- Kategori
- Güncel
Hepsi Ölene Kadar

Dünyada ne olduğunun değil, nasıl kaldığının karşılığını bulacaksın.
DÜNYA İNSANLAR İÇİN BİR MEZAR YERİDİR.
HER DOĞUMDAN SONRASI, ÖLÜME GİDEN BİR YOLCULUKTUR.
Zengin olsan, hep zenginlik içinde yaşasan, hiç fakirlik yüzü görmesen; her vakit bir elin yağda, bir elin balda olsa. Elini, belini, beynini geçim derdi için yıpratmasa; canının istediği her şeyi yapsan, içinde ukte kalmasa. Her yeri gezip tozsan, ölene kadar hep güldürsen, gülümsesen. Hiç burnun kanamasa, başın dahi ağrımasa ne olur? Ölene kadar sürer bunlar, ölünce noktalanıyor hepsi, hiç yaşamamışa dönüyorsun.
Fakir olsan, hep yokluk çekmiş olsan. Ayağında lastik pabuç, sırtında yırtık urban bulunsa, bir bulduğunu bir daha görmesen; hiçbir yeri gezmemiş, görmemiş hiç kimseyle dostluk etmemiş, hiçbir misafir evine gelmemiş, hiçbir an yüzün gülmemiş, karnın bir öğün dahi tok olmamış, olsa ne olur? Elbet sıkıntılı bir hayatın olur, ama bunların hepsi ölene kadar, ölünce hiç yaşamamışa dönüyorsun.
Hasta olsan inlesen, tabib olsan dinlesen; dertli olsan derman bulmasan, çaresize merhem olmasan her şey ölene kadar.
Zalim olsan her önüne gelene zulüm yapsan, kızdığını kıskandığını assan kessen, senden gayrsine huzuru haram etsen, saltanat içinde yaşasan, herkesleri ezsen geçsen; yaptığının hepsi ölene kadar, ölünce bitiyor hepsi…
Hırsız olsan çalsan çırpsan, çaldıklarınla servet yapsan, bu servetinle dünyayı kaplasan, bil ki ölene kadar ölünce bitiyor hepsi. Her yapılan yutulan geride kalıyor, yaşanmamışa dönüyor. Vebali katmerlenip öte âlemde sırtında ağır yük oluyor.
Akıllı olsan, ilim yapsan, âlim olsan kitaplar yazsan, gazeteci olsan kalemini kükretsen, şair olsan, şiirler döktürsen; üstat muamelesi görsen, övülsen, örnek gösterilsen ölünce bitiyor. Hepsi ölene kadar…
Sanatçı olsan alkışlara boğulsan, sevenlerin dolu olsa, paraların bol olsa, varlık içinde darlık görmesen ölünce bitiyor hepsi.
Güzel olsan, çirkin olsan, zayıf olsan şişman olsan; sağır olsan, bir de konuşamıyorsan, salak, solak, çolak olsan; akıllı olsan, deli yahut veli olsan hepsi ölene kadar ölünce bitiyor dünyalık olan her şey…
Zırdeli olsan, dünyadan bîhaber yaşasan, herkes seni dışlasa kapalı kapılar ardında ömür tüketsen horlansan, itilip kakılsan alaylı gözlerle bakılsan; mahkum olsan bir yerlere tıkılsan, masum olsan anlaşılmasan hep çektiklerin ölene kadar. Öldüğünde bitecek çilen, çektiklerinle hiç yaşamamışa döneceksin. Belki cennette muradına ereceksin.
Dahi olsan dehanla övseler, başarılarınla övünsen. Dünyaya iz bıraksan, izinden takip edilsen, takdir görsen, gün gelince mum gibi erisen, sönsen bitiyor her şey, hepsi bir noktaya kadar.
Yüz sene önceki insanların ne yaptıklarını, birbirlerine nasıl baktıklarını, davrandıklarını biz biliyor muyuz? Yaşamış geçmişler, ölmüşler dünyadan göçmüşler. Hasılı kelâm, ölünce hiç yaşamamışa döneceksin. Dünya da ne kadar kaldın denildiğinde bir ağaç gölgesinde serinleyecek kadar diyebileceksin.
İcatlar yaptım, ben alim zattım. Çok çalıştım, sanatlar sergiledim, şiirler romanlar yazdım. Meşhurluktan zirve yaptım. Servetime servet kattım, hanlarda değil, saraylarda yattım. Ne ararsam bulduğum, nefsimce doyduğum kadar zengin bir şahsiyettim, diyemeyeceksin. Orada dünyada ne olduğunun değil, nasıl kaldığının karşılığını bulacaksın. Bunu bil de yaşamında ona göre davran, ey cemaat-ı müslimîn…
Ayfer AYTAÇ - ayferaytac.com