Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayat her şeydir, bugün gündelik yaşam.

Hayat her şeydir, bugün gündelik yaşam.
 

Hayat herşeydir. Her kategoride hayat vardır. Bugün gündelik yaşamdır, hayat.

Hayat; daha sabah gözünüzü açtığınızda, gülümseyen eş ve çocuklarla ısıtılmış küçücük bir odada, sevgi dolu güzel sözlerle süslenmiş bir kahvaltı, duvarda asılı mutlu bir tablo gibidir. İnsan bırakıp gitmeye kıyamaz, evde kalanlar da istemez ayrı kalmak, güzel bir başlangıçtır güne, hayat.

Kahvaltı değil, bir bardak çay bile zehir olur herkese, çoğu kez. Başka bir tablo asılıdır bu evin duvarında. Odanın içi gülmeyen, gülümsemeyen yüzlerden adeta buz gibidir. Bir an önce kaçıp gitmek isteyenlere karşı evde kalanların düşünceleri ise bakışlardan bellidir, 'defol git!' der gibidirler.

Dışarıda devam eder hayat; birbirine selam veren, “Günaydın” , “İyi günler” dileyen, kırmızı ışıkta bekleyen, kadınlara, anne adaylarına otobüslerde yer veren, yaşlıları ellerinden tutarak yolun karşısına geçiren, vapurda martıları, sokakta kedileri, köpekleri besleyen insanlar vardır ve sizi de benzer iyilikler yapmaya zorlar hayat, mutluluğu paylaşın der sanki.

Ne selamı, “Utanmıyor musun, önüne bak”, “Sana ne, can benim değil mi, kırmızıda da geçerim sarı da da sana ne?” sözleri ile başka bir hayatın var olduğunu anlarsınız. Otobüste yer de verseniz, karşıdan karşıya da geçirseniz, martıları, kedi ve köpekleri de besleseniz, çoğu kez çekinirsiniz acaba ne diyecekler diye, duyarsız kalırsınız çevrenize ve hayata.

İşinizdeki verimli çalışmalarınızın, olumlu katkılarınızın madden ve manen ödüllendirilmesi, örnek insan gösterilmeniz, başarılarında sizden öğrendiklerinin büyük payı olduğunu söyleyen çalışma arkadaşlarınızın teşekkürleri sizi sevindirir, mutlu kılar, seversiniz bu hayatı.

Ne parasal desteği. Bırakın sırtınızın sıvazlanmasını, bir çift güzel söz duyamadığınız gibi, hakkınızda hep nasıl etsek, ne etsek diyenlerle, bir açığı olsada ayağını kaydırsak düşünceleri içinde olanlar da çoktur işyerinde ve hayatın içinde. İçinizden sövüp sayarsınız "Böyle hayatın içine" diye.

Geri dönüşler aynıdır. Otobüs, tren, vapur. Hep aynıdır. Yolcular da aynıdır, duraklar, istasyonlar, iskeleler de.

Sizi karşılayan güler yüzler, terliğinizi getiren küçük kızınız, ayağınıza dolanan kedi. Özlenen, beklenen hayat. Özleyenler, bekleyenler kavuşmuştur. Sabaha dek sürer bu mutluluk. Sabahın nasıl olduğunu anlamazsınız.

Bazen zile o kadar çok basarsınız ki giriş kapısını komşular açar. Sabahki ev, aynı. Bıraktığınız gibi. Sabahlar zor olur hep. Her gece duvardaki size göre yamuk asılı gibi duran tablo gelir aklınıza, hep yaptığınız gibi yatağınızdan kalkıp düzeltmeye çalışırsınız. "Başka bir resim olsaydı bunun yerine" diye çok düşündüğünüz olmuştur.

Başka şey de gelir insanın aklına.

"Yeni bir tablo mu satın almalı, yoksa resim yapmayı mı öğrenmeliyim?" diye.

Hayat her şeydir. Bugün, gündelik yaşam. Başka kategorilerde de hayatlar var. Birbirinden farklı.
 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..