Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Güncel
 

Habertürk mü hain, Çerkesler mi?

Habertürk mü hain, Çerkesler mi?
 

Habertürk televizyon kanalına tepkiler aşağıdaki metinle somutlaştırıldı.
Çerkesler soruyor: ABD patentli etnik çatışma merkezlerinin yeni çalışma alanı biz miyiz?

"Habertürk televizyon kanalında 19 Aralık 2007 Çarşamba günü yayınlanan, yapımcılığını ve sunuculuğunu Erol Mütercimler'in yaptığı "Aynanın Arkası" isimli “Çerkes ihaneti” ni tescilleme programını kınıyoruz.

Böylesine yaşamsal bir haksızlığın Çerkes toplumunda oluşan tepkiler nedeniyle bir sonraki programda “derin üzüntülerle” geçiştirilmesini de ikinci bir hata olarak değerlendiriyoruz. Bu durum, başları sıkıştığında ağızlarından düşürmedikleri “demokrasi, özgürlük” gibi kavramlar konusunda ne derece samimi olduklarını da gösteriyor.

Gereksinim duydukları her zaman bir düşman yaratma yetenekleri gelişkin güç odaklarının, bu yayını özellikle bu dönemlerde yapmasını manidar buluyoruz. Maskeleri düşmüştür.

Sürgün ve soykırıma tâbi tutulan Çerkes toplumunun, yaşadığı her toprağı yürekten sahipleniş biçimlerini, direnişçi ve saygın tarihini bilen bizler, Çerkes toplumuna yapılan saygısızlık üzerinden Türkiye toplumu içerisinde kitle tabanı bulma ve provakatif zemin yakalayabilme oyununa izin vermeyeceğiz.

Çerkes toplumunu gözden çıkarma sinyalleri veren bu cüretkar tutumun boşa çıkarılması ve Türkiye coğrafyasında yer alan farklı renklerin barış içinde, eşit ve güvenli yaşamaları için her çabanın yanında olacağız.

Türk kimliğini egemenlik aracı olarak körelten/çarpıtan, Kürtler’e “kart kurt”, Aleviler’e “mum söndücüler” diyen, Lazlar’ın şivesiyle alay eden, Çerkes Ethem’in kişiliğinde Çerkesler’i hainlikle yaftalayan, Ermeni ve Rum kimlik tanımlarını küfür olarak kullanan anlayış, şimdilerde Çerkeslerin kapısına yüklenme derdindedir. Yarın ise başka bir kimliğin.

Kimi zaman halkları aşağılayarak, kimi zaman farklılıklarımızı kardeş kavgasına dönüştürerek çıkarlarını korumak istiyorlar. Her gün farklı şekillerde, farklı maskelerle karşımıza çıkıyorlar. Kimimiz baskıya boyun eğdi, kültürünü, tarihini unutmaya çalıştı. Kimimiz kendinden olmayanı aşağılayıp üste çıkmak için çırpındı. Bizler boyun eğdikçe ufaldık, ufaldıkça yok sayıldık. Oysa hepimiz bu toprakların zenginliğiyiz. Yeri gelir kemençe ile coşar, yeri gelir kaval ile hüzünleniriz. Düğünlerde kol kola halay çeker, horon ederiz.

Tüm bu zenginlikleri bizler yaşatıyoruz ama kaderimiz ortak. Yok sayılıyoruz! Oysa ki bizler farklılıklarımızla yanyana, kardeşçe, barış içinde, insanca ve onurumuzla yaşamak isteyen “çoğunluğuz.”

Bu saygısızlık, sadece Çerkes toplumuna değil, hepimize yapılmıştır. Farklılıkların demokratik ve özgür geleceğini tehdit edenlerin oyunları, farklılıklarla dost kalarak ve dostluklarımıza sahip çıkarak bozulabilecektir.

Bu güzel topraklara rengini veren her halkı, bizimle aynı özlemi paylaşan tüm kurumları, aydın ve sanatçıları bildirinin imzacısı olarak bizlerle birlikte olmaya çağırıyoruz.

EŞİT VE BİR ARADA YAŞAMI SAVUNAN HALKLARIN DOSTLUĞU GİRİŞİMİ olarak, bu konuda da dayanışmaya hazır olduğumuzu kamuoyumuzun bilgilerine sunuyoruz.

Halkların Dostluğu Girişimi
“Kardeşlikten Dostluğa”
ÖNEMLİ NOT: “Halkların Dostluğu Girişimi” Dışından Katılıma Açık Bu Bildiri, İmzacısı Olan Diğer Katılımcıları ile de Deklere Edilecektir."

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..