Hayvanlar ve gülümseme

GÜNAYDIN diye başlama ne güzel güne.. Halbuki ne zor çıktım yatağımdan, gözlerim yarı açık giyindim bu sabah.. Hemen ağzıma bi şeker attım tadım yerine gelsin diye. Her zamanki gibi giydim vazgeçemediğim converse ayakkabılarımı, düştüm işyerimin yollarına.Daha 1-2 dakika anca yürümüşken ayak parmağıma dokunan bir yabancı hissettim ayakkabımda :)

Daha öncede başıma geldi, bizim apartmanın böcekleride seviyo benim ayakkabılarımı. Ay sokak ortasında ayakkabı çıkardım bidaha, tahmin ettiğim gibi dokununca kendi içine toplanan siyah böcük parmağıma dokunan. Başta korktum, sinirlendim ama iş yerinde gazetelere göz atarken "böcekler ayakkabınıza mı giriyor?, çözüm için bi kaç öneri" başlıklı yazıyı görünce ay nasıl içten bi gülümseme yayıldı yüzüme.. Ey böcüük nelere kadirsin diyesim geldi.Hiç gülesim yokken güldürdü beni sabah sabah.

Şimdi her sabah girse bi böcük ayakkabı, her sabah böyle içten gülsem diyorum kendi kendime, pat diye bide kahkaha atasım geliyoo..

Geçen sene erkek arkadaşıma doğum gününde 2 tane su kamplumbağası hediye etmiştim doğum gününde, çok şaşırdı ama muhterem annesi eve sokmadı benim ufaklıkları. İş arkadaşlarımdan biri evlatlık edindi benim minikleri, ara sıra resimlerini gösteriyo bana, nasıl büyüdüklerini anlatıyoda hasret gideriyoruz.

Bide özellikle bayanların korkulu rüyası farelere bayılıyorum ben. Hani şu ev fareleri varya, Hamster diyolar sanırım mutlaka almalıyım diyorum.

Ama ahdım var kendi evimde 2 tana kamplumbağa ve hamster besleyip, bakıcam inşallah..

Bazen korkuyla, kızarak yaklaştığımız durumlar ve olaylar sonrasında eğlenceli bir hal alabiliyor. Başımıza gelen her olayın var bi nedeni diye düşünüyorum.

İYİKİ AYAKKABIMA GİRDİN BÖCÜK....