- Kategori
- İnançlar
Hurafelerle aranız nasıl?

memurlar.net.
Aslında hurafelere inananlar bile "Ben öyle şeylere inanmam" derler.
Peki hurafe nedir? diye sorduğumuzda İslam dininde olmayan, tamamen uydurma ve gerçek dışı olan inançlar olduığu cevabını alırız.
Hayatınızda aşağıdaki durumlarla hiç karşılaştırdınız mı?
Evden dışarı çıkmak için hazırlandınız, tam kapıdan çıkıyorsunuz, gömlek düğmelerinizden birinin kopuk olduğunu gördünüz. Aceleniz de var. Eşiniz, gömleğinizi çıkarmadan üzerinizde düğmeyi dikmeye çalışırken, ağzınıza da bir iplik veriyor. Neymiş efendim? Düğmeyi dikerken kısmetiniz dikilmemeliymiş?
Yakınlarınızdan birinin cenazesine gittiniz. Camiden sonra mezarlıkta mevta toprağa verildikten sonra kürekle toprak atıyorsunuz. Size küreği veren adam küreği direkt elinize vermiyor da yere bırakıyor ve siz yerden alıyorsunuz. Siz de bir kaç kürek toprak attıktan sonra yanınızdaki başka bir kişinin eline küreği vermiyor yere bırakıyorsunuz. O kişi de küreği yerden alıyor ve toprak atmaya devam ediyor.
Bir cuma vaazı sırasında hoca bu gibi davranışları örnek vererek bunların hurafe olduğunu anlatıyordu. Dinde olmayan fakat insanlar tarafından uygulanan yanlış inanışlar.
Bazen de insanlar bu hareketleri bilinçli olarak yapmıyorlar. Örneğin;
Birinin elinden makas veya bıçak alırken, hafifçe tükürmek,
Bir kapı eşiğinin yanında otururken, iftiraya uğramamak için hafifçe arkaya dönerek, tükürmek,
Dinlediğiniz bir olay karşısında, aynı duruma uğramamak için tahtaya iki kere vurmak, veya kulağınızı çekiştirmek;
Gece vakti tırnak kesmenin uğursuzluk getireceğini düşünmek;
Salı günü işe başladığınızda işlerin sallanacağı;
Cuma ve arife günlerinde çamaşır yıkımak, temizlik yapmanın uğursuzluk getireceği,
Akşam sakız çiğnemeye ölü eti çiğnemek gibi kabul etmek...Yalnız buraya bir nokta koyalım. Ölü eti çiğnemekle ilgili Kuran-ı Kerim'de bir ayet var. O da dedikoduya atıf yapıyor. Yani ayet, dedikodu yapmayı ölü eti çiğnemeye benzetiyor.
49. Sure (Hucurât Suresi), 12. Ayet
Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
Şimdi bir soru?
Hayatınızda hiç dedikodu yaptınız mı?
............?
Umarım, bundan sonra yapmazsınız.
Diyanet "21. yüzyılda hurafeler" adlı bir kitap hazırlamış. O kitaptaki bazı yanlış inanışların bir bölümünü de aşağıda paylaşıyorum.
- Türbe, yatır gibi yerlerden medet ummak. Bir yatırın mezar taşına mum yakıp, dilek tutmak,
- Küçük çocukların üzerinden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak,
- Çocuğu olmayanlara çocukları olması için deve dili veya etini yedirmek,
- Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak,
- Loğusa kadını kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak,
- Loğusa kadının herhangi bir şeyden zarar görmemesi inancıyla, bulunduğu yere süpürge, soğan, sarımsak asmak, yastığının altına iğne, bıçak gibi şeyler koymak,
- Nikah esnasında gelin ve damadın birbirlerinin ayağına bakması halinde, önce basanın sözünün geçeceğine inanmak,
- Baykuş ötmesi, kara kedinin insanın önünden geçmesi, horozun vakitsiz ötmesi, insanların ve araçların önünden tavşanın geçmesinin uğursuzluk sayılması, karganın ötüşünün o bölgeye gelecek belanın işareti olarak kabul edilmesi,
- Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkılacağına inanmak,
- Cam ve porselen gibi eşyanın aniden düşüp kırılmasını, bir belanın defedileceğine işaret saymak,
- Cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmak,
- Hastanın başı üzerinde tuz gezdirmek, köz söndürmek, kurşun döktürmek,
- Dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,
- Hıdrellez günü sahile gidilerek kuma veya toprağa ev, araba veya kadın resimleri çizilerek böylece çizilen resimler sayesinde ileride onlara sahip olunacağına inanmak,
- Tekke ve türbelerde kurban kesmek, türbe ve tekkelerden şifa beklemek, mum yakmak, el yüz sürmek,
- Misafirin, askere gidenin veya yola çıkanın arkasından su dökmek,
- Kahve falına bakmak, falcılara, büyücülere gitmek,
En son olarak da ben bir hurafe ekleyeyim. Çünkü iktidara yakın olan kişiler böyle düşünüyorlar.
Yapılan yolsuzlukların ülkemiz hayrına yapılmış olması....