Hayatta sadece yaşanmasını gerekenleri yaşıyoruz

Daha fazlasını yapamıyoruz. Bize verilenlerle, sahip olduklarımızla yetiniyoruz.

Yaşamak, bu dünyada her insan için aynı anlama gelmiyor. Gelmeyebilir. Bazı insanlar vardır ki, duygularından, eylemlerinden arınarak, hayata kayıtsız kalırlar. Bunlara taş kalplilerde denir. Duyguları sanki yoktur.

Oysa mutlu olmak için insanın silkinip biraz düşünmesi gerekiyor.

Mutlu olmak için, bize, güç ve mutluluk veren nesnelere yönelmemiz gerekiyor. Mesela birinin fitness centerlerde spor yapmak hoşuna gidiyorsa, oraya gitmeli. Kaybedeceği bir şey olmaz ki.

Birinin hoşuna gitar çalmak gidiyorsa, buna yönelmelidir. Onunla mutlu olur.

Başka biri kitap okumaktan hoşlanabilir. Bazı insanlarda sinemaya gitmekten hoşlanabilir.

Mutlu olmak için düne ait üzüntülerimizin ve yarına ait korkularımızın olmaması gerekiyor.

Hayat bir şekilde yaşanıyor çünkü.

Oysa bu dünyadaki bir çok insan ayrı bir dünyanın özlemini çekiyorlar. Bu nedenle hayata da bambaşka gözlerle bakıyorlar. Olup bitenlere de öyle bakıyorlar. Olup bitenleri, yaşananları, yaşanmışları, kişileri, nesneleri herkes farklı görüyor.

Neden böyledir?

Çünkü doğuştan farklıyızdır. Bunu bilirsek insanların farklı bakış açılarını biraz olsun anlayabiliriz.