Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Hatasız kul olmaz da kurum olur mu?

Genelkurmay Başkanımız sert olmaktan öte, özellikle "sertleştirilmiş" bir üslupla Medya'yı uyardı.
Aktütün baskını ile ilgili haberlerin, Terörü övücü nitelik kazandığını ve bunun da dökülen şehit kanlarına ortak olmak anlamına geldiğini söyledi.

PKK'nın yaptığının aslında bir intihar saldırısı olduğunu da ilave etti. Son günlerde Medyada sıkça yer alan ve Aktütünde askeri bir zaafiyet olduğuna vurgu yapan haberleri yalanladı ve konuyla ilgili haber yapılmasını da savcılık marifeti ile engelletti.

Bu tür haberler, eğer gerçek delillere ve gerçek bilgilere dayanıyorsa ve bu bilgi ve belgeler bazı kişisel hataları gösteriyorsa, söz konusu şahısların hataları gerçekten de kurumları da yıpratır mı?

Ben devlet kurumlarında otuz yıla yakın hizmet vermiş biri olarak, kişisel zaafları veya hataları ile kurumlarını zarara uğratan çok insan tanıdım. Ancak, bunun nedeni, kişinin kurumsal anlamda sorgulanamadığı için hatasını kuruma sirayet ettirmiş olmasındandı. Yani kurumla kişiyi ayıramayınca kişisel hatalar kolaylıkla kurum hatası olabiliyordu.

Kurumu yıpratmamanın yolu hatayı inkar ederek hatalı kişileri sahiplenmek ve savunmak mıdır? Aksine, eğer bazı kişilerin hatalarından dolayı kurum zarar görüyorsa, bunu önlemenin yolu, kişiyi savunmak değil, bilakis kişinin sorumluluğu dolayısıyla hatasını sorgulayıp gerekli cezayı kamu oyu karşısında vermek ve hatayı kuruma bulaştırmamak olmalıdır.

Şayet yalan bilgiler ve sahte belgeler üzerinden yayın yapılarak kurum yıpratılmak isteniyorsa, bunun çaresi de, doğru bilgi ve gerçek belgeleri kamu oyuna sunarak yalancıyı ifşa etmekten geçer. Konuyu örtbas etmek çabası gibi algılanacak "sertleştirilmiş" üsluplarla yapılan çıkışlar fayda getirmekten ziyade, inandırıcılık açısından zarar verebilir..

Terörle mücadele kolay bir iş değildir. Her savaş gibi, bu "savaş" da kan dökülmesine neden olmaktadır. Bu, savaşın doğasından gelen bir gerçektir. Buna kimsenin diyeceği bir şey olamaz. Bu millet de bir şey demiyor zaten. Ancak, kurum içinde bazı kişisel hatalar oluyorsa, bunu da öğrenmek ve kurum tarafından bu kişilerin gerekli cezaları aldığını görmek hepimizin hakkıdır.

Hatasız kul olmadığı gibi hatasız kurum da olmaz. Ama kurum hataları da nihayet kul hatalarından dolayı ortaya çıkar. Kul ile kurumu birbirinden ayırmazsanız kulun hatasının bedelini kurum öder... Anlamamız gereken asıl mesele budur!
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..