Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Hayat bir aldanıştır aslında

Hayat bir aldanıştır aslında
 

Hayat bir aldanıştır aslında…

Okumaya devam ettiğim Dr. Haydar Dümen’in “Evlilik” isimli kitabının satırlarına dalarken ve hayatın içindeki insanların yaşadıkları günlere bakarken, bunu söyler buldum kendimi. Hayat, bir aldanıştı zaten gönüllü olunan, o zaman neden insanlar aldatmak üzerine bu kadar konuşurlar ki. Hayatta en büyük aldatmaları kendimiz, kendimize yapmaktayız nasılsa...

Hayatımızda olan ve sevdiğimizi söylediğimiz insanlardan kaçmak değil midir, 24 saatte evimizde geçirebildiğimiz 3-4 saati, televizyon karşısına kurulup, dizileri izlemek. O dizilerdeki asıl kadın/adam, sevdiğimizi söylediğimiz insandan, hayatımızda daha çok yer tuttuğunda, onlara daha çok zaman ayrıldığında, onların ne yapıp ettikleri ile hayatımızdaki insanın yaptıklarından daha çok ilgilenildiğinde, bu kimi aldatmak oluyor acaba?

Okuduğum kitapta, sporun toplumda nasıl bu kadar önemli olduğuna değiniyordu ve çok ilginçti. Erkekler, evlerindeki yalnızlıktan o spor karşılaşmalarındaki kalabalığa gönüllü ve bütün işlerini bırakarak koştuklarında, koca bir günde, hayatlarıyla ilgili konulardan daha çok maçlarla ilgili konuları konuştuklarında, enerjilerini orada tükettiklerinde, kimi aldatıyorlar sizce?

Bir dizi kahramanının ya da bir sporcunun, bitip giden günümüzde, hayatımızdaki insanın duygu dünyasından daha çok zaman alması, kimin kimi aldatmasıdır? Yoksa aldanış mıdır hayatın karşısında?..

O nedenle, asıl önemli olan, insanın sorumluluklarının dışındaki zamanı nasıl değerlendirdiği ve bu zaman diliminde kime ne kadar zaman ayırıp, ne ürettiğidir, karşısındakine ne kattığıdır. Hayata böyle bakıldığında, yaşamımızda olan sevdiklerimizle geçirmediğimiz zamanlarda ha birileri ile hayata dair bir duygumuzu paylaşmışız, ha bir spor maçının coşkusu ile hayata karışmışız, ha televizyon dizisindeki kahramanın büyüsüne kapılıp kah üzülüp kah sevinmişiz, ha özel hayat diye bir şey bırakmadan işe kaçmışız, hiçbir farkı yoktur benim gözümde…

Hayata bakış olarak, yaşamı birçok pencereden bakılası ve insanın kendi özüne göre yaşaması gereken duygu diye anlarım. Yukarıdaki yazdıklarımdan yola çıkarak, yaşamın sadece hayatımızda olan insanlardan ibaret olması gerektiğini savunuyorum sanılmasın. Aksine, yaşamı zengin kılmak lazım ürettiklerimizle, paylaştıklarımızla ve hayata kattıklarımızla. Benim irdelemeye çalıştığım, bunun ne olduğunun bu kadar önemsenmesi. Birilerinin doğrularının, hayatımızda dayatma olarak önümüze gelmesi. Yoksa zaten her insan ayrı bir dünyadır bana göre. Sonuçta, hiç kimse bir başkasının iç dünyasında cirit atamaz, her horoz kendi çöplüğünde öter. Bu gerçeği kabul edip, bunun devamında da, hayata dair aldanışlarımızın olduğunu görmeliyiz. Kendimizle yüzleşmeliyiz ki, kendi aldanışlarımızın farkına varabilelim. “Her insan, sadece kendini aldatır” demek yanlış gelmiyor o nedenle.

Hayata, kendinden yola çıkarak bakabilmek, yaşamı daha kolaylaştırır ve etrafındaki insanlara sunulan, yaşama dair paylaşımlar daha yaşanır ve anlamlı hale gelir.

Ama birçoğumuz bunu yapmaktansa, karşımızdaki insanlara hükmetme gayretiyle, yaşama sınırlar çizeriz. Kimin sınırları?.. Nereye kadar?.. Kim için?.. Oysa yürekte, ruhta sınır yoktur, bunu hepimiz biliriz, biliriz de işimize gelmez çoğu zaman… Kim bilebilir sizin, gözünüzün içine bakarak konuşan insanı dinlemektense, bir maçın sonucunu irdelemediğinizi, ya da kafanıza takılan bir dizinin yarım kalan sahnesi ile günü yaşamadığınızı? Örnekler çoğaltılabilir bu anlamda…

Yaşam, gönüllü bir aldanıştır aslında. Kendi aldanışlarımızla ilgilenmek, başkasının aldanışlarına hükmederek, beni aldatamazsın gayretinde olmamak da, yürek ister. O nedenle, en büyük aldatmaları insan kendi yüreğinde, özünde, ruhunda kendisi için taşır. İnsanoğlu kendi içine dönebilse, kendisi ile yüzleşebilse, zaten bu gerçeği görecektir.

Aslolan insanın kendisidir, hayatın içindeki duruşuyla, aldanışlarında da, aldatılışlarında da… Gerçek olan kendisine dürüst olabilmesidir, buna yetecek yürek varsa…


Resim: http://www.ciceksehri.com/cicek/papatya-resimleri/page/12/

 
Toplam blog
: 75
: 1357
Kayıt tarihi
: 27.12.06
 
 

Her daim doğa ile yaşayan biriyim.. Çünkü işim doğa ile iç içe olduğu gibi evimizde de doğa ile bera..