Hadi içelim (İçiyorsam sebebi var)

Saat 22.00 ile 06.30 arasında ülkenin hemen her yerinde “içki satışı” yasaklandı.

Dünyada sanki her şeylerini örnek alıyor ve uyguluyormuşuz gibi birçok ülkede de aynı yasaklar var diyoruz.

Geçin bunları geçin.

İçki satışı zamanları bahane edilerek aslında hedeflenen içkinin tamamen yasaklanmasıdır, ufaktan ufaktan alıştırılmaya çalışılıyor o kadar…

Anayasanın bilmem kaçıncı maddesi gereğince sadece düzenleme yaptık, demek yeterli mi?

Bir kere böyle bir maddeyi Anayasaya koymak, eskiden geliyorsa bile hala orada tutmak insanlık adına başlı başına utanç verici yani yanlış, yanlışta ısrarın ne anlamı var.

***

Konuyu Diyanet Başkanı ile Yeşilay Başkanına soruyorlar. Sanki kendi cenahları sütten çıkmış ak kaşıklarmış gibi ne kadar kötülük var hepsinin sebebidir, demişler.

Var mı böyle bir şey; her iki makam sahibi da elbette “içki” kötüdür ve tüm  “kötülüklerin anasıdır” diyecekler, ne bekliyordunuz ki? İktidarınızın varlığında “döt” isterim aksini söyleyecek…

***

Efendim yapılan bilimsel bir gerçeği aktaracağım sizlere, tamamen gerçek sayılardır, üstelik devlet kaynaklıdır. İsteyenler gazete arşivlerinden bulabilirler. Lütfen din referans alan araştırmalara taviz vermeyiniz, zira onlar bunlardan besleniyorlar.

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde tek başına hemen her saatte içki içenlerin sayısı yüz binde sadece ve sadece 11 (on bir) kişi,

Gündüz çalışma saatlerinde okul zamanlarında uluorta içki içmeye kalkanların sayısı ise maalesef bir milyonda 8 (sekiz) kişiymiş…

Ayrıca ülkemiz genç nüfusunun %84 ü hiç içki içmiyormuş…

***

Demek ki orta yaşlılar ve yaşlı vatandaşları öyle bezdirmişsiniz ki hayattan, gına gelmiş kendilerine içkiye vermişler…

Asıl sorulması gereken soru şu; “neden içki içiyoruz?”

Şunu herkes bilmelidir, birilerine kötülük etmek hır çıkarmak saldırmak için hiç kimse “içki” içmez.

Aşırı tuz kullanmak şeker çikolata yemek nasıl bir alışkanlık ve zararlı ise “içki içmek” de bir alışkanlığın ürünüdür.

Her şeyin aşırıya kaçılmasında olduğu gibi içkinin aşırı kullanımı da zararlıdır.

Ne gariptir ki bu ülkede; İlaçların bile üzerinde “aşırı dozda alınması halinde hayati tehlikeler yaratabilir” diyor ancak içki şişe ve ambalajlarının üzerinde böyle bir kayıt bulunmuyor. O yüzden diyorum ki öncelikle; İçki kullanımını ve satışını yasaklayacağınıza önce şişe ve ambalajlarda böyle bir kaydın olmasını sağlayın…

Hoş sigara kutularının üzerine “sağlığa zararlı ve öldürücüdür” yazdınız da ne oldu 13-15 yaşındaki özellikle kız çocukları sokaklarda kafelerde fosur fosur sigara içiyorlar…

***

Diyelim ki mesleğiniz benim gibi Bankacı, sık sık seminerlere veya toplantılara çağırılırsınız. Ülkenin her tarafından gelen onlarca yüzlerce meslektaşınızla yan yana gelirsiniz.

Gittiğiniz yer bir oteldir, evinizden çoluk çocuğunuzdan ve sevdiklerinizden uzaktan sadece aynı mesleği paylaşan arkadaşlarınızla birliktesiniz.

Otel, seminerin toplantının yapıldığı yer ve yemek yiyeceğiniz lokanta arasında mekik dokursunuz.

