Herkes kendi hayatını yaşıyor

Kendi gölgemizden başka nedir ki,
Bizi korkutan,
Ya da güvenilir bir dost gibi yaslanıp durduğumuz.
Yaşlı bir çınar gibi duran.
*
Şöyle yüzümü akıp giden zamana dönüp,
Bir şey diyeyim mi dostlarım,
Biz de yalanız,
Çınar da yalan. 

Şahbettin Uluat

Yabancı ve kalabalık bir şehirde kaybolmuş gibiyiz. Sağlığımız, ilişkilerimiz, yeteneklerimiz, yönümüz, yolumuz, zaman geçirme tarzımız, sorumluluk anlayışımız, dünya görüşümüz ve diğer pek çok şeyimiz karmakarışık.

Farkında değiliz. Pek çok şeyi görmüyoruz, işitmiyoruz, anlamıyoruz.

Gündelik hayatın önümüzde açtığı izden yürüyor, çevremize dikkatle bakmıyoruz. Baktığımız zaman da eşyayı, olayları gerçek boyutları, değerleri ve işlevleriyle bir bütün olarak kavrayamıyoruz.

Öyle hatalar yapıyoruz ki! Farkına bile varmıyoruz. Farkına varanlar hakkımızda ne düşünüyor bilmiyoruz. O yanlışımız her ne ise, bize söylediklerinde de köpürüyoruz.

Küçücük çadırına sığmış çocuklar gibiyiz. Küçücük dünyamızda yaşıyor, bazen çok mutlu oluyor, bazen çok daralıyoruz.

Ömrümüz hızlı tren gibi gidiyor. Giden bir şeyle ciddi şekilde bağlantılı olduğumuzu çok fazla unutuyoruz.

Sağlık, beslenme, saygı, sevgi, evlilik, eğitim, inanç ve diğer pek çok konuda öyle çok eksiğimiz, yanlışımız var ve bizler öyle samimi, öyle yoğun, öyle ciddi bir şekilde bütün bu yanlış şeylere inanıyoruz ki…

Yaşıyoruz. Dostlarım bütün bunlarla yaşıyoruz.

Ben, sen, o, öteki. Birbirimizden farkımız yok.

Hayır, lütfen bana öyle şüphe ile bakmayın. Hiç gerek yok. Olur ya, vardır buralarda işi bilen bir uzman. Rastlar ve okur bu yazıyı. Söyler belki bir iki kelime, değerlendirir. Bütün bu saydıklarımın ya da bir kısmının yanlış, aykırı, mantıksız olduğunu bir bir kanıtlarıyla açıklar.

Ben şahsen kızmam. Aksine, yetkili birinin değerlendirmesi, yanlışlardan kurtulmama, kendimi güncellememe olanak sağlaması beni mutlu kılar.

Doğru ya da yanlış, düşündüklerimi söyledim ve söylediklerim bana doğru geliyor. Bu bakımdan sıkıntım yok. Yok ama size yanlış geliyorsa sizin de tepkilerinizi görmek isterim.

Evet eleştirilmenin kırıcı bir yanı olabilir ama çoğaltıcı yanını da biliyorsak niye bundan kaçalım ki?

Haksız mıyım?

17.10.2011