Her ölüm erken ölümdür

Ölen kişi kaç yaşında olursa olsun her ölüm erkendir; özellikle de kaybedilen kişinin yakınları ve sevenleri için. Türk siyasi tarihinin en önemli figürlerinden biri olan merhum Bülent Ecevit’in vefat haberini duyunca içime dolan üzüntüyle birlikte ilk olarak bu düşünce geldi aklıma: “Her ölüm erkendir; özellikle de kaybedilen kişinin yakınları ve sevenleri için.”

Hepimiz üzüldük onun vefatına ama hiçbirimiz eşi Rahşan Hanımın hissettiklerini anlayamayız gibi geliyor bana. Onlar ki bir ömrü birlikte geçirmişler, yaşadıkları fırtınalara sevgilerinden aldıkları destekle göğüs germişler ve büyük bir aşkın özneleri olmuşlardı. Düşünsenize yarım asırdan uzun bir süre boyunca paylaşılan bir hayat ve o hayat arkadaşının gün gelip te kaybedilmesi. Şimdi düşünüyorum ve kendimi Rahşan hanımın yerine koyuyorum. Tanrı ona sabır ve dayanma gücü versin diye dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden.

Hayat biz insanlar için acı ve tatlı sürprizlere dolu. Hiçbirimiz gelecekte nelerle karşılaşacağımızı tam olarak bilemiyoruz. Bülent ve Rahşan Ecevit’in de gençlik hayalleri sanatla uğraşacakları sakin ve mütevazı bir ömür geçirmekmiş ama hayat onlara başka sürprizler hazırlamış ve kendilerini Türkiye siyasetinin merkezinde buluvermişler. İlk gençlik yılları maddi sıkıntılar içinde geçmiş ama birbirlerine duydukları sevgi ve güvenle hepsini aşmışlar. Sadece maddi sıkıntıları da değil; darbeleri, hapislik yıllarını, yasaklı dönemleri, hastalıkları ve kimbilir daha nice sorunu sevginin ve birlikteliğin gücüyle yenmişler. İnsan bunları biliyorken onların arasındaki aşkın ve sevginin gücüne hayran olmadan edemiyor ve o büyük aşkın öznelerinden birinin diğerinden zorunlu ayrılışının üzüntüsünü içinde hissediyor.

Bülent Ecevit, Türk siyasi tarihini biçimlendiren en önemli aktörlerden biriydi. Bundan dolayı onun ülke siyasetindeki rolü ve yaptıkları kuşkusuz çok daha uzun ve ayrıntılı yazıların konusu olabilir. Ama o sadece cumhuriyet tarihinin en önemli siyaset adamlarından biri değildi: Aynı zamanda sanatla ve kültürle birebir uğraşan bir şairdi. Olasılıkla yaşadığı dönemin koşulları onu siyaset arenasına sürüklemeseydi şu an ondan “değerli bir şairimiz” diye söz edecektik. Şair ve siyasetçi yönünün dışında yüzyılın en bilinen aşklarından birinin tarafıydı Bülent Ecevit.

Bülent Ecevit'i namı değer Karaoğlan’ı sonsuzluğa uğurlarken; tüm sevenlerine, Türkiye halkına ve özellikle de Rahşan Hanıma sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Ancak unutulmamalıdır ki; insanların bedenleri ölümlü olsa da onlar yaptıkları işler ve dünyada bıraktıklarıyla zihinlerde ve gönüllerde yaşamaya devam ederler. Bülent Ecevit, bedenen aramızdan ayrılmış olsa da yaptıklarıyla zihinlerde ve gönüllerde yaşamaya devam edecektir.

Blog Resim: http://www.siir.gen.tr/siir/b/bulent_ecevit/