- Kategori
- Güncel
Hiolitik ve 5. Dünya Su Forumu

5. Dünya Su Formu
Hiolitik: havzası birden fazla ülkenin sınırları içerisinde bulunan yer altı ve yerüstü, suni ya da doğal su kaynaklarının yarattığı siyasi ve hukuki sorunları teknik yönleri ile birlikte inceleyen ve bu sorunlara hukuksal çerçevede çözümler arayan disiplinlerarası yeni bir bilim dalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünya Su Forumlarında olduğu gibi geçtiğimiz gün başlayan 5. Dünya Su Forumunda da suyun siyasi ve stratejik öneminin yanı sıra sınıraşan sular, özelleştirme gibi ulusal hükümetlerin üzerinde mutabakat sağlamakta her zamanki gibi zorlanıldı.
Dolayısıyle bu formda da tartışmalar devam etmektedir.
20. yy. başlarından bu yana su konusundaki uyuşmazlıkları giderebilecek ve uzlaşma ortamı yaratabilecek özelliklere sahip bir hukuk oluşturulması için çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bugüne kadar evrensel düzeyde tüm ülkeleri bağlayıcı nitelikte kesin hükümler içeren bir sistem oluşturulamamıştır.
Dolayısıyle beklenen bu uzlaşı giderek artan kuraklık ve dünyadaki su kıtlığı nedeniyle daha da zorlaşmaktadır.
Dünyada iki ya da daha fazla ülke sınırlarından geçen 261 adet nehir bulunmaktadır. Bu sular ile ilgili toplantılarda tanımlar konusunda bile anlaşma sağlayabilmek zor olmaktadır.
Dolayısıyle birçok ülkeyi ilgilendiren sular konusunda ülkelerin ortak bir tanımda buluşabilmesi amacıyla "uluslararası su" (international waters) yerine önerilen tanımlar arasında "sınıraşan sular" (transboundary waters) da yer almaya başlanmıştır.
Türkiye’nin karasularının %22’si nehirlerden oluşmaktadır.
Jeostratejik konumu nedeniyle, su konusunda uluslararası forumlarda siyasi baskılara maruz kalmakta olan Türkiye’nin bu konularda dinamik bir hiolitika’ya olan ihtiyacı artmaktadır.
Bugüne kadar yapılan teknik çalışmalarla Türkiye, 26 adet hidrolojik havzaya bölünmüştür.
Bu 26 havzanın, 15 adedi nehir havzası, 7 adedi irili ufaklı akarsulardan oluşan müteferrik
havza, 4 adedi ise, denize boşalımı olmayan kapalı havzalardan meydana gelmiştir. Ülkemizdeki 26 Akarsu havzasının tümünden bir yılda akışla geçen ortalama su miktarı 186 milyar m3 olarak hesaplanmıştır.
Bu havzalar içinde %17’lik bir oranla en büyük pay Fırat havzası aittir. Bunu % 11, 5 luk oranla
Dicle nehri havzası, % 8’lik oranla Doğu Karadeniz havzası, %6’lık oranla Doğu Akdeniz havzası, % 5, 9’luk oranla Antalya havzası takip etmektedir.
Sınıroluşturan ve sınıraşan suların Türkiye’nin toplam su kaynakları potansiyelinin %36 sını oluşturduğu düşünülürse, konjektürdeki değişimi , teknolojideki gelişimi ve bölgesel dengeleri dikkate alan “Dinamik Hiolitik” değerlendirme ve uygulamalara olan zorunluluğumuzu daha açık ortaya koyar.
“Farkılıkların Su’da Yakınlaşması“ temasıyla düzenlenen 5. Dünya Su Forumunda, suyun siyasi boyutu ve bu konuda siyasi iradeyi arttırmanın gerekliliğini de ortaya koymuştur. Buradaki amaç:
• Politikacılar arasında, suyla ilgili sorunları çözmeyi sağlayabilecek bir ortam yaratabilecek bilinci oluşturmaktır.
Suya dayalı sorunlara ve bunların insanlar için gittikçe artan önemine vurgu yapan Dünya Su Forumu’nun beşincisi, “Su için Farklılıkların Birleştirilmesi” teması ile 16 Mart 2009 tarihinde İstanbul’da başlamış ve bugün sona erecektir.
Formun ana hedefi, politik ajandada suyun önemini vurgulamaktır.Bakanları, yerel yöneticileri, parlamenterleri, bilim adamlarını ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirmek, kesin öneriler oluşturarak suyun önemini dünyanın dikkatine sunmak ve politik kararlar üretmek amacı ile 1997’den bu yana Dünya Su Konseyi tarafından üç yılda bir düzenleniyor.
Bütün bu değerli bilgileri, sürekli araştırmalarını takip ettiğim ve kitaplarını okuduğum, değerli dostum, Su Politikaları Uzmanı ve USİAD Genel Başkan Danışmanı, Dursun YILDIZ’ın araştırmaları ve yayınlarından faydalanarak sizlerle paylaştım.
Hayatın devamı için su olmazsa olmazdır. Dolayısıyle, Su için önce ihtiyaçları belirleme, ve planlama çok önemlidir. Su’yu akılcı ve verimli kullanım için bunu yapmalıyız.
En azından bugün sahip olduğumuz suyun kalitesini korumalıyız. Suyu kirleterek doğa sınırlarını zorlamamalıyız....
Unutmamalıyız ki; Dünya nufüsu arttıkça, su daha da yetersiz kalacak..
Dolayısyle, sahip olduğumuz su kaynaklarını korumalı ve su’yu idareli harcamalıyız.