Harf İnkılabı

Bugün bir yazı okuyorum, sevgili arkadaşımız, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı harf inkılâbı’nın bu milleti cahilleştirdiğini, okumuş, aydın bir milleti yok ettiğini, savunması beni inanılmaz üzüntüye boğdu…

Acaba bu Ülkeyi geriye götüren, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Laik ve demokratik bir yönetim şekli, Devrim ve inkılâpları mıdır?

Yoksa bizim halen bu yapılan mücadeleye karşı gelip, kendimizi geliştirmek yerine, direnme zihniyetimiz midir?

Biz toplum olarak nerdeyse 1 asır önce ileriyi gören bu zihniyeti, gelişmişliği ve çabayı algılayamayacak kadar kör ve sağırız. Eğer anlaya bilseydik bugün bunları tartışıyor olmazdık. O zamanlar atılan temelin üzerine bir taşta bizler koymuş olurduk.

Bir Millet geçmişini ve tarihini oluşturan olayların ne kadar bilirse, anlarsa ve hissederse, işte o zaman o bir ulus ve toplum olur.

Bizler yakın tarihimizi ne kadar biliyoruz ve anlıyoruz.

O yıllarda imkânsızlıklar doğrultusunda dedelerimiz bizim geleceğimiz için canlarını vermiş ve köklü bir değişiklik yaparak Cumhuriyetle yönetilen Laik bir devlet yönetimi kurmuştur.

Tabiî ki eksikler olacaktır.

Bir bebek dünyaya geliyor, büyüyene kadar Anne ve babanın çabasını düşünün..

Maalesef ki bize emanet edilen mirasa biz layığı ile sahip çıkabiliyor muyuz?

Gelişmesi için ne yaptık. Bunları düşünüp, yıkmak yerine ileriye taşımayı becere bildik mi? Öz eleştirisini yapmamız gerekli değil midir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Görüşlerini ve aklını zekâsını tüm dünya halen gıpta ile bakarak ve bazı uluslar kendine örnek alırken gel gör ki bizim halkımız böylesine cahiliyet içerisindedir.

Daha onun zekâsında bir dahi ve yönetici dünyaya gelmemiştir.

Adamlar Atatürk’ün beyninden bir parça alıp klonlamak isterlerken.

Bizde halen abuk sabuk düşünceler le bu inkılâbı yaptı şu inkılâbı yaptı.

Efendim Osmanlıyı yıktı. Bu da yetmiyor.

İçkimi içerdi, kadınla mı birlikte olurdu onu konuşalım böyle bir rezillik olmaz olsun.

Eğer bu düşüncelerle bir Türk toplumu olacaksak olmayalım.

Yazık bu şehitlerimize, bu topraklar için döküle kanlara.

O zaman Afrika ve diğer Üçüncü dünya ülkeleri gibi, sömürge olarak yaşasaydık.

Artık Fransa mı – Almanya mı –İngiltere mi kim nereyi sömürgeleştirecekse sömürgeleştirseydi.

Bizde 3–5 dille eğitilirdik.

Boşu boşuna ne diye Türk alfabesi yapıldı çalışıldı.

Hazır diler varken ne diye boş işlerde uğraşıldı.

Hoş bizler bugün olur muyduk ve bunları tartışır mıydık bide bunu düşünmek gerekli…