Hayallerim, Emeğim, Yolum. (Tekirdağ'da geçen günler-19 Nisan 2012)

Sabah saat 7:00 de rüzgarsız bir güne uyandım. İki gündür duş alamadım. Devekuşu nu suya atarken vucudumdan boşalan ter hâla üzerimde. Sabah sabah Yelken kulubünün yolunu tuttum. Duşumu aldım. Laptoptan maillerime baktım. Bugün Tekirdağ ın pazarı. Ağaçtan yapacağım Fransız koçboynuzları için marangoz Rahim e gittim. Cem üstadın yolladığı plana göre tahta parçalarını kestik. Rahim yandaki arkadaşının atölyesine koçboynuzlarını vernikletmeye  götürdü.

Öğlen olmuş rüzgar şiddetini arttırmıştı. Yavaş yavaş  limana doğru yürüyorum. Limana yaklaştığımda Devekuşu nun direğinin çok yalpa yaptığı dikkatimi çekti. Geldiğimde burun makarasının beton rıhtıma rüzgar ve dalgaların şiddetiyle vurduğunu gördüm. Çamur zeminde demir taramış. Kıçtan demir halatlarını kastım. Eski bir araba lastiği bularak rıhtımla Devekuşu nun burnu arasına koyarak çarpmayı engelledim.

Usturmaçaları şişirip gerekli yerlere asmakta çok gecikmiştim. Yarın ilk iş usturmaçalar.