Heyecanın sarsılmaz doruğu

Sıcak bir bakış yeni bir isteği hissettiriyordu. Aşkın karşılığı gururun sertliğinde eriyordu. Kaçarak kendini korumaya çalışan bir tavır ortaya serildi.

Neden? dedi. Işıldayan güzellik kalbinde saklı ve sen onu belli etmiyorsun! Sonsuzluk düşüncesi hep yenilemeli içini..

Aklının almadığı birçok gereksiz düşünce, sevimsiz bir hale neden oluyor. Gitmek istediğim yerlere sen de gelmelisin demek isterdim. Şekli şemali belli olmayan, bedeni değil, ruhi bir aşkla dolu olmalı bu hayal.

Hayır, bu kabul edilemez! dedi. Dudaklarında beliren kırmızılık, ateşindeki ani yükselme, sesindeki kararsızlık seni ele veriyor. Kalbin hızlı çarpıyorsa, kendini kandırmamalısın. Bu şehir hep istediklerini gerçekleştirmez. Büyük hayaller peşinde bulursun kendini, yapabilirsin ama beklemelisin, dedi. Beni ekarte etmemelisin.

Gülümsüyorum. İçim sevdiğim şeyleri geri getiren bir fırtınaya teslim oldu. Yüzün mutlu gibi görünüyor. İsteklerin ateşin bitmeyen yansımaları..

Oturduğu koltukta doğruldu. Karşımda olman güzel, dedi. Aşka adanmış kalbin, gözlerindeki anlam, ruhundaki küçük korkular..

Bir kahve içmelisin. Rahat olmalı, esnek ve sakin.. Kurşunlar uçuşuyor karşılıklı, fırtına yeniden başlıyor.

Bilmelisin, dedi: Seni sevdiğimi.. Severken, sevgimi büyüttüğümü.. İstemek değil, hüzünlenmek hissettiğim. Sonbaharı severim, beni değiştirmeye yeltesende..

Bu yoldan gideceksem, sende gelmelisin ! Heyecanla yüzüme dokunmalı, bedenin istekli seyircisi olmalısın ! Gözlerin yalanları değil, gerçekleri anlatmalı.

İşte bu! Heyecanın sarsılmaz doruğu.. İrkildiğim her şeyi anlıyorum. Eriyip giden her şey.. Hadi şimdi! Seni tutan hiçbir şey yok ! Olacaksa yeni bir sarsıntı.. Şüphe yok böylesi bir yenilenme de!

selin428@yahoo.com.tr