Haydi küfür edelim! Kime? Niçin?

Bugün bir şeyi bahane edip küfür etmece günüdür! Kutlu olsun!

Yoksa böyle bir günden sizin haberiniz yok mu? Hemen hemen her maçta kutluyorsunuz ya! Fakat bu maç derbi, küfür edin harbi harbi!

Ezeli rekabet ve rakip bu hafta yine karşı karşıya geliyor. Haydi maça! Haydi çarşıya!

Haydi küfür edelim? Kime? Niçin? Bunu bilmesek de olur, yalnızca küfür edelim!

Rakip takımı bahane edip anacanımıza, babacanımıza, çocuklarımıza, dostcanlarımıza, tanıdıklarımıza veya hiç tanımadıklarımıza küfür edelim, rakip takımı sevmiyoruz diye, rakip takıma yenildik diye. Kendinize yapılmacasını istemediğinizi başkalarına da yapmayacaksınız, diyeceğim; ancak başkalarının anacanınıza, babacanınıza vb. küfür etmecesine de pek gerek kalmıyor, zaten! Yine de başkalarına da küfür ettirebilirsiniz, paşa gönlünüz bilir! Anacanınız sizi niçin doğurdu ki, değil mi?

Maçtan sonra da hiçbir şey olmamış gibi misafirliğe gidelim, sofralarına oturalım, çayını, kahvesini içelim, hayırlı dileklerde bulunalım, hâl hatır soralım, bayramlarına, düğünlerine, cenazelerine gidelim, sevgiden, saygıdan, adaletten, haktan, terbiyeden, kültürden, bilgiden söz edelim.

Bunları hangi derste öğreniyorsunuz? Kim öğretiyor? Hocalarınız mı, anacanlarınız mı, babacanlarınız mı? Dostcanlarınız mı?

Bu ne yüzsüzlük, bu ne ikiyüzlülük, bu ne şuursuzluk, bu ne terbiyesizlik böyle?

Bu ne kişilik, bu ne zihniyet, bu ne karakter!

Kim yapar bunu bile bile?

İnsan kendini bile, haddini bile.

Bir maçta ya beraberlik veya galibiyet yahut mağlubiyet vardır.

Kavga, küfür, hakaret kime yarar? Ülke, kulüp, futbolcu, taraftar hep görür zarar. Takımınızı seviyorsanız destek verin.

Her haftanın 3 gününü KÜFÜR GÜNÜ yapın, kutlayın; özellikle derbilerde, harbi harbi küfür, size yakışıyorsa. Yalnız kötü söz sahibinin!

Ramazan Gülsen