Hürrem'in portresi

Yıllar önce üzerinde uzun zaman çalıştığım bu yağlı boya portreyi, şimdilerde Hürrem Sultan adını taktım. Çünkü, o rolü oynayan aartiste benzetiyorum. Ama ben bu resmi çalışırken ne o artisti tanıyordum, ne deöyle bir dizi seyretmemiştim.Ben bu resmi bir portre çalışması olarak yaptım. Ama biraz MODİGULİANİ (çok severim resimlerini) , biraz Picasso dan esinlenerek; her iki tarzı da deneyip birleştirerek, değişik bir çalışma yapmak istedim.

  Özellikle yüz de kübik hacimler  kullandım.Tabii bunu renklerle vermeğe çalıştım. Hacmi renklerle vermenin de ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladım. Picasso eşsiz bir sanatçı bence.

    Picasso, resimlerinde kübik hacimleri eşsiz bir estetik içinde kompozisyon bütünlüğü ile bize sunarken aynı zamanda üç boyutu ve zaman derinliğinide vermiştir

. Onun yakaladığı üç boyutu kolay kolay başka ressamlarda göremezsiniz. O önce desen le (yani kara kalem) bu derinlikleri kazanmıştır.Sabancı Müzesinde ki sergiye gidenler beni daha iyi anlayacaklardır. Picasso nun çok sağlam bir deseni vardır.

Zaten büyük sanatçıların hepsine baktığımızda desnlerinin çok kuvvetli olduğunu görürsünüz. Bu iyi resmin alt yapısı için çok önemlidir.Bir hocamız bizlere(desen resmin namusudur) derdi. Onun için okullara girerken desen sınavları yaparlar ve sonra yıllarca size desen çalıştırırlar okullarda. Bu çok önemlidir. Tabii öğrenci iken bunu anlamak çok zor gelirdi.

  Modiguliani,  ise hiç öyle kübik olmak gibi bir tutkusu yoktur. O Hacimlerle oynar. Onları ince,  uzun,  zarif bazen hüzünlü, masum, üzgün figürler haline getirir. Bu zarafet ve duyarlılık beni ona hayran bırakmıştır her zaman. Bazen heykel çalışmalarımda bile onun gibi olmak istemişimdir.Tabii çok zor bir şey.

Evet, bu iki büyük dev sanatçılar her zaman bana ışık tutmuşlardır yapıtları ile

İşte benim Hürrem sultan adını sonradan koyduğum portrem de bu hayranlıkların sonucudur.Önemli olan; ÇOK SEVEREK ÇALIŞMIŞ OLMAMDIR.