Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayat bir varış değil, yolculuktur.

Hayat bir varış değil, yolculuktur.
 

Yaşam tüm tantanasıyla akıp gidiyor. Bazen mutlu, bazen umutlu ancak çokça sıkıntılı akarken yaşam nehri, içinde biz debelenip duruyoruz. Yoktan sebeplerle içimizi karartıp, biraz enerjiyle hallolacak işleri gözümüzde büyütüyor, rahat edeceğimiz günlerin hayaliyle seneleri senelere ekliyoruz durmadan. Oysa yaşamda bir iş biterken, bir diğeri başlıyor. Biterse hayat biter zaten.

Geçenlerde yakınımda genç bir çift bir diğer kişiyle konuşurken kulak misafiri oldum. Daha hayatlarının başlarında olan bu genç çift "şimdiden emekliliğin hayalini kuruyoruz" diyordu. Yani işlerinden başlarını kaldıramıyorlar, bir doğru dürüst tatil bile yapamıyorlarmış. 

Güldüm içimden."İçinde bulunduğunuz günlerin tadını çıkarsanız, nasılsa emeklilik gelecek ama geldiği zaman da çok şeyler arkada kalacak" dedim.

Dedim ama, baktım da yaptığımız tam da bu.

Önce büyüyünce, okul bitince diye başlayan sonra evlenince, çok para kazanınca, yeni bir ev veya araba alınca diye devam eden bir erteleme içindeyiz hep. Çocuklar büyüsün de öyle, ya da borcumuzu ödeyelim, emekli olalım, yaz gelince, kış gelince, gelecek pazartesi, ya da hafta sonında ... diye diye mutlu olmak adına daha iyi bir zaman yakalamak için hayatı erteleyip duruyoruz. 

Bahaneler icat ederiz, cesaretsizliğimize türlü isimler koyarız, ayaklarımıza zincirler bağlarız, akan nehre kıyısında durup bakarız da paçaları sıvayıp içine dalmaktan çekiniriz.  Su akar biz bakarız.

Ayrıca, başkalarına harcadığımız enerjinin bir kısmını kendimiz için ayırsak nasıl sonuçlar çıkar ortaya göreceğiz. Tabii bunu önce ben kendime öğretmem lazım. Ortaya bilmiş bilmiş konuşmak kolay ne olsa.

Egoizmi düstur edinmemişsek eğer, gerek aile fertlerimiz, gerek yakınlarımız, sevdiklerimiz için kendimizi parçalarız da kendimiz için ufacık bir lüksü çok görürüz. Sonra dönüp ardımıza bakarız da bir arpa boyu yol almamışız deriz. Üstelik yaşanmışlıklar yerine yaşanmamışlıklar içimizi acıtır. 

Ne var sanki yaşam nehri akarken hayattan damıttığımız tatlı anılarla ceplerimizi doldursak. Daha da geç olmadan. 

Vakit yok, gemi kalkıyor artık. Dün dünde kaldı, yaşanacak bugün var.

Carpe diem diye latince kökenli bir deyimi duymuşsunuzdur. " Sadece bir tane hayatınız var ve şimdi yapmayacaksınız da ölünce mi yapacaksınız" diye bir anlamı var. Yani "anı yaşa", "günü yakala", şu anın tadını çıkar" gibi anlamdırılabilir.

Hadi, beklemekten vazgeçelim, ertelemeyelim hayatı. Çünkü mutluluk bir varş değil bir yoculuktur...

 
Şükran Okyay
 
 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..