Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Hiroşima arsızlarını sevindirmeyelim...

Hiroşima arsızlarını sevindirmeyelim...
 

Görsel, http://www.webhatti.com'dan alınmıştır...


“Hiroşima batı Japonya'nın Çugoku bölgesinde bulunan şehir. Dünya tarihine nükleer saldırıya maruz kalan ilk şehir olarak geçmiştir.

Japonya 8 Aralık 1941'den beri ABD ve müttefikleri ile savaştaydı. 26 Temmuz 1945 günü, ABD Başkanı Truman, Japonya’nın koşulsuz teslim olmasını isteyen Potsdam Deklarasyonu’nu yayınladı. Hiroşima’ya atom bombası atılmadan iki hafta önce, New Mexico Alamogordo’da ABD, atom bombasının ilk denemesini yapmıştı. Japonya ültimatomu reddedince, Truman nükleer saldırı emrini verdi.

 6 Ağustos 1945'te yerel saatle 08:15'de Amerika Birleşik Devletleri "Enola Gay"adlı bir B-29 bombardıman uçağından bıraktığı little boy (küçük çocuk) isimli atom bombasıyla ilk anda 70 bin kişilik katliamı gerçekleştirdi. Sonrasında radyasyon hastalıkları sebebiyle ölenlerle birlikte bu sayı 90 bini geçti. Bazı bilimadamları ve çevrelere göre bu bombanın etkileri halen sürmektedir.” (Vikipedi)

Nükleer silahların böylesine yıkıcı etkileri olduğunu bildiği halde insanlar neden durmadan yıkıcı silah yapmanın peşinden koşar? Bu olmadı hadi yenisini yapalım, yok bundan daha fazla yıkıcı ve yakıcısını bulalım. Karşımıza ne çıkarsa, kim çıkarsa yok edelim. Bu dünya sadece benim. Herkes bana biat etmeli. Aksi takdirde yok ederim. Ya bendensiniz, ya benden taraf olacaksınız. Bi taraf olan, bertaraf olur gibi düşünceler insanoğluna, insanoğlunu yok etme hakkını  veriyor sanki.

Bu gün gelinen noktada yine aynı tehlikelerden söz etmek yanlış olmaz. Savaş kapımıza dayandı. Hatta sınır tecavüzleri dahi olmakta. Arkasında Hiroşima utanmazı sinsi sinsi gülmekte. Yetkili, yetkisiz herkes bir şeyler söylemekte. Asarııızzz…Keseriiizzzzz… Kimi astığınızın farkında mısınız? İnsanlıktır asılan, insanlıktır yok olan. Üçüncü Dünya Savaşı İhtimali beni ürkütüyor açıkçası. Yıllar geçti aradan, Hiroşima yüzsüzleri geliştirdikleri yeni teknolojileriyle daha yok edici bombalarıyla saldırabilir. Sonrasını düşünmek bile istemiyorum.

Uyanın artık ey halkım. Bunlara prim vermeyin. Kardeşi kardeşe düşman edip, sonrasında hepsini birden yok etmeye çalışıp elindekileri almaya çalışan bir utanmazlar ordusunun oyunlarına gelmeyin. Sarılın birbirinize. Bugüne kadar kardeş değil miydik biz? Bu vatan için savaşmadık mı? Ne oldu şimdi bize? Neden bu düşmanlık?

Açın gözlerinizi, lütfen açın, sevindirmeyelim Hiroşima arsızlarını…

Nazım Hikmet’in bir şiiriyle, bu utanç gününü gözler önüne sermek istiyorum...

KIZ ÇOCUĞU

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

06 Ağustos 2012

 
Toplam blog
: 278
: 1431
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

Bir Kamu Kurumundan emekliyim. Bloğumda; yaşadıklarımı, çevremde gözlemlediğim olaylar ile kendi ..