- Kategori
- Şiir
Hadi durma vur..

Kapıldı isen bir rüzgarın gürültüsüne, hadi durma;
Tepeden tırnağa delik deşik et kevgire döndür bedenimi...
Batır üzerimdeki güneşi.
Bir daha doğmamak üzere batır.
Kurtulacaksan acılardan
kurtul kurtulabildiğin kadar..
kızıl esmere boyanmış çehrenle,
Maviye övgüler yağdıran kaleminle
Bildiğim, bilmediğim yüzünle,
Lal ve gül renginle düş peşime vur..
Vur vurabildiğin kadar..
İçinde yuva kurmuş nefretinle vur
İki dünyaya ayrılan hayat adına
İki parçaya ayrılan dünya adına
Soluğun kesilinceye kadar vur...
Yagdır lanetlerini Dante gibi Ovidius gibi
Yağdır yağdırabildiğin kadar..
Ama sen sonkez, gel beni dinle;
Eğil de bak henüz görmediklerine.
Meleklerin şarkısıyla yerde secde et düşün...
O gün geldiğinde,
Güneş dürüldüğü yıldızlar söndüğü zaman
Şeytanın sözünün bittiği,
Dağlar yürüyüp hayale dönüştüğü zaman
O fırtına yığını içinde,
Koklaşan bülbüller sustuğu zaman,
bil ki,
Versen bile canını alan bulunmaz..