Hüseyin Çelik’ten ODTÜ tanımı: İflah olmaz ulusalcılar…

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yüzlerce öğrencinin ODTÜ’de Başbakan’a karşı düzenlediği protestoyu ve polis saldırısını “İflah olmaz ulusalcılar” sözleriyle değerlendirdi.

Bu değerlendirmeyi siz nasıl değerlendirirsiniz bilemeyiz. Her gün daha güçlü saldırı silahları ile güçlendirilen polis televizyon haberlerinde de izlediğimiz gibi üniversite öğrencilerine saldırdı. Barış evladımızın başına gelen gaz bombası ile şu an yoğun bakımda. İnşallah Allah sağlığına kavuşmasına yardımcı olur.

Başbakanı protesto etmek bütün dünyada demokratik bir hak iken bizde terörist olmak ile eş değer. Bu yüzden de başbakan nerede ise binlerce polis orada. Toplu birkaç kişiyi de gördüler mi, hücum.

AKP nin genel başkan yarımcısı lafta da olsa “soruşturma açtık” gibi söylemlerle insanları yatıştırmaya çalışacağına Twiter dan attığı Twit ile ulusalcı diye nitelendirdiği kesimi düşman ilan ediyor. Yani bir iktidar düşünün ki halkın bir bölümünün düşmanı. İspat ise ortada. İşete iktidar sözcüsü, işte iktidar polisi. İktidar polisi dediğimiz için kimse alınmasın. ODTÜ deki olaylara bakınca başka nasıl nitelenir bilemiyoruz.

Ulusalcılığı saldırılacak bir konu ilan ettiklerine göre bakalım nedir bu ulusalcılık?

* Ulusalcılık

Ülke sınırları içinde yaşayan tüm bireylerin, oluşturduğu ortak geçmişe, ortak dile ve ortak erkine sahip olan toplumu (din, mezhep, soy farkı gözetmeksizin) 'ulus' olarak kabul etmek...

Ulusalcılık, ırka dayalı milliyetçilikten çok; bir ülkede yaşayan vatandaşların tamamını kapsayan bir akımdır. Türkiye'yi ele alırsak, ulusalcılık demek, Türk, Kürt, Alevi, Süryani, Ermeni, Rum, Laz, Çerkes çok daha fazla çoğaltılabilir, etniği ne olursa olsun; Türkiye Cumhuriyeti'nin nüfus cüzdanını taşıyan herkes bu ülkenin ulusunun bir ferdidir ve bu ulus; Türk ulusudur. Ülkemizdeki Türklük bir ırkı değil, bir milleti karşılar. o sebepledir ki; ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk "ne mutlu türküm diyene!" vecizini dile getirmiştir. "ne mutlu Türk doğana!" dememiştir.

* Sınıfsal anlamda bakıldığında her şeyden önce kastedilen sınıf birleştirici konumdur.

Buna göre bir ulusalcı, temel çelişkiyi sermaye ile emek arasında değil, emperyalizmle milli güçler arasında görmektedir, çelişki böyle görüldüğünde ise milli güçler arasına esnaf ya da milli burjuvazi girecektir, bu ise emekçilerle burjuvazinin çeşitli kesimlerinin ittifakı anlamına gelmektedir.

Bu tanımlar baktığımızda, ulusalcı olarak nitelenen, polis şiddetinden nasibini alan işçi, memur, doktor, esnaf, emekli, öğrenci, halk nerede, bu iktidar nerededir?

Yorum okura ait…

İzmir 2012