Her şey

Şu dünya çok farklı. Hani yalan dünya derler ya; aynen öyle. Çok yalan... Her şey yalan. İnsanların bakışları, konuşmaları, sevgileri, aşkları... Her şeyleri!

Ben küçükken tanıdığım insanlar birbirine yalan söylemezlerdi. Gözlerinden bu anlaşılabiliyordu. Çünkü söyledikleri sözleri yüzlerine yansıyordu. Gülüşleri, konuşmaları, sohbetleri o kadar güzel olurdu ki insan dinlemeye doyamazdı.

Şimdi ben büyüdüm. Yani öyle düşünüyorum. Hayatta neler değişti? Bunun cevabını herkes kendine göre verebilir.

Ama bence 'Her şey' değişti: 'HERŞEY...'

Örneğin; ben küçükken konuştuğum insanlar; onlar gitti yerlerine çocukları geldi. Ama onlar gibi güvenilirler mi? Elbette 'Hayır'

Bence insanların güvenilir olabilmesi için konuşmalarının da düzgün olması gerekir. Bu kişilerin konuşmaları dizilerden, reklâmlardan alınan sözlerle dolu...

Tamam, komik olabilir, yani arada bir ben de kullanıyorum. Ama günlük hayatta da kullanacağım şekilde de değil!

Çünkü bu sözcükler dilimize yerleştikçe; yeni kelimeler geliyor, dilimiz zorlaşıyor. Çok iğrenç bir duruma geliyor.

Konuşmaları farklı olduğu gibi gülüşleri, duruşları, da farklı olabilir. Ben, insanların gülüşlerine çok önem veririm. Karşımdaki insanın gülüşü yalan geliyorsa, o kişinin sözleri de 'yalandır' derim. Çünkü gülüşü sahta olan insanın, sevgisi de sahte olur. Sevgisi sahte olan insanın, aşkı da sahte olur. Bunların hepsi birbirine bağlantılıdır.

Ama içlerinde en önemlisi 'Dilin' farklılaşmasıdır. Yavaş yavaş dilini yitirmeye başlayan bir devlet, her şeyini yitirir. Konuşmasını, gülüşünü, duruşunu, sevgisini, aşkını...

Yalan olmayan ne peki? Bunun cevabını vermek belki de çok zor.

Her şeyimizi yani dilimizi kaybetmemek için bazı yalanları kaldırmak gerekiyor. Yalansız bir dünya için elele...