Halepli Abdürrahim Efendi

Merhaba sevgili mizah ve blog sever dostlarım. Okuduktan sonra deliler gibi güleceğinize ve salyalar saçarak etrafınızdaki insanlara anlatacığınıza emin olarak fıkramı anlatmak istiyorum sizlere . Bu aralar gülmeye ihtiyacımız var biliyorsunuz değil mi? Aslında ben şuanda gündemde olan bir konuyu yazacaktım ama buna karar verdim. Hani şu bir partinin oy için çamaşır makinesi dağıtma mevzusu vardı ya onu yazacaktım. Yazacaktım ama yaza yaza yaz geldi derelere kaz geldi, daha da yazacaktım mürekkebim az geldi :)) Yani şu saatte bile espiri yapıyorum ya daha da bana dokunmayın derim =)))

Birgün Halepli Abdürrahim Efendi uzun entarisi ile dolaşır, altına don
giymezmiş. Bir gün Halep çarşısında dolanırken şiddetli bir rüzgâr
çıkmış, entari havalanmış, Abdürrahim Efendi'nin açıkta kalanı
herkes görmüş. Bu uygunsuz durumu kadıya şikayet etmişler.
Dava görülmeye başlamış. Kadı kimlik tespiti yaparken sormuş:

'Evli misin?'
'Evliyim.. Dört karım, dört de cariyem var..'
'Kaç çocuğun var?'
'Dur hele Kadı efendi düşüneyim?' Halepli Abdürrahim Efendi başlamış
düşünmeye, düşünürken de parmak hesabı yapmaya.
'Birinci karıdan altı çocuk.. İkinciden dört çocuk.. Üçüncüden iki
kızım var ellerinden öper..'
'On iki etti.. Başka?'
'Küçük karıdan da üç çocuk.. Cariye kullarından ikişer çocuk daha..'
Bizimki sadece sayı söylüyor.. Hesabı Kadı yapıyor..
'On dokuz etti.. Başka?'
'Başka yok Kadı efendi.. Hanımlardan üçü hamile.. Cariye kullarından
da ikisi yüklü..'
'Yani beş çocuk daha yolda..'
'Sayende Kadı efendi.
Halep Kadısı bu ifade üzerine biraz düşünmüş, uzun, kır sakallarını
karıştırmış. Karşısında boynu bükük duran Abdürrahim Efendi'ye uzun
uzun baktıktan sonra 'Yaz kâtip' deyip hükmünü açıklamış;

'Halep'de mukim, Abdülmecit'ten olma Razıya'dan doğma Abdürrahim
Efendi'nin don giymeye fırsat bulamadığından beraatine..'

:)))) hayatınız hep neşe ile geçsin.

Kaynak : http://groups.google.com.tr/group/acikalan?hl=tr