Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hendek'e gittim!

Cumartesi akşamı Hendek havasını içime çekesim geldi birden!

“Hadi hazırlan da köye gidelim!” Dedim hanıma!

Bu kez hızlı davrandı. Yarım saat sürmedi hazırlanması!

Saat yedide yola çıktık.

Köyüme vardığımızda saat sekiz buçuktu.

Arabadan indiğimde derin bir soluk çektim! Hafiften kemre kokusu karışımı hava anında beynime işledi!

Müthiş bir şeydi bu!

Gece uyuyamadım. Sanırım kemre kokulu oksijen bana fazla gelmişti!

Sabah ezanını huşu içinde dinledim!

Merkezi müezzinin “Namaz uykudan hayırlıdır!” mealindeki çağrısıyla yataktan fırladım!

Hanımı yedi nokta üç şiddetinde dürttüm!

Doksan dokuz depreminden kalma “deprem sendromuyla” fırladı yataktan!

“Ne oldu?”

“Ben Hendek’e gidiyorum! Canım çay istedi! “

“Nereye gidersen git!”

Hendek, köyümüze yirmi kilometre uzaklıkta!

Gazete bayii açık. Gazeteler de gelmiş. Sigara da aldım.

“Kardeş, simit fırını vardı buralarda; göremedim!”

“Karşıdaki pastane yapıyor abi!”

Pastanede börekler hazır ama simit çıkmamış daha!

“On beş dakikaya kadar çıkar abi!”

“Açık çay ocağı var mı burada?”

“Hemen köşeyi dön abi; caminin yanında!”

Allah bu memlekete cami eksikliği vermesin! Cami olmasa mümin olmaz; mümin olmasa bu saatte çay ocakları da açık olmazdı!

Fakat bir tane bile altmış yaş altı mümin yoktu! Beni görünce şaşırdılar haliyle!

Çay ocağının karşısında “Ardahan Otel” var. Seksen yedi yılında bir hafta kalmıştım o otelde!

Börekle, tam altı çay içtim ocakta. Pastaneye döndüğümde simitler hazırdı. Beşerli paket halinde otuz tane simit aldım.

Köye gelmeden komşu köyde bir çay molası daha verdim. Kapıya vardığımda baktım amcamın komşusu Cafer abi dışarıda bir şeyler yapıyor! İki tane simit götürdüm verdim!

Eve girmeden hanımı aradım.

“Kalk hadi! Mezarları ziyaret edelim!”

Bu kez dualarımı Türkçe yaptım. Daha doğrusu hanımın Arapça dualarını Türkçe ’ye çevirdim! Babam Arapça biliyor ama annem bilmiyordu!

Ali dayıma gittik sonra. Çayı hazırdı. Çay tiryakiliğim Ali dayımdan gelme bana! Benzemediğim tek nokta kılıbıklığı! Dışarıdan çok kazak görünür ama içerisi hayal kırıklığıdır!

Dönüşte Emine teyzeme uğradık.

E-5’in güney tarafına geçtiğimizde saatler on biri gösteriyordu! O taraf hanımın tarafı! Pek sevmem o tarafları ama bugünler evliyalığım üzerimde!

Hanımın Abisi ile kız kardeşi Umre’ye gidecekler. Ziyaretimiz o yüzden!

Bacanakla Hendek’i dolaştık gün boyu.

Gece on birde bacanağı, baldızı aldım yola çıktım. Sabiha Gökçen’den Umre’ye gidecekler. Normalde kafile Adapazarı’ndan hareket edecek ama kayın biraderle baldız buradan katılacak kafileye!

Geldiğimiz gibi herkes yatağa yattı. Ben kayın biraderin telefonunu bekledim. Sabaha karşı aradı.

“Enişte, kafile havalimanına geldi. Siz de gelin artık!”

Sabah beşte eve döndüm!

Saat yedide bir yattım akşam yediydi uyandığımda!

 

 

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..