- Kategori
- Reklam
Her emelim, her arzum yine sensin...

Vücut hatlarını saran transparan kumaş, uzun dalga dalga siyah saçları rüzgarla birlikte savrulmaktaydı. Okyanus gözlü, dolgun dudaklı kadın dalga seslerinin eşliğinde yavaş bir o kadar da vakur adımlarla kumsaldan eve doğru yürürken, beyaz pantolon, lacivert gömlekli genç bir adamın kendisini eşikte beklediğini fark etti. Sabırsız bir çocuk gibiydi. Elleriyle ha saçını düzeltmekte ha ensesinde biriken teri silmekteydi genç adam. Evin önüne geldiğinde elini kadına uzatarak hızlı bir şekilde kendisine çekti. Bir an nefesinin nefesine değdiğini hissetti kadın.Bir nefeslik yakınlıkta iken adam, kadının kulağına
-İki yüz emel fiyatına yüz emel, diye fısıldadı.
Genç kadın adamın gövdesini hafifçe itti ve şaşkın bakışlarla bakmaya başladı. Evden hafif bir tango sesi gelmekteydi.
Bu bir reklamdır....
Sevdiği kadına bu sözleri söyleyen genç adam ne demek istemişti?
Her emelim her arzum yine sensin mi? Yoksa.. Neyse, sözü fazla uzatmaya gerek yok.
Sonuçta bu bir reklam. Traş losyonu reklamı 100 emel fiyatına, 200 emel. İfade edilen, söylenen emel ise bildiğimiz emel değil mililitre kısaltması olan (ml).
Türkçe’yi katlettiğimiz yetmedi şimdide sıra bildiğimiz;hacim, uzaklık, ağırlık gibi ölçümlerin kısaltmalarını da katletmeye geldi. Bugün ml, emel diye ifade edilirse, yarın öbür gün km’ye de kemal,kemel ya da kamel denilebilir.