Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Hayallerim, emeğim, yolum. (Ayvalık-Dikili arası)

Hayallerim, emeğim, yolum. (Ayvalık-Dikili arası)
 

Dikili Balıkçı Barınağı


Saat 6.30 ha halatları çözdüm. Motorla kanala doğru ilerledim. Çıplak ada dan sonra camadanlı ana yelken ve gerekirse motor yardımıyla ilerlemeyi planlıyorum. Çıplak ada çıkışından sonra rotamı 117 de tutarsam bademliye ulaşabileceğim.

Kanal bitiminden iskeleye dönerek çıplak adayı sancağıma alarak ilerlemeye devam ettim. Rüzgâr ve dalgayı kıçtan alıyorum. Arada şiddetli sağanak esiyor.

Boğaz bitti. Ancak rüzgâr şiddetini daha da arttırarak esmeye devam ediyor. 120 ye rota tutmaktan vazgeçtim. Ayvalık ta çok sığ olduğunu konuştuğumuz Altınova ya doğru döndüm. Dalgalar da aynı oranda büyüdü. Devekuşu kafasını kuma gömer gibi suya sokuyor, bu esnada da kıçı havaya kalkıyor, birkaç saniye sonra da kafasını çıkarıp hızla ileriye koşuyor. Arada sağanaklar o kadar kuvvetli ki dümen tutabilmek neredeyse imkânsız.

Yönümü çapraz şekilde kıyıya çevirdim. Dalgaları iskele baş omuzluktan, rüzgârı iskele kıç omuzluktan alıyorum. Devekuşu dalgaya kafasını sokarken be çıkarırken tüm serpintiyi üzerime atıyor. Sağanaklar geldiğinde, teknenin altında salmayı görebileceğim kadar kendini sancağa yatırıyor. Arada bir de kafasını suya gömerken dalgayı öyle bir üzerime bırakıyor ki tepeden tırnağa yıkanıyorum.

Sancak baş omuzlukta Altınova sığlığının çıkıntısını görüyorum. Şimdiye kadar ulaşmam lazımdı ama hala yolu yarı bile edemedim. Gitmeye çalıştığım yöne göre dalgayı iskeleden alıyorum. Sallantı azalsın diye arada Devekuşu nun burnunu iskeleye döndürüyorum.

Eğer rüzgârın şiddeti böyle devam ederse ne Dikili ne de Bademliye ulaşma şansım yok. Arada aklıma kötü şeyler de gelmiyor değil. Ana karaya yakın gideyim. Ne olur ne olmaz bir kaza yaşamak zorunda kalırsan cesedim Türkiye de karaya vursun. Bide Midilli den ceset almaya uğraşılmasın.

Altınova sığlığındaki feneri bordaladığımda rüzgâr şiddetini azaltır gibi oldu. Ama dalgaların şiddeti hemen aynı. Dikili körfezine girmek için önümde çok mesafe de yok gibi. Tekrar sancağa dönerek yeni rotamı Dikili olarak belirledim. Şimdi dalgayı pupa dan rüzgârı da iskele kıç omuzluktan alıyorum. Devekuşu önceye göre daha seyrek te olsa kafasını sudan çıkarmamaya inat ediyor.

İlerde bir direk görüyorum denizin içinde. Yelkenli bir tekne mi diye düşündüm önce, ama bazen yan yatıyor. Bazen düz duruyor. Fenere de benzemiyor. Onun yanına kadar ulaşırsan rahatlayacağım. Dümeni bir türlü bırakamıyorum. Her sağanakta kas yapıyorum.

Yaklaştıkça gördüğüm direğin suda çalışan bir vinç olduğunu anladım. Demek ki orada çalışma yapılacak kadar sakin bir deniz var.

Rüzgâr azalıyor. Burnu döndükten sonra rahat bir seyir yapacağımdan eminim. Burnu döndükten sonra rüzgâr azaldı. Dikili körfezine girmiş sayılırım. Serpintilerden yıkanma faslı bitti. Karşıda Dikili nin beton yığınları göründü. Kendimi biraz kıyıya attım. Floku açtım . Apaz gelen rüzgârla motor yelken dikili ye ilerliyorum. Kaslarımın gevşediğini hissediyorum. Kıyıdan gittikçe rüzgâr dengesizleşebiliyor. Cem ab inin yollu git tavsiyesi aklıma geldi. Dümeni sancağa kırdım. Kerterizim dikili bademli arasındaki burun. Biraz açığa çıkınca daha rahat ilerlediğimi anladım. İlerledikçe dalgalar küçüldü. Artık ayağa kalkarak dümen tutabiliyorum. İskelemde ticari gemilerin yanaştığı mendireği gördüm. Mendireğin sağında taşlık bir yapıya benzeyen şeyler var. Balıkçı barınağı olduğunu tahmin ediyorum ama iskele sancak fenerleri yok.

