- Kategori
- Felsefe
Haksızlığa uğramış insanların çığlığıdır...
20 yıl! Tam 20 yıl!
Gecesini gündüzüne katarak!
Her şeyden soyutlanmış tam 20 yıl!
Kendisinden, ailesinden, akrabalarından, dostlarından, arkadaşlarından, bebelerinden soyutlanmış tam 20 yıl!
Mevsimlerden habersiz tam 20 yıl!
Geceyle gündüzden habersiz tam 20 yıl!
Hem sevgiyle.
Hem saygıyla.
Hem gönülden.
Beklentisiz.
Ölümüne...
Tam 20 yıl...
Gençliğini yaşayamayan bir grup insan…
Fedakar, vefakar, emektar.
Bütün imkanlara rağmen, imkansızlıklar içinde yaşanmış 20 yıl!
İçimizde büyüttüğümüz devin, aslında bir cüce oldu€unu bilmeden.
İnsancıl değerlerden ne kadar uzak olduğunu bilmeden...
Varamamışız...
Farkına varamamışız.
Gidiyoruz işte!
Gidiyoruz...
Bir zamanlar sizin gitti€iniz gibi...
Kolumuz kanadımız kırık.
Öyle söylemiştiniz... "Kolumuz kanadımız kırık gidiyoruz buralardan..."
Şimdi biz gidiyoruz...
Hem de paramparça…
20 yıldır hep olduğu gibi… Yarınımızı göremeden...
Gidiyoruz...
Yanlışsa... Eğer yanlışsa... Hakkımızı aradık. Hakkımızı aramak gibi bir yanlış yaptık.
Birlik ve beraberliğin korunması adına...
"Haklarını aramayanlar, gün gelir haklarıyla birlikte onurlarından da
Olurlar." düşüncesinden hareketle...
Siz kesip attınız.
Bir tırnak gibi kesip attınız.
Kıymığı çıkarmadınız...
Siz o kıymığı çıkarmadınız...
Etle tırnak arasına giren o kıymığı çıkarmadınız...
Siz kıymıkla yaşamaya devam ettiniz...
Acısını yaşayarak.
Zararına…