Hayallerinin peşini bırakma

Yaşamınızda şimdiye kadar rahat bir koltuğa oturup arkanıza yaslanıp da gözünüzü kapattığınızda 15 yıl sonra ben nerede, nasıl ve kimlerle birlikte, neler yapacağım, diye düşündünüz mü hiç? Hiç kendinizi geleceğinizi düşlerken buldunuz mu? Ya da şimdi on yıl öncesine dönebilseydiniz acaba neleri farklı yaşardınız? Şu an ki keşkeleriniz nelerdir?

Hayat içinde yaşam çarkınızın düzenli hareket etmesini istiyorsanız, öncelikle beyninizin bir köşesine ne istediğinizin resmini çizmelisiniz. Hayal gücünüz gitmek istediğiniz limana, konaklamak istediğiniz mekana ve birlikte olmak istediğiniz kişilere götürüverir sizi. Zamanla hayalleriniz hayatınız olur. Hayalinizde siz kimseniz artık siz o kişisinizdir, kimlerleyseniz de gerçekten onlarlasınızdır.

Öğretmen 6. sınıf öğrencilerine ileride neler yapmak istediklerini ve kendilerini nerede gördüklerini anlatan bir ödev yazmalarını ve bir hafta içinde teslim etmelerini ister. Öğretmen bütün yazılanları okur ve notla değerlendirir. Ancak bir öğrenciye düşük not vermiştir. Çocuk bunu anlayamaz ve öğretmenine nedenini sorar. Öğretmen: ‘Bu yazdıklarına sahip olman mümkün değil. Daha gerçekçi bir şeyler yazmalısın. Şimdi bu ödevini al ve dört gün sonra düzeltmiş olarak yeniden getir.’ der. Çocuk atları çok seviyordur ve gelecekte kendine ait bir at çiftliği olacağını, arazisinin ne kadar olduğu , kaç atı ve seyisi olduğuna kadar en ince detayları yazdığı bu ödev için dört gün boyunca düşünür ve sonunda ilk yazdığı ödevden hiçbir şey değiştirmeden öğretmenine teslim eder. Öğretmen buna çok sinirlenir ve zayıf vereceğini söyler. Çocuk öğretmenine: “Öğretmenim lütfen bana kızmayın. Bu benim hayalim ve bu hayalim dört gün içinde değişmedi ki ayrıca annem de eğer istersem ve elimden geleni yaparsam bunların hepsini başarabileceğimi söylüyor, ” der.

Yıllar sonra çocuk hep hayalini kurduğu at çiftliğinin sahibidir ve yazdığı kompozisyon ofisinin en nadide yerine asılıdır. Her ne zaman yazısına baksa Mark Twain’in şu sözü kulaklarında çınlar: “Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar bunu hep yaparlar; oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlar.”

Yaşam yolculuğunda herkes mutlaka hayatta ne istediğine karar vermelidir. Verdiği kararlara da sadık kalmalıdır elbette. Çünkü karar verdiğinde ne yapması gerektiğini bulur, kendine stratejiler belirler ve mazeretler bulmadan ne yapması gerekiyorsa onu yapar. Bu kararlar o kişinin hedefleridir ve zaman zaman zorluklarla karşılaşsa da bu zorluklar o kişinin hayatına renk katar ve daha tecrübeli yapar. Zorluklar karşısında hata yapmak elbette ki kaçınılmazdır ama şunu unutmayalım ki hata yapmak öğrenmenin bir başka yoludur. Bazıları defalarca başarısız olan Edison’a güler ve şöyle derler: “ Bu kadar başarısızlık yetmedi mi sana?” Edison onlara şu cevabı verir: “ Ben şu ana dek ampulün nasıl çalışmadığını keşfettim.” Ebetteki sonunda başarır ve ona gülenlere de güzel bir cevap verir. Çok çok iyi kararlar ancak kötü kararların ardından tecrübeyle ve kararlılıkla oluşur.

Karar verip hedefinizi belirlediğiniz zaman yapmanız gereken bir başka önemli şey o hedefi yazmaktır. Çünkü yazmak, kararlarınızı belirginleştirir. Yazdığınız şeyler artık sizin vizyonunuz olur ve bunu gerçekleştirmek için de siz atmanız gereken en önemli adımı atmışsınızdır. Nereye gittiğinizi bilirseniz fırsatları daha net görür ve hedefinize daha iyi odaklanırsınız. Ayrıca hedefler bakıp da göremediğimiz, görüp de anlayamadığımız şeylere karşı farkındalık yaratır. Ve siz neye odaklanırsanız onu görmeye başlarsınız. Daha önce ilginizi hiç çekmediği halde odaklandığınızda onunla ilgili her şeye karşı daha meraklı olur ve duyup görmeye başlarsınız. Şunu gözden kaçırmamalısınız ki başarı istenmediği yere asla gelmez. Yapamayacağınızı düşünürseniz yapamazsınız, yenileceğinizi düşündüğünüzde daha yarışa başlamadan kaybetmişsinizdir zaten. Ben bu işi asla yapamam, diyen bir kişi uğraşsa bile kendini yapamayacağına şartlandırdığı için başarılı olması mümkün değildir. Başarı, ancak siz onu gerçekten istediğinizde gelir çünkü bir işte kazanan kişi ancak onu kazanacağına önceden inan kişidir.

1921 Nobel Edebiyat ödülü sahibi, Fransız yazar Anatole France’ın dediği gibi: “Büyük işler başarmak için, sadece harekete geçmek yetmez. Ne yapmak istediğinin rüyasını da görmeniz gerekir; sadece rüyasını görmek yetmez, rüyanın gerçekleşeceğine inanmak da gerekir.” Öyleyse her şey kendinizle başlar. Hayallerinizin peşinden güvenle gidin. Düşlediğiniz hayatı yaşayın çünkü eğer hayal edebiliyorsanız, sahip de olabilirsiniz. Hemen şimdi kararınızı verin ve ileriye doğru adım atın. Siz bu güce fazlasıyla sahipsiniz.

GÜLİNAZ AKTAŞ

İngilizce öğretmeni ve Yaşam Koçu