Dostlarınızla kaynaşmak, hatta çoğu ile yeni tanışmak zorundasınız. Böyle zamanlarda daha sosyal daha kıdemli olan meslektaşlarınız yemekli toplantılar düzenlerler.

Eğer sosyal sorunlarınız bayansanız kocanızın kıskançlığı yoksa kadın erkek ayırt etmeden bu toplantılara iştirak edersiniz…

Hiç kimse size zorla gelin de demez giderseniz de zorla içki içmenizi istemez. Yerseniz de içerseniz de sadece kendi arzu ve aklınızla yaparsınız.

Senelerce bu toplantılara seminerlere iştirak ettim, içki de içtim çatlayıncaya kadar yemek de yedim. Konferanslarımda katılımcıların davetlerini kıramam yine katılırım.

Yemin billah ediyorum bugüne kadar içki içen bir tek kişi ne benim ne arkadaşlarımın kalbini kırdı. Hiç olmaz mı olur böyle şeyler ama akıl var mantık var bunlarda sorunlara çözüm üretmek için var.

***  

Anlattığım bir mesleki ortam ancak herkesin dünyası yaşadığı yer değil k, uzakta çok uzakta olan dostları akrabaları var, kırk yılda bir yan yana geldiklerinde adam gibi yemek içmek kutlamak istiyorlar, adam gibi yiyip içmesinler dostluk misafirlik örneği göstermesinler mi?

***

Diyeceksiniz ki bizde toplanıyoruz ama içki içmiyor alkol almıyoruz, haklısınız zaten demokrasinin ve özgürlüğün güzelliği de burada değil mi?

Nasıl öleceğime siz karar verebiliyor musunuz da ne yiyeceğime ne içeceğime giyeceğime, benim için neyin iyi neyin kötü olduğuna siz karar veriyorsunuz?

Siz “ayran” içerek cennete gidin bizler içki içerek alkol tüketerek cehenneme gidelim size ne?

Sizi millet sadece ve sadece Başbakan olarak seçti, bu halk sizi yaratana (Allah’a) elçi atamadı ki?

***

Bir başka ve gerçek şu; Bu ülkede çok büyük bir kesim sizin bu tür kararlarınızı insanların iyiliği çocukların geleceği ve inancınız gereği olduğuna inanmıyor. Cenahınızın dışında hiç kimseye kesinlikle güven vermiyorsunuz?

Zira gelmeden önce de geldikten sonra herkes Türkiye Cumhuriyetinde dinin siyasete egemen olmasından yana tavır takındığınızı ve dini ağırlıklı yönetim biçimini benimsediğinizi, hatta şeriata sıcak baktığınızı biliyor.

Bugüne kadar ki eylemlerinizin tamamı bunu ispatlar yönde oldu, yalan mı?

Daha dün ülkenin Başkentinde bir belediyenizde eline megafonu alan bir belediye görevlisi metrodaki vatandaşlara yönelik “ahlaka uygun davranın” diye anons yapıyor, insanlara ayar vermeye çalışıyor. Ne hakkınız var?

İçki sigara yasağı çocukların ahlakını bozuyor kötülüğe davetiye çıkarıyormuş, bütün bu kararlar uygulamalar çocukları korumak amacıyla alınmışmış…

Siz onu benim “küçük oğlumun” külahına anlatın! Ayinesi işidir kişinin lafına bakılmaz…

Ortalıkta sahtekârlık, dolandırıcılık, hırsızlık, din sömürücülüğü, din tüccarlığı, fuhuş, tecavüz, şiddet, saldırı, ülkeye ihanet almış başını gitmiş, bunların hiçbiri gençleri kötülüğe meyil ettirmiyor ama içki tüm kötülüklerin anası…

Dinimizi sömürenler din tüccarları “içki mi içiyor?”

Ne güzel şarkıdır “İçiyorsam sebebi var” isterseniz bir dinleyin…

Erdoğan ÖZGENÇ