İlerledikçe görüş netleşti ve ilk gördüğüm ve taşlık sandığım şeylerin kumsala dizilmiş hasır şemsiyeler olduğunu anladım. Balıkçı barınağı mendireğin arkasında kalıyordu. Floku kapatarak motorla ilerlemeye devam ettim. Hava sakin. Barınağın iskele feneri belirgin görünüyor. Sancak fenerini göremiyorum. İskele fenerinin karaya yakın bölgesinden denize giren insanları görüyorum.

Ağır ağır ilerledim. İskele fenerinin hizasındayım. Limana girdim hala sancak fenerini göremiyorum. İskelemde bir balıkçı teknesi, balıkçılar ağlarını düzenliyor. Boş olan bir yer sordum. İleriye bağlanabilirsin dediler. Yaklaşık 12 metre bir yelkenli ile sezon hazırlığını yaptığını sandığım bir tur teknesinin arasındaki boşluğa girdim.

İlk işim kıçtan demiri bırakmak. Her ne kadar başka bir tekneye bordalayacak olsam da kendi ayaklarımın üzerinde durmak lazım. Hazırlık yapan tekneden rica ettim baş halatımı alıp bağladılar. Ve sancak tarafımda bulunan tur teknesi sandığım ama sonradan dalış ekiplerine ders veren bir eğitim teknesi olduğunu öğrendiğim tekneye aborda oldum.

İster iflahı kesilmek diyelim, ister yorulmak veya başka bir şey; nasıl tanımlarsak tanımlayalım, baş halatını başka biri bağlamasaydı, bu bana günün en zor işi gibi gelecekti.

Kedilerin hışmından korktuğum için, kaporta kapağını kapatıp limana çay ocağına gittim. İçtiğim üç çaydan sonra biraz kendime geldim. Bu arada her günkü mutad telefon görüşmemi yaptım. Eşimi aradım. Her bağlandığımda arıyorum. Merek etmesin diye. Aynur un bir akrabasının Çandarlı da yazlığı var. Necmi ağabey Çandarlıdaymış. Beni gelip alacağını söyledi.

Tuzlarımdan arınmak için kollarımı bacaklarımı yıkadım. Siyah olan motorum beyaz bir rende bürünmüştü. Benimle beraber yolda o da tepeden tırnağa yıkanmıştı. O da biraz tatlı suyu hak etmişti. Havuzluğa da birkaç kova tatlı su attıktan sonra, kamaranın içindekileri derleyip topladım. Nemci ağabeylerde duş alabileceğim için kendime birkaç temiz çamaşır aldım. Ticari limanın ilersinde internet olan bir çay bahçesine giderek Necmi ağabeyleri beklemeye başladım.

Necmi ağabey eşi, oğlu ve misafirleriyle geldi. Hep beraber yemek yedikten sonra Çandarlı ya gittik. Bu fırsatta ben de Çandarlı körfezini, Aliağa yı ve yeni Foça yı uzaktan da olsa görme şansına sahip oldum. Netice de birkaç gün sonra denizden oralarda olacaktım.

Çandarlı körfezine Ege nin en büyük konteynır limanı inşa ediliyor. Demek ki kısa bir süre sonra bu körfezi de kaybedeceğiz.

Duşumu aldım. Gerçekten çok rahatladım. Akşam yemeği, rakı ve İtalya- Almanya maçını izledikten sonra, Necmi ağabey in kal ısrarlarına rağmen onları tekrar zahmete sokarak tekneye geldim.

Yarın 15-18 arası hava iyi görünüyor. Çandarlı ya veya bademliye kaçabilir miyim?

 
Toplam blog
: 55
: 313
Kayıt tarihi
: 10.11.12
 
 

Yaşamımın büyük bir bölümünde , kafam kuma gömülü KARADAN DENİZE bakmıştım. Bundan böyle kafamı k..