Hayatınızı basitleştirin

Henry David Thoreau demiş ki “Eğer siz hayatı basitleştirirseniz evren daha basitleşecek, ne yalnızlık yalnızlık olacak, ne kölelik kölelik olacak nede zayıflık zayıflık olacak.” Eğer daha önce stresinizi azaltmak yada hayatınızı basitleştirmek ile ilgili bir şeyler okumuşsanız bu tip klişe sözleri biliyorsunuzdur. Fakat “böyle söylemesi kolay öyle parmak şıklatınca olmuyor” dediğinizi duyar gibiyim.

Bende size sadece bazı önerilerde bulunabilirim. Bunları takar yada takmazsınız. Hayatınızı basitleştirmenizin daha iyi olacağı sözüm ilginiz çekiyorsa okumaya devam edin yoksa hiç vakit kaybetmeyin, diğer blogger arkadaşlarımın mükemmel yazılarını kaçırmayın.

I. Eğlenceli bir iş bulmaya çalışın.

Hayatta sizi en çok zorlayan ve hasar veren şeylerin başında tüm gününüzü stres ve baskı altında, mutsuz geçirdiğiniz işyeri gelir. Eğerimkanınız var ise sizin yüzünüzü güldürecek, kendinizi huzurlu ve mutlu bulacağınız bir işe geçin. Eğer işinizde mutluysanız doğal yetenek ve becerilerinizi çok daha rahat kullanabileceksiniz. Ve daha başarılı olabileceksiniz.

II. Gülmeyi ve gülümsemeyi öğrenin.

Gülmek stresinizi azaltır, kızgınlığınızı geçirir ve sıkıntılı anların üerinden gelmenize yardımcı olur. Gülmek olaylara bakış açınızı her defasında yeniler ve belkide uzaklada kalan çocukluğunuzu size tekrar yaşatır. Gülemeyecek kadar yoğun ve gülümseyemeyecek kadar ciddi olanlardan olmayın. Gülümseyen insanların özellikle çocukların size ihtiyacınız olan dersleri verebileceklerini unutmayın. Anlayabilmeniz önemli. Çocukların gözlerinden dünyaya bakmaya çalışın. Eğer bugün gülmüyorsanız bugün yaşamıyorsunuz demektir.

III. TV’den kurtulmak.

TV’nin hayatınızdan çaldığı saatleri düşünün. (Maalesef bende tam olarak kurtulamadım) TV’nin karşısında oturarak geçirdiğiniz saatlerde ne kadar güzel ve faydalı şeyler yapabileceğinizi hiç düşündünüz mü? TV seyretmek hayat kalitenizi hiç artırıyor mu? Günde seyredilecek 2 saatlik TV’nin yılda yaklaşık 1 ay’a denk geldiğini biliyor musunuz?

IV. Haberlere olan bağımlılığı azaltmak

Her akşam seyrettiğimiz ana haber kuşakları ve gazetelerin özellikle 2. sayfaları sürekli negatif haberlerle dolu. Ne ekersen onu biçersin sözünü herkes bilir. Eğer TV’deki ve gazetelerdeki negatif haberlerle ilgileniyorsanız içinize negatif tohumlar ekersiniz, doğal olarakta negatifleşirsiniz. (Zaten yapılmak istenende bu) Habererdeki şiddet, terör ve işlenen suçlar iç dünyanızdaki barışı bozabilirler. Üstelik bu haberleri bilmenin getireceği kızgınlık ve tepkide hayatınızı zorlaştıracaktır. Kitabınızı okuyup, güzel bir müzik dinleyin çok daha iyi.

V. Sessiz aralar

Yavaşlayın. Sessizlik yakalayın. Bu çılgın şehirde ve dünyada günde yarım saat sessizlik bir hazinedir. Sessizlik sizi yeniler. Sizi rahatlatır. Geç kalmadan bir şeyleri düzeltmenizi sağlar.

VI. Kafanızı meşgul edenleri kaldırma.

Evde yada işyerinde sürekli gözünüzün önünde olup kullanmadığınız ve hatta dikkatinizi dağıtan şeylerden kurtulun. Arada bir temizlik sizi hafifletir.

VII. Arada bir teknolojiden uzaklaşın.

Cep telefonunuzu, bilgisayarınızı, mp3 player’ınızıi TV’nizi kapatın ve yukarıda bahsettiğim yarım saatlik sessizlik arasını verin. Dünya ile ilişkilerinizi bir süreliğine koparıp hayallaere dalın.

VIII. Bırakın kendiliğinden olsun.

Rutin bir süre sonra sıkar. Rutinlerinizi değiştirecek şeyler yapın. Bazen bırakın kendiliğinden gelişsin bazı şeyler. Öylesine bir yüeüyüşe çıkın, planlamadığınız bir kitapçı yada sergiye gidin.

IX. Erken ve düzenli yatın.

Yeterince uyumuyor ve dinlenemiyorsanız bu hayatınızın her anına yansır. Performansınız düşer. Erken yatıp erken kalkın.

X. Neyin “yeterli” olduğunu öğrenmeniz gerekir.

Herkes herşeyi ister ama nerede duracağını bilmeyen kendini yıpratmaya başlar, hayalkırıklıkları oluşur. Aklınızdan çıkarmayın vesizin için neyin yeterli olacağına karar verin.

Sizce hiç bir şeye hayır demeyenlerle herşeye evet diyenler arasındaki fark nedir?