- Kategori
- Şiir
Haydi Gidelim Dağlara
Haydi Gidelim Dağlara
Haydi gidelim, fermansız dağlara
Çıkalım da tozlu topraklı yollara
Çamurlara, yapraklara basa basa
Gidelim, başı dumanlı dağlara gidelim
Temiz dağ havası çekelim içimize
İçimiz kir ve pislikten kurtulsun
Aklımız fikrimiz, türlü ihanetten
Fesat kalbimiz, kin ve nefretten
Aç gönlümüz hırs ve ihtirastan
Ruhumuz şehirlerden temizlensin
Haydi gidelim, başı karlı dağlara
Titreyip, iliklerimize kadar üşüyelim
Baharla ısınıp da kendimize gelelim
İçimize yeni can gelir, umut filizlenir
Göğsümüze sevgi girer, vicdan gelir
Eski güzelliklerimiz hayata döner de
Unuttuğumuz değerler kıymetlenir
Belki insanca yaşamanın anlamı gelir
Bizi biz yapan duygularımız canlanır
Gönül telimiz titrer türküler şahlanır
Haydi gidelim, mor dağların bağrına
Yamaçlarından lale sümbül derelim
Pınarlarından billur gibi sular içelim
Düşelim cılga yollara çıkalım tepelere
Mahvettiğimiz dünyamızı seyredelim
Sadece altın, para, mevki, makam değil
Yeşil yaylalarda koyun kuzuyu sevelim
Bilgisayarı, plazayı, mesajı maili değil
Sincabı, sansarı, kurdu ceylanı bilelim
Güzel bakalım da güzellikleri görelim
Haydi, gidelim, şu dağların burcuna
Bakalım gürgenine çınarına ardıcına
Soralım ormanı kızıl ardıç kuşuna
Anlayalım ormanda yasayı yaşamı
Toprağı, ormanı, ağacı dalı yaprağı
Bilelim, sırtlanı, aslanı, tilkiyi vaşağı
Belleyelim toplu yaşamın yordamını
Belki adam gibi yeniden aslımıza döneriz
Çatışmadan insan gibi yaşamanın yolunu
Belki de dağda bir boz ayıdan öğreniriz