Hangisi doğru yolda?

Başbakan mı doğru yolda?

"Hizmet grubu" mu doğru yolda?

Sahi hiç düşündünüz mü bunu?

Hani bir şarkı var dillerinde:

“Beraber çıktık biz bu yollara

Beraber ıslandık yağan yağmurda...” diye...

Bunu en çok Başbakan söylüyor.

Ve her söyleyişinde benim aklıma halk değil başkaları geliyor.

Ve bugünlerde işe epey de halüsülasyon karıştı bir de!

Hapishanede rüya görmeler falan...

Kimler geliyor biliyor musunuz aklıma?

CİA geliyor örneğin...

MOSSAD geliyor...

Fetullah Gülen geliyor.

Siirt seçimleri geliyor.

Siirt seçimlerine hile karıştırılması geliyor.

Bu arada Deniz Baykal geliyor.

Siirt seçimlerinin yenilenmesi geliyor.

Muhtar bile olamayacak Recep Tayyip Erdoğan’ın oradan aday gösterilmesi geliyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın bu adaylığı içine sindirmesi geliyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı geliyor.

Başbakanlık başlangıç konuşmalarında halka seslenişi geliyor.

En mülayim cümlelerle konuşup sonradan ayrıştırıcı kesilmesi geliyor.

Ama bir türlü halk gelmiyor!

Gelmiyor ya!

Halkçı olmayan birisi neden halkla yola çıksın ki?

Peki, neden kapıştı bunlar öyleyse?

Ganimeti paylaşamadılar da ondan!

Beni en çok da bunların "aşırı Müslüman" geçinmeleri düşündürüyor.

Bir ara diyorum ki bunların asıl amaçları halkı Müslümanlıktan soğutmak!

Başka bir şey gelmiyor!

Saidi Nursi'nin dediğince gerçek Müslüman siyasete girmez çünkü!

Kaba siyasette basit çıkar hesapları vardır!

Kaba siyasette bu nedenle ayrımcılık vardır!

Şahsi çıkar ve ayrımcılık barış bozucu davranışlardır.

Oysa Müslüman sadece ve sadece "barışı" koruyup onu daha da geliştirmekle yükümlüdür!

Bunlar ne yapıyor?

Bunlar var güçleriyle barışı bozuyorlar!

Birbirlerine giriyorlar!

Birbirlerine yapmadıkları saldırı çeşidi kalmayacak neredeyse!

Başbakan’ın söylediği şu söz doğru bir söz mü?

“Bildiklerimi söylersem Türkiye’de yer yerinden oynar” diyor!

Bu söz Müslüman’a yakışıyor mu?

Bu söz Müslüman ve de Başbakan birisine yakışıyor mu?

Hani Müslüman “gördüğü yanlışı, eliyle olmazsa diliyle, olmazsa gönlüyle düzeltecekti”?

Yasal olarak da Başbakan yasal olmayan tertipleri engellemekle görevli değil mi?

“Biliyorum amma söylemiyorum bakın daha ileriye giderseniz başınıza gelecekten haberiniz olsun!” diyerek...

Gözdağı veriyor başbakan!

Bu doğru bir davranış mı?

Ülke yönetmek böyle mi olur kardeşim?

Ülkeyi yöneten kişi “sütten çıkmış ak kaşık” olacak!

Ülkeyi yöneten kişi herkesle barışık olacak!

Ülkeyi yöneten kişi kimseyle çıkar kavgası yapmayacak yaptırtmayacak!

Ülkeyi yöneten kişiye hiçbir "kötü yakıştırma" tutmayacak!

Ülkeyi yöneten kişi yönetirken cennette bulacak kendisini!

Güzel düşünecek, güzel söyleyecek, güzel tutum ve davranış sergileyecek!

Çoluğunun çocuğunun bir takım imtiyazlardan yararlanarak iş sahibi olmasına asla izin vermeyecek!

Tıpkı rahmetli Adnan Menderes gibi...

Kesinlikle "çaldı çırptı" demiyorum ama...

Bakıyorum Başbakan’ın çocukları gemicik sahibi oluveriyorlar...

Bakıyorum Başbakan’ın çocukları üniversitecik kuruveriyorlar...

Daha neler...

Bu kavganın arkasında ülkeyi “sen değil ben” yöneteceğim iddiası var!

Daha çok sebeplenme aşkı var!

Yani iki grubun da yolu doğru değil!

İki grubun da tuttuğu yol Müslüman yolu değil!

Ben bu kavgayı bir şehit torunu olarak kendime ve ülkeme  yakıştıramıyorum!

Ya da şöyle diyeyim; “halk bunlara bir güzel ders verse iyi olur!”

Nerde o halk mı diyorsunuz?

Belli olmaz!

Bakarsınız “keser döner sap döner gün gelir hesap döner”!

Tanrıdan ümit kesilmez!

Saygı ve sevilerimle...