Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Hay yam yam...!

Hay yam yam...!
 

Sevgili Erkin Koray'ın (Erkin baba); bir dönemler, hangi albümünde olduğunu hatırlayamadığım bir şarkısıydı... Hay yam yam...O dönemlerde pek bir anlamsız geliyordu bana. Kendi kendime, '' Yau bu Erkin Baba'da kafayı yedi galiba böyle de şarkı mı olurmuş ?...'' derdim ama, Sevgili Erkin babamızın; o dönemin yamyamlığına sığınan kişileri anlatmaya çalıştığını anlayamıyorduk...O dönemlerden kastettiğim, benim de sabi sübyan olduğum dönemler yani...Ufacık bir çocuğa; ''...Hay yam yam...'' şarkısını dinletirseniz, pek tabiiki anlamaz...Ve hatta geceleri rüyalarımıza yamyam kabileleri bile girerdi.
- Heeey kuzucuğuuum, gel bakiiim bak, sana ne vereceeem..Hihohohohaaa....Tabi bu arada fonda çatılmış odunların üzerinde duran ve fokur fokur kaynamakta olan kazanı da unutmamak lazım...! Kara kara adamlar ellerinde satıra benzer pala bıçaklarıyla, yüzlerine sürmüş oldukları boyalarıyla, hiç bir küçük çocuğun rüyasına girmemesi gereken bir durum yani...Ha girerse de; TV ekranlarında uygulamaya başladığımız akıllı işaretler varya ? (Şiddet içermektedir felan filan gibi...) O dönemlerde henüz yoktu. Olsaydı da pek bir şey değişmezdi aslında..! Düşünmek bile uçuk geliyor ki; rüyalarda, Allah muhafaza...(Tıktıktık taşlara duvarlara...)
Neyse efendim; bizim asıl meselemiz de, yamyamlar ve yamyam şahsiyetler...Şu iki üç gündür kamuoyunda sıkça bahsi edilen Özgür Dengiz isimli yerli Hannibal...Neden yerli Hannibal ? dünyayı takip edebilmemiz için, yeniliklerden uzaklaşmamak adına, ''Bakııın bizim de var, biz de yaptık, bizim onlardan ne eksiğimiz var ki ?...'' tarzı gündemi, hatta dünya gündemini takip ediyoruz ya...!!! İşte onun için. Bir dönem sinema salonlarını doldurup; Dr.Hannibal Smith'i ve onun tekniklerini, midelerimiz yerinden kalkarak böööeeaaa vaziyetlerinde, izlerkene yanımızdaki arkadaşımıza sarılmakla sıkmak arasında kaldığımız, filmin sonunda salonu terkederken de, etrafımızdaki insanların hangileri semizlik ? Kimin eti daha lezzetlidir tarzı bakışmalarımız ve hatta (KESİŞME)lerimiz olmuştu ? Hatırlayınız...Daha sonraki günlerde ve geceleri rüyalarımızda bile tırsak bir ifade içine girmemişmiydik ? '' Ulan şu karşıdan gelen herif hiç de tekin birine benzemiyor valla Hannibalvari bakıyoooo...'' ya da, '' Ahanda, arkamdan bir ayak sesi geliyor yoksa ? Yoksa ? Aman Allahım beni de yiyecekler galibaaa..? '' tarzında paranoyak bir dönemden geçmiştik...İşte o günler, yeniden efsaneler !!! gibi döndü..! Allah hepimizi ÖZGÜR ! dolaşan DENGİZ'lerden korusun diyorum...
Adam o kadar soğukkanlı biçimde anlatmış ki; ''...öldürmeyi sürdürebilirdim. Çünkü; insan etini yiyince, her zaman öldürerek yemeye karar vermiştim...'' Bu nasıl bir psikolojidir ? Bu kişinin; bu raddeye kadar gelmesinde, ne gibi bir faktör ya da faktörler rol oynamıştır ? Bebekken çok mu aç kalmıştır ? Orasını şu an için bilemeyiz ama, Dr.Hannibal Smith tarzı senaryolar üretilmeye devam ettikçe, yamyamlık kaçınılmaz bir yaşam şekline dönebilir...
Yamyam baba; oğlunu yanına alıp, ormana avlanmaya gitmiş. Oğlu bir ara yanına gelip,
- Baba babaaa, şu göl kenarında bir genç kadın var...demiş. Baba oğul çalıların arasından genç kadına bakarlarken, yamyam junior;
- Hadi baba onu eve götürüp yiyelim demiş. Babası ise;
- Hayır evlat, onu eve götürüp ananı yiyelim...Demiş...Bu pazar gününe hafif bir yamyamlık katar mı ? Bu fıkra bilemem ama, yamyamlık iyi bişey değil sevgili dostlar...(Hanııım kürdanımı gördün müüü ?)
...Abla valla arkadan itiyorlar yaaa..! Sibel Can; Mersin'de konser vermeye gitmiş. Ama, konser alanına doluşmuş olan insanların arasında ise; fırsattan istifade etmeye çalışan tacizci, sapkın ruhlu kişiler de varmış ve oraya sırf konseri izlemeye gelen genç kızlara ya da kadınlara elle, sözle vb.vb. şekliyle tacizlerde bulunmuşlar...Şimdi; bu durum karşısında, o zihniyetle oraya doluşan bu sapkın kişileri aslında, Özgür Dengiz isimli yerli malı yurdun malı Hannibal'a teslim etmeyi öneriyorum..! (Hehehe gel bakiim buraya, sen o kızın poposuna hangi elinle tacizde bulundun ? Göstert bakiim, tadı güzelmiymiş o eliniiin ?...Hammmm...)
Teoman fena dağıttı...Antalya'nın Kemer ilçesinde bir disco'ya arkadaşlarıyla beraber eğlenmeye !!!!(Bu nasıl bir eğlenceyse ?) giden şarkıcı Teoman, Turist bir rus kızıyla dans !!! ederken resmen pistte sevişmiş...Ve bunun adına dağıtma deniliyor...Dağıtma öyle olmaz ki ! Dağıtma denilen fiil, onu bu ülkeye mal eden kişilerin (Hayran kitlesi..) onun aslında; kendilerine İdol olarak alınacak, yaptığı hareketleri ile topluma mesajlar verecek, bu toplumun malı olmuş kişilerin ahlak, karakter, değer yargıları ile nasıl bir İNSAN olması gerektiğini ona verecekleri DEĞER ile anlatmalı kiiii o zaman bakın bakalım dağıtma öyle oluyormuymuş ??? Her zaman elinde sigarasıyla ve hatta sarhoş bir şekilde dolaşan bu şarkıcı kardeşimiz, bu topluma XXL gelmekte...Sanatçı, herkes olabilir. Ama; herkes, sanatçı olamaz.!!! çünkü; sanat, sanat için vardır. Sanatçı toplum için vardır...(Sevgili Müslüm Baba, bu gün benim doğum günüm'ü söyledi ama, Teoman'ı dağıttı bence...evet evet aynen öyle olduğu kanaatindeyim...)

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..