Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '07

 
Kategori
Anılar
 

Haniyada benim elli gram pastırmam

Haniyada benim elli gram pastırmam
 

Bir arkadaşım uzaklar da öğrenim görmekte, yurdumuzdan hayli uzak bir ülkede yaşamakta. Bir ara radyosunda bir ara moda olan bir şarkı vardı bilirsiniz,


"Bana da lo lo lo yaparsın artık

Havan dan mavandan geçilmez ne yazık

kapının önüne koyarsan ne yazık."


Sözleri ile insanı oynatan şarkıyı duyunca duygulanıp ağladığını itiraf etmişti Türkçe sözler kendi yurdundan bir ses birden hüzünlendirmişti onu.
Şarkıyı düşünüyorum da gerdan kırıp oynanacak bir şarkı…

Sonra yine dostlarımdan sevgili Aslı oda uzaklarda.. Eti ürünlerini market rafında görünce sevdiklerini anımsayıp oda duygulandığını söylüyordu.


Hasretlikler hepimizi bir şekilde vurmuyor mu? Bir arkadaşım anlatıyordu... Konya’dan İzmir ‘e sevdiği delikanlı ile evlenip gelince, çok uzun süre gözyaşı dökmüş radyoda oda;


Yürü yavrum yürü

Konyalım yürü

Hani ya da benim 50 gr pırasam

Bir mum yaksam Konyalımı arasam

Türküsünü duyunca, ki biz bu türküde kaşıkları alır bir yandan kaşıkları şaklatırken gerdan kırar, titrer neşe içinde oynarız o, ağlamış.

Hasretlikler kimimiz gelin olur uzaklaşırız memleketten, kimimiz ekmek parası, kimimiz öğrenci olur düşeriz gurbetlere.

Hepimizin kendince bir sebebi vardır... sevgili Nursen’ de Amerika’ya gittiğinde özlem dolu mektuplar atardı bizlere, o zamanlar nerde internet nerede, mailin adı sanı duyulmamıştı. O zamanlar bize yolladığı mektupları halen saklarım.
Buram buram hasret kokar bir mektubunda bir markette TM damgası olan nohut bulmuş, sanki kardeşlerini görmüşçesine sevinerek onu pişirmiş ve yemiş. Yemeyenler hani bana hani bana demiş: illa sulandıracağım...


Uzun yıllar olmuştu İzmir’e yerleşeli kardeşlerimden ilk ayrılışımdı. Bende az hasret çekmedim, az gözyaşı dökmedim zor yıllardı ama şimdi en azından burada hepsi ile konuşup pek çok şeyi paylaşıyoruz...

Sevgili babam çok hassas duygusal biri idi annemi genç yaşta kaybettikten sonra; nerede kara kaşlı, kara gözlü yardan bahsedilse, hasret gözyaşı öyle ya da böyle, her şeye ağlar olmuştu, hep darılırdık.

- Baba ne var bunda ağlayacak diye şöyle bir bakardı;

- Hadi derdi, hadi... bir damla yaş akıt gözünden akıtabilirsen artık ağlamayacağım..

sustum... ben sustum Nazım Hikmet söyledi...

HASRET

Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!

Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!

Sevgi ile kalın efendim, hasret kalmayın...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..