Halkın beklentisi önemlidir

Milliyet gazetesinde okudum. Şehit Osman Çelik'in cenaze töreninde 'Cenaze Marşı' çalan askeri bandoyu susturan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay “Protokol ağırlıklı törenlerde, kentlerde askeri bandonun Cenaze Marşı çalması doğal olabilir. Ancak burası küçük bir köy ve insanlar acılarını yaşamak, evlatlarını tekbirler, dualarla son yolculuğuna uğurlamak istiyor. Buna saygı göstermek gerekiyor.  Ben de insanların bu beklentisine cevap vererek gereğini yaptım ve bandonun marş çalmamasını istedim" dedi…

Peki nedir protokolun katıldığı cenazelerde çalınan müzik?

Cenaze Marşı.

Bu müzik ünlü Polonyalı piyanist ve besteci Frederic Chopin'in eseridir

Kendi kültür birikimi çerçevesinde ölümün hüznünü anlatan bir eserdir. Bize doğal olarak şık gelmiyor açıkçası. Çünkü kulağımız seksen sene de geçse alışmadı, 180 sene de geçse alışmayacak.

Hele köy yerinde can sıkmaktan başka hiçbir şeye yaramaz. Bakan Günay belki doğrusunu yaptı ama yeri de değildi.

Çünkü bu hareketi yapacağına bir tedbir olarak talimatla düzeltseydi daha iyi olurdu. Çünkü hala anlamadığımız, anlam veremediğimiz bir şey Cenaze Marşı, keza saygı duruşu için verilen komut da öyle!..

Eleştirmek değil düzeltmek düşer makam sahiplerine!..

Mesela Mozole nedir?

Mozole; büyük, gösterişli mezar, anıtkabir…

Anıtkabir (Mozole bölümü)

Mozole : Anıtkabir'in en önemli bölümü olan mozoleye çıkan 42 basamaklı merdivenlerin ortasında "Hitabet Kürsüsü" yer almaktadır.

Bize ait bir şey mi? Asla değil. Ama yapmışız işte!...

Batı Kültürün dayatmaları.

Bu Rektör’de böyle, Dekan’da böyle, daha sayamadığımız bir çok şeyde var. Manasını bile bilmiyoruz. Bilgisayarı bile Türkçeleştiremedik.

Bakan belki halkın beklentilerine tercüman olmak istedi. Siyasidir. Beslendiği kaynağa hoş görünmek ister ama onun ötesinde demek ki, içinde oluşan tepki bize benziyordu. O da o anda refleks olarak o talimatı verdi.

Aslında halkın beklentisini dikkate almak önemlidir. Dikkate almayanlar  o makamlara gelemezler. Defalarca yazdım.

Mesela ben salon düğünlerine hala alışamadım.

İki tak tak bir şakşak başlıyor millet Allah’ına oynamaya ne sohbet ne muhabbet kafamız ne iduğu belirsiz müzik gibi bir şeyle allak bullak oluyor. Yallah, düğün bitti.

Çok şeyi usulüne uygun bir şekilde sorgulamalıyız…

İlle de politik gözlükle değil, ideolojik gözlükle değil, kendi gerçeğimizden hareketle sorgulamalıyız.

Şehit cenazesinde olmaz bu iş.

Sevgi ve saygılarımla…