Halkım bizi kandırıyorlar!

GÖSTERGELERİN tırmandığını görenler, "Enflasyon iki rakama çıktı mı?" diye soruyor.

Evlerin mutfakları alev alev... Ankara Ticaret Odası Başkanı sayın Sinan Aygün, fiyatları yüzde yüzün üstünde artan gıda maddelerini göstererek televizyonda haykırıyordu:
"Uydurma enflasyon rakamlarıyla halkı aldatıyorlar!"

Sayın okurlarım; Ben de bu açıklamaya katılıyorum.

Kıyıda köşede ne varsa satarak, elin yabancısına avuç açarak, gırtlağımıza kadar borca batarak durumu 5 yıl idare ettik, enflasyonu düşmüş gibi gösterdik. Halkı uyuttuk, aldattık.

Fakat artık deniz bitti, enflasyon canavarı tekrar uyandı. AKP’nin kendi yandaşlarına yarattığı "saadet zinciri" kopuyor! Seçimde üç torba bedava kömüre, birkaç kilo kuru fasulye ve pirimçe bir-iki paket makarnaya tav olan dar gelirli vatandaşları şimdi daha büyük acılar bekliyor.

İlk dalgaları görülen ekonomik sıkıntıların faturasını, daha çok onlar ödeyecek! Bunları okuyorsan bunu iyi bil.

Gelen zamlar karşısında en çok sen ezileceksin. "Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır"

diye bir atasözümüz vardır ya... Bu da öyle bir şey işte! Akpartinin Uyguladığı ekonomik programın özeti şuydu:

"Ekonominin tamamını ucuz ithalata bağla, dünyanın en yüksek faizini ver, döviz kurunu aşağı bastır, enflasyon ve faizler düşsün."

Ekonomistler böyle söylüyor…

Bu tür uygulamalarla "saadet zinciri" birkaç yıl devam eder, ekonomi düzelmiş gibi görünür ya da böyle görüntüsü verilir, halkımızın yüzde 46.7’si de işlerin iyi gittiğine inanır, oylar toplanır.

Ya sonra ne olur biliyor musunuz halkım? Saadet zinciri kopar, iki ucundan zincire asılanlar yerle bir olur! Ezilir.

Ekonomiden anlayanlar gerçek enflasyon rakamlarının, açıklanandan çok daha yüksek olduğunu belirtiyor. Doğru yazan, halkını seven Köşe yazarlarına göre, "Türkiye içeriden ve dışarıdan yanlış bilgilerle kuşatılıyor, halk sindirilmek isteniyor, örtülü faşizm yavaş yavaş ortaya çıkıyor!"
Ülkenin akıllı insanları, iktidardaki muhteremleri hep uyarıyor ama bunlara öğüt vermek, ölüye ilaç vermeye benziyor.

Hiç, ama hiç etkili olmuyor!

Sen ezilecek olanlar, yarını düşünmüyorsun, çocuklarım bu asra uygun okuyabilecek mi, bir meslek ve iş sahibi olabilecek mi, sen akşamları evine ekmek götürebilecek misin düşünmüyorsun.

Kapının önüne konan sadakalar seni uyuşturuyor. Kahvehane müdavimleri (istambilciler) iyi bilirler, “ Başarılı olmak, iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli akıllıca oynamaktır.” Şunu iyi bilin ki; bugün yönetimde olanlar kötü eli iyiye çevirmek şöyle dursun, kuvvetli kartları bile oynayamıyorlar.

Ben iyi bir satranç oyucusuyum, bir de ondan bir benzetme yapayım
Şimdi kendilerini çok güçlü görenler unutmasınlar ki,

"Oyun bitince, şah da, vezir de, piyonlar da aynı kutuya konur!"

Kutuda hepsi eşittir.Güçsüz bir tahta parçadır.