem, güzel günlerin de olacak.

Saygılarımla

Rifat Karlova

www.rifatkarlova.com