Hayatı eğlenceli hale getirmek

Hayatı eğlenceli hale getirmek, yaşamı yaşanabilir kılmak, zamanı iyi değerlendirmek adına yapmayı düşündüklerimiz listesinde mutlaka öncelikli olanlar vardır. Aslında her işin bir sırası vardır ve bu sıra kişiden kişiye göre değişir. Yarın ne yapmalıyım sorusuna herkes aynı cevabı vermeyebilir. Öncelikler, renkler ve zevkler tartışılmaz tabii ki.

Her alanda olduğu gibi yeryüzündeki en değerli varlık olan insanın ilgi alanlarında çeşitlilik mutlaka olacaktır. İnsanlar arasından bir insan olan benim ilgi alanım ise “Sinema”. Sinema hayatın aynasıdır dostlar ve hayatla direkt hiçbir alakası yoktur.

Rahatlamak, günlük sıkıntılardan bir kaç saat içinde olsa kurtulmak için gidilmesi gereken yerlerden biri. Tartışmasız bir şekilde ataç ve tükenmez kalemden sonra yüzyılın en büyük keşfi. İnsan beynine direkt olarak etki edebilen en önemli sanat türü. Belki de insanın görsel hafızasının aracısız olarak kullanılmasının sonucu olarak sinema, diğer sanatlardan daha çok ilgi görmektedir bana göre.

Sinemanın ürünlerinde de çeşitlilik olmazsa başka nerede olsun.

Arabayla birilerini mi kovalamak istiyorsunuz? Bir aksiyon filmi sizi rahatlatır.

Yoksa gerçek alemden sıkıldınız, bu dünyadan ayrılmadan hayal dünyanızın kapılarını mı aralamak istiyorsunuz. Bir animasyon şaheseri izleyin, keyfinize keyif katın.

Yoksa? Dünyamızda neler oluyor diyorsanız, göremediğimiz canlılar ve yanına bile yaklaşamadığımız hayvanlarla dolu bir dünyaya adım atmak isterseniz bir belgesel filmi izleyin.

Yok ben teknolojik bir insanım ben ışın kılıçları ile oynamak, konuşan ve şekilden şekle giren robotlarla sohbet etmek, uzay gemilerine binmek, ışınla beni Skati deyip başka gezegenlere yolculuk yapmak istiyorum diyorsanız bir bilim-kurgu filmi izleyin hayal gücünüz genişlesin.

Aman banane teknolojiden hayal gücünden, ben gerçek olan şeylerle ilgilenirim diyorsanız gerçek yaşamları güzel kurgularla anlatan ve aktaran bir biyografi filmi izleyin, bilginiz artsın.

Hayat hep sevinçli ve keyifli geçmez. Hayatın gerçek yüzüyle tanışmak istiyorum, ağlamak, kalbimde ince sızılar hissetmek, hüzünlenmek istiyorum derseniz eğer sizi de bir drama filmi rahatlatır.

Elimde ince bir çubuk istediğim şeyleri yapmak istediğimde onu kullanırım. Abrakadabra tüm insanlar sinemasever olsa..Tabii ki orkestra yönetmek için değil diyorsanız fantastik filmler sizi bekliyor olacak.

Tüylerimin diken diken olduğunu, gördüğün ve duyduğum şeyler karşısında ürperdiğini hissetmek niyetindeyseniz gerilim filmleri sizin için biçilmiş kaftan.

Yok ben gizli gizli işler peşindeyim, kendi işimi kendim yaparım ensem ondan kalındır diyorsanız atmosferiyle de orantılı bir kara film izlersiniz, istekleriniz gerçekleşir.

Kısa süreli de olsa bir yolculuğa çıkmak isteğiniz varsa sinema sizi kısa filmlerle de yolculuğa çıkarmaya hazır.

Göbeğim çatlayana kadar gülmek, sürekli gülümsemek, kahkahanın dozunu aşıp yerlere yatacak kadar kendinden geçmek dileğinde iseniz komedi filmleri ne güne duruyor.

Ben üzülmem ben ağlamam ben gülmem ben gerilmem ama ben çok korkarım ifadesi size aitse korkunuzla yüzleşmeniz için Korku filmleri sizi bekliyor olacak.

Sırtımda çanta elimde sopa umurumda mı dünya deyip çölleri geçme denizleri açma nehirlerde seyre dalma niyetiniz varsa macera tutkunlarıyla buluşma yeriniz sinema.

Müzik benim için her şey bir de içinde dans ve ışıltılı gecelerin ve şovların bulunduğu bir dünyayı ziyaret etmek için müzikal filmler kapınızda.

Açın kapıyı polis, eller yukarı. Polisiye filmler sizi eğlendirmek için bekliyor.

Ah kalbim ben senden çok çektim nedir bu halim… Aşkı anlamak ve yaşamak mı istiyorsunuz daha ne duruyorsunuz romantik filmler sizin için hazır.

Geçmişte olup yaşanmış şeyleri bir de görsel olarak görmek benim de hakkım, bana da yer açın isteğiniz tarihi-savaş filmlerinde gerçekleşir kanımca.

Elimde altıpatlar, kafamda bir şapka, altımda bir araba? değil tabii ki, bir at. Dağlar, ovalar, çöller ve bir sürü kanunsuzlar. Otların arasında bir yaratık derdini anlatır. “sssssssssssssssss : aslıonda o şöyle der "abi ne olur su"”. Westernden bahsediyorum tabii ki…

Yılların getirdiği sinema tutkumla izlediğim filmler arasında öne çıkardıklarım olmuştur tabii ki. Çok sevdiğim, nefret ettiğim, izleyip de bir defa daha izlediğim, çok güldüğüm, çok üzüldüğüm ve hüngür hüngür ağladığım (erkekler ağlamaz diyorlar ama yalan!). Bu filmlerden enlerimi sıraladım ve sıralamam yeni filmler eklendikçe yenileniyor. Bundan sonraki yazılarımda en’lerimi paylaşmaya çalışacağım.

Sevgili dostlar.

Sinemayla, sevgiyle ve sevdiklerinizle sağlıklı ve mutlu kalın.