- Kategori
- Sağlıklı Yaşam
Hastalıklardan korunma (2)

Hastalıkların en temelinde bizlerin olumsuz düşüncelerimizin olduğundan bahsetmiştik. Şimdi de hastalıklara neden olan düşüncelerimizi biraz daha irdelemek istiyorum.
Şimdi bir insan doğru gittiği yolda, pozitif tarafta uğraşıp, güzel şeyleri başarıp sonra bildikleri yani evrensel olan doğrulardan geri dönerse, herkes bildiğinden sorumlu tutulduğu için hiç bilmeyen sorumlu tutulmayabilir, yada daha az sorumlu tutulabilir. Ama çok bilen bildiği halde geri döndüğü için çok daha büyük suça tabi olur.
Mesela bir hastayı düşünün, bir kalp masajını iyi bilmeyen birisi ona kalp masajı yapmadı yada yanlış yaptı diye sorumluluk altına girmez. Çünkü o sırada onu kurtarabilmek için bildiği kadarını yapar. Ama bir doktor kalp masajını bildiği halde bunu yapmadıysa o cezalanır. Bunun gibi.
Dünyadaki yaşamımızın ana amacı eksik yönlerimizi giderip evrimimizi arttırabilmek yönündedir. Evrim atlamanın en kolay yolu iman etmektir. Buradaki inanmak farklı, iman etmek farklıdır. Bir insan inanabilir, ama iman etmek demek Tanrıda tamamen bütünleşmek demektir. İmanın dereceleri vardır. Tamamen iman edip bütünleşmek noktasına gelebilen bir insan hem iman edip, hemde hata yaparsa hatasını daha çabuk farkeder. Çünkü iman etmenin güzel tarafları var. İman etmiş olan insan birçok hatayı işlese de affı daha kolaydır. Çünkü o Yaradanı reddetmiyordur; ya da yaptığının hata olduğunu biliyordur ve kurtulabilmek için çaba sarfediyordur. Ama bütün kalbiyle Tanrının onu affedebileceğine inanıyordur. Böyle bir durumda zaten Tanrı da onu affeder; yani o kuluyla Tanrı arasında kalmış bir olaydır.
Nasıl evrimleşebileceği, kaça çıkacağı, ne olacağı ne biteceği insanın kafasını meşgul eder, ama iman etme boyutuna gelip de sonradan negatifliğin tarafına geçen kişilerin külli kalbi mühürlenir. Kalp mühürlenmesi demek aslında “Allahla arasındaki egoların düzelmesine izin verilmemesi ve sen onlardansın” demektir. Kalp mühürlenmesi budur. Peki bu aşamadan sonra ne olur? Her türlü hastalığı beklersin ondan sonra. Bu olay bütün gözeneklerinin tıkanması gibi, akciğerlerinin tıkanması gibidir. Akciğerleri tıkanan bir insan bir müddet sonra ölür. Nefes borusu tıkanan bir insan bir müddet sonra ölür. İşte Allahtan aldığı enerji kaynağının tıkanması anlamındadır bu kalbin mühürlenmesi, içsel sesini duyamaz. İçsel sesini duyamazsa Tanrı derki; sana bilgi verdim, sen bu bilgilerden faydalanamadın, öyleyse senin bu bilgilere ihtiyacın yok, bu bilgileri onun elinden alın. Bilgiler onun elinden alındıktan sonra asıl uyulmak istediği şeyler gelir ve onu öyle bırakırsın ve o asıl bilgilerden saptığı için de negatif olan bilgilerle daha da dibe gider ve kendisini kurtarıcı hiçbir şey yoktur artık. Hava alma merkeziniz kapandığında her türlü hastalığa yakalanırsınız, sinir sisteminiz de bozulur. İçsel sesini dinleyemediğin için sıkıntıların artar. Yani her türlü negatif düşünce kafana girdiği anda her türlü hastalık hazırdır.
İnsanın içsel sesini dinleyebilmesi çok önemlidir. İçsel sesimiz bizi negatif duygulardan koruyan bir sigorta gibidir. Onu asla kaybetmemeliyiz.
Tekrar görüşünceye kadar sevgile kalın