Hem Var Hem Yok

Dünya üzerinde hangi rejim olursa olsun bir iktidar çeyrek yüzyıla yakın sürede hiç ara vermeden iktidar koltuğunda kalmayı sürdürüyorsa orada demokrasiden söz etmek epeyice zordur.

Başka bir şeyler oluyordur bu gibi ülkelerde.

İlk akla gelen şey, ya seçim sandıklarında hileler yapılıyordur ya da toplum hipnotize ediliyordur.

Bu iki nedenden başka şey aklına gelmiyor insanın.

Geçmişte uzun soluklu iktidarda kalmış olan Sosyalizm ve Komünizm rejimlerinin iflası, bana göre çeyrek yüzyılı aşmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çeyrek yüzyıl sonrasında kapitalizm veya liberal demokrasi sürecini yaşayarak tekrar kendi rejimlerine dönülmüş olsaydı Sosyalizmin ve Komünizm rejimlerinin ömrü uzun olurdu diye düşünüyorum.

Sosyalizm ve Komünizm rejimlerinin iyi veya kötü rejim oldukları konusuna gitmeyeceğim.

Daha önce de yazmıştım. Sosyalizm rejimi, liberal demokrasinin tüzüğünde içinde var zaten. Önemli olan işler duruma sokabilmektir.

Liberal demokrasilerde İnsan hakları ve buna bağlı olarak adalet hukuk ve emek bağlamında tüm bileşkeler Sosyalizm rejimine çıkıyor aslında.

Emek hak ve özgürlükler üçgeninde kapitalizm sisteminin vahşi yönü törpülendiğinde Sosyalizm kapısına çıkıldığını görürüz.

Burada önem arz eden, rejim yönetiminin başını çekenler yani yönetenlerdir.

Yöneten veya yönetenler, yargı yasama ve yürütmeyi engellemeden adalet hukuk ve demokrasi üçgeninde yürütmeli, daha doğrusu yönetmeli.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler, emperyal ülkelere bağımlı oldukları için yargı yasama ve yürütme emperyal ülkelere odaklı gelişme göstermektedir maalesef ve zaman zaman yargı yasama ve yürütmeler yara alarak devam etmekte olduğunu görmekteyiz.

Mesela, Amerika tarafından sırf Büyük Ortadoğu Projesi için 40 yıl önce kurulmuş olan PKK terör örgütü ve süreç içerisinde gene Amerika'nın istekleri doğrultusunda güya terör yerine siyaset kulvarında yer alması bağlamında anayasa ilkeleri yok sayılarak mecliste siyasi bir parti olarak yer alması.

Oysa anayasa'da etnik bir partiye yer yoktur!

Peki ne olmuş oluyor böyle bir durumda?

Yasa ihlal edilmiş oluyor.

Yasayı ihlal ettiren güç kim?

Amerika, emperyal güç!

Demem şu ki; siz istediğiniz kadar demokrasiden adalet hukuk yargı yasama ve yürütmeden söz etmiş olunuz, ülkeniz eğer bir türlü meclisten geçirilemeyen 24 Ocak kararlarının meclisten geçirilmesi ve ülke varlıklarının yabancı şirketlere satılabilmesi ve emperyal ülkelere ekonomik bağlamda bağımlı olunabilmesi için Amerika-CIA işbirliğiyle sırf 24 Ocak kararlarının meclisten geçirilebilmesi için ülkede önce sağ-sol çatışmalarının zeminini yaratarak terör ortamını oluşturarak 12 Eylül askeri darbe yolu seçildiyse yapacak pek bir şeyiniz kalmıyor, soğuk bir 'kahrolsun Amerika!' dan başka..

Öyle kalıveriyorsunuz ne yazık ki..