Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '16

 
Kategori
Tarih
 

Hazar Türk Yahudileri ve Türkler

Hazar Türk Yahudileri ve Türkler
 

Yahudi Türk Dostluğu

Başlığa bakıp da bilmeyenler anında tepki gösterebilirler. Ancak 7. Yüzyılda ilk kez Hazar Türk Kağanlığı ile temasta bulunan Yahudiler, Hazar Türk Kağanlığını önemli ölçüde Yahudileştirmişlerdir. Özellikle İslam’ın yayılma sürecinde bazı Türk Boylarının Müslümanlığı kolaylıkla seçmediklerini tarihi yazanlar yazmışlar, ben onların yalancısıyım.

Özellikle Hristiyanların Bizans İmparatorluğu'nda Yahudilere zulmettiklerini yazan kaynaklar, Hristiyanların Yahudileri en aşağılık tabaka olarak, kılıklarından kıyafetlerine kadar her şekilde müdahale ederek Bizans’ı Yahudiler için yaşanmaz hale getirince Yahudilerin Türk Kağanlığına temasları başlamıştır. O zamana kadar geleneksel dinlerini yaşayan Hazar Kağanlığına mensup saray ahalisinin ardından halk da Yahudiliği kabul etmiştir.(1)

Türklük din olmadığından ve sürekli hareket halinde bir topluluk olduğundan, göç etmek damarlarına işlemiş bir topluluktur. Müslümanlıktan başka dinleri seçmelerine şaşırmamak gerek. Tıpkı Karaman Türkleri gibi. Bilindiği gibi onlar da Ortodoksluğu benimsemiş, hatta Kurtuluş Savaşı'ndan sonra birçoğu sırf dininden dolayı Yunanistan’a gönderilmiş ve tek kelime Rumca bilmemeleri onları orada büyük sıkıntıya sokmuş, uzun süre de Yunanistan’da casus muamelesi görmüştür. Birkaç on yıl sonra 3., 4. nesil Avrupa’ya göç giden ailelerin durumu gibi. Alman Kültürü, Müslüman, ancak dedeleri ile anlaşamayan torunlar. Burada konuyu dağıtmamın sebebi yazdıklarım benim okuduklarım ve vardığım sonucu belirtmek içindir. Kimsenin ne diniyle ne de ırkıyla işim yok. Kimsenin düşmanlığına veya küfürlerine de maruz kalmak istemem. Zira 1492 yılına kadar İspanya’da yaklaşık 7 asır birlikte yaşayan Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler, Hristiyanların ülkenin tamamını ele geçirmesiyle önce dinlerine karışılmayacağı sözü verilmiş, sonra ise zorla vaftiz edilmiş reddedenler infaz edilmişlerdir. Bilindiği gibi Osmanlı büyük çaplı bir donanma göndererek İspanya’da bulunan Müslümanları ve Yahudileri İzmir, İstanbul başta olmak üzere çeşitli şehirlere yerleştirmiştir

2.Dünya Savaşı sırasında önemli miktarda Yahudi yine Türkiye’ye ülkesine sığınmıştır.  “II. Dünya Harbi'nin müttefiklerin galibiyetiyle bitmesinden sonra, Filistin meselesi son safhasına ulaştı. İngiltere daha sonra Amerika’nın yardımını sağladıktan sonra, Filistin meselesini Birleşmiş Milletler'e götürüp, meselenin çözülmesini istedi. BM, Kasım 1947'de Filistin’in biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaşılmasına karar verdi.”(2) 2. Dünya Savaşının bitiminden sonra kurulan zamanın galip devletleri İngiltere ve Amerika’nın doğal olarak onayıyla kurulan İsrail devletine tüm dünyadan olduğu gibi, Türkiye’den de göçler olmuştur. Burada belirtmekte yarar var ki, aynı tarih Fransa’nın Suriye’yi terk ettiği zamandır.

1947. Dünya tarihinde, Ortadoğu’da önemli bir tarihtir….

Tarih boyunca hiçbir yerde Türkler ile Yahudilerin doğrudan savaşmaları söz konusu olmamıştır. Zira tüm Türk devletlerinde etkin unsurlar arasında yer almış, hatta kendilerine tanınan bu özgürlük, ticaret hakkı belki de devlet kurmalarına gerek bırakmamış dahi olabilir. Bunda Türklerin asaletinin de önemli bir payı bulunmaktadır. Her ne kadar yaklaşık elli yıllık hakkımızdaki kötü propaganda bizi biz yapmaktan alıkoysa da Türkler ile temas eden her ünlü yazar, komutan Türkler hakkında methiyeler düzmüştür. Gerçekte Türk, zayıfı ezmez, güçlüden yana olmaz, mert, aklı şeytanlıklarda olmayan asil bir millettir. Bu sözler yabancılara ait.

Türk, asillerin asilidir. Yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüce asalet ona tabiatın hediyesidir.
Pierre Loti

"Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur."
Tasso - İtalyan Şair

"Bütün milletler arasında en namuslu ve dostluk kurmada tereddüt edilmeyecek olan yalnızca Türklerdir. Henüz yabancı tesiri altında kalmamış olan bir köye gidecek olursanız; gerçek misafirperverliğin ne demek olduğunu orada görüp öğrenirsiniz."      

William Martin

Türkçe'yi öğrenmek benim için büyük bir mutluluk oldu. Çünkü Türk'ü anlamak için kendisiyle mutlaka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman, ışığı örten zevksiz bir perde oluyor.

Gelland (Fransız Bilgini)  (3)

Türk askeri cesurdur. Anavatanını sever ve onun için gerekirse çekinmeden canını feda eder.

Albert Einstein

Doğulu önderler, milletlerinin başından ayrılmayarak her hükümetin temeli olan şu iki kanunu hakkıyla yapıyorlar: iyi yola götürmek ve kötülüklerden korumak. Bu asil hareket Ruslardan fazla özellikle Türklerde göze çarpıyor.

Auguste Comte

Tarihin önemli dönemeçlerinde karşılaşan Türkler ve Yahudiler çok iyi ilişkiler kurmuşlar. Türkler güçleri var ise, onlarla ekmeğini paylaşmışlar ve korumuşlardır. Daha da önemlisi Yahudilerin içinde ciddi oranda Türk kanı taşıyan kimselerin olmasıdır. Gerçi Yahudilerde soy anneden geçer. Ancak ilim sahibi, tarih bilgisi olan hiçbir Yahudi’nin gerçekte Türk’e düşman olmasını hiçbir akıl açıklayamaz. Belki de Türk bir bakıma Yahudi’nin bir nevi sigortasıdır. Geçmişte olduğu gibi..

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..