- Kategori
- Tarih
Hürrem 3
Dün akşam yine Hürrem’i seyrettik. Zevkle ve merakla. Bu Hürrem hakkında yazdığım üçüncü veya dördüncü veya beşinci yazı. Dikkat buyurunuz, Sultan Süleyman veya Valide Sultan ve Piri Mehmet Paşa vb vb vb hakkında değil. Hep Hürrem hakkında. Neden mi? Çünkü Hürrem ilgi odağı, bunu kendisi yaratıyor. Bugün Hürrem’in hırsından, zekasından, karizmasından falan bahsetmeyeceğim. Dün akşam ilgimi çeken Hürrem’in çektiği çilelerdi. Açayım. Hürrem, Hürrem oldu ama kolay olmadı. Sultan oldu ama kolay olmadı. Tarihe geçti, ama kolay olmadı. Çoook çileler çekti. Çok üzüldü, çok sıkıldı. Sıkıntı, stres, sorun, riskler, pişmanlıklar, kıskançlıklar, haset, fesat, komplo, iftira vs vs vs. Zaten bu yüzden de çok genç denecek bir yaşta öldü gitti. Hatta oğlunun, yani Sarı Selim’in padişah olduğunu da göremeden öldü gitti. Diyeceğim o ki, tarihe mal olmuş, bizlerin büyük adam, büyük kadın vb bildiğimiz insanların hayatı hep meşakkat, sinir harbi, sıkıntı, stres, ihanet, yaranamama, takdir edilmeme, problem, problem, problem içinde geçmiş. Hürrem’e bakın. Sultan Süleyman’a bakın. Pargalı İbrahim Paşa’ya bakın, Valide Sultan’a bakın, Hatice Sultan’a bakın, Piri Mehmet Paşa’ya bakın. Allah’ın en sevgili kulu Hz. Muhammedin’in hayatına bakın. Hz. İsa’nın hayatına bakın. Hz. İbrahim’in hayatına bakın. Sara’nın çocuğunun olmaması, Hz. İbrahim’i kendi eliyle kölesi Hacer’le evlendirmesi, sonra Hacer’i kıskanması, iki karısı arasındaki çekişmeler, sonra Sara’nın israrı üzerine çok sevdiği Hacer’i evden uzaklaştırmak zorunda kalması, vs vs vs. Hz. Musa’nın hayatına bakın. Sezar’ın hayatına bakın. Antonius’un, Octavius’un, Kleopatra’nın hayatlarına bakın. Büyük İskender’in , Napolyon’un, hadi Hitler’i saymayalım ama Lenin’in, Stalin’in hayatlarına bakın. Stalin mutlu bir insanmıydı? Asla değil, Stalin bir büyük yalnız adamdı. Hatta, hatta sevgili Ata’mızın hayatına bakın. Hep problem, hep sıkıntı, yaranamama, tenkit, meşakkat, stres ve en sonunda tam oh diyeceği zamanda gelen hastalık.. Çok sevdiğim ve saydığım bir büyüğümün hoşuma giden bir lafı vardır; “bu dünyada rahat yok, rahat öbür dünyada” diye. Hoş, ben ondan da pek emin değilim ya ! a.adnan inal 7 Nisan 2011