Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '08

 
Kategori
Anılar
 

Harf harf sevgi....

Harf harf sevgi....
 

AĞACIN KALBİ..fOTOĞRAF HÜRDOĞAN AYDOĞDU.


Akreple yelkovan saat üçe sözleşmişler, tik tak, tik tak adımlarlar zamanı...Tek onlar mı saat üçe sözleşen...Benim teyzelerim de saat üçe sözleşir her pazartesi ve çarşamba.Kimi belini tutar, kimi bastonunu tıkırdatır...Kimi kör olası bacak yine ağrıyor diye söylenir. Ellerinde defterleri, kalemleri, silgileri okulun kapısından geliverirler pıtır pıtır...Kimi okuldan çıkan torunundan kalem alır, kimi derslerini çabuk bitir, ben gelince bana da ders çalıştır diye tembihler eder.Torunları giderken, onlar girer sınıflarına. Yirmi öğrenci teyze...Birer ikişer uğrarlar ders başlamadan yanıma...Defterlerini açar,
-Olmuş mu yazılarım, söyleyiver hoca hanım diye tebessümlerine heyecanlarını katar. Azimlerini görüp de onlara hayran olmamak ne mümkün...Defterleri bahar dalı gibi. Tomurcuk patlatıyor sanki.
Satı teyzem yakın gözlüğünü unutmuş geçen ders.. Yanındaki Hatun teyzemle beraber kullanmışlar gözlüğü. Dersten sonra bir kahkaha tufanıyla geldiler yanıma.
-Körpecikler silgi, kalem araşır, bizde camekanları ortak kullandık diye, kırılıp geçiyorlar.
İlahi dedim....Çok yaşayın siz emi...Kırtasiyede yok ki alsam size bir iki tane.

Teyzelerim kadar sıcak ve heyecanlı öğretmenleri de.Sırrı Öğretmen.
Emekli olduktan sonra sınıfı, sıraları, tebeşir tozunu özleyenlerden.

Dayanamayıp geri dönenlerden.
Bir harf öğretsem, bir çiçek açacak bozkırda diyenlerden.
Şakacı, sıcacık, dolu dolu bir yürek.

Bundan iki hafta önce sınıfın kapısını çalıp, yeni gelen bir teyzemi götürdüm.
-Sırrı Öğretmenim sınıfınıza nakil teyze geldi dedim.
-Olmaz öğretmenim dedi, çok kalabalığız alamayız bu teyzeyi.
Ama yeni gelen teyzem konuştuğumuzu ciddi sanıp,
-Etme hocam, şuracıkta ben de oturayım, beni de bellet, durakta, hastanede, yollarda "burda ne yazar kuzum" demekten yoruldum artık diye gözlerinden de yaşları döküverdi...
Kucaklayıverdi Sırrı Öğretmen hemen,
-Yahu ağlama sen, şaka ettik biz sana, gel buyur başımızla beraber deyince, gülleni verdi teyzemin siması.
Hem hüzünlendik, hem gülümsedik.

Gel gör ki, gülümseme bir minik serçe insanın dudağında. Uçuverip, kaçıveriyor hüzün rüzgarı esince.

Bu çarşamba bir heyecan, bir telaş geldiler teyzelerim sınıflarına yine. Defterlerini açtılar.Bir ikisi tahtada harf yazmaya çalıştılar.
Saat 3.15 Sırrı Öğretmen gelmedi, saat 3.30 Sırrı Öğretmen gelmedi. Meraklandılar, meraklandık.
-Yahu dedim, telaşelenmeyin, bekleyin, trafik vardır, işi çıkmıştır gelir şimdi...Ben ararım olmazsa.
Menşure teyzem elini beline koyup;
-Kız dedi, madem biliyorsun numarasını, ne demeye bekletirsin bizi öğretmensiz sınıfta...Ara çabuk, bilelim hele şu Sırrı'nın nerelere sır olduğunu...
-Aman dedim, aman arayım gelsin de okuyun hemen...
Gülüşüverdik hep bir ağızdan...Az sonra gözlerimize dolacak yaşlardan habersiz...

Telefonuna kızı cevap verdi Sırrı Öğretmenin. Babam dedi, babam kalp krizi geçirdi.Hastanedeyiz, henüz hayati tehlikeyi atlatamadı.
Sözcükler boğazıma bir dizilip, bir dağıldı sanki boncuklar gibi..
-Tamam diyebildim sadece. Neyse tamam olan.
Anlayıverdi teyzeler haberin hoş olmadığını.
-Neymiş dedi Atiye teyze, rengin uçtu be kızım...
Anlattım onlara da. Gözlerinden yaşlar harf harf iniverdi hepsinin.
Üşüyüverdi bakışları, camdaki güneşe aldırmadan.
Çünkü onlar Sırrı Öğretmeni sevdi...Sırrı Öğretmen de onları...Başaracaksınız dedi haftalardır onlara, başaracağız dedi...
Gözleri yaşlı şimdi...Dualar ediyorlar harf harf, hece hece...Sadece adlarını yazabiliyorlar daha...Ama gönül defterlerine "Seni seviyoruz Sırrı Öğretmen" diye öyle güzel yazmışlar ki....
Silebilene aşkolsun.

Gökten elmalar düşmüş...
Sevgiyi, gözyaşını, umudu yüreğine harf harf yazmak isteyenlerin
Ve nasıl yazılacağını öğretmek için yüreğini, emeğini verenlerin başına.

Lillo

 
Toplam blog
: 97
: 531
Kayıt tarihi
: 10.04.08
 
 

Öğreneceği çok şey olan bir öğretmenim.... ..