- Kategori
- Şiir
İçimdeki Şeytan
dil seker geçer adını
hükmüm geçmez ruhuma
zindanındayım hâlâ
değişmeyen dönencemde
siyahla, beyaz tünel kazmaktayım
bitmez, bitmeyecek bu esâretim
k ö r d e ğ n e ğ i gibi, elimin altındasın
karanlıkta, susmuş bekleyen yüreğim
kaçmaya çabaladığı yere dönmekte durmadan
herkesin felâket payı kendine imiş
sen, belki başka bir dalda tomurcuklanırken
eskiden, içimde çağlayan sevinç tüketti sıfırı
/yaşamak/yaşadım saydığın oyun
yolun yarısında kaldığın anmış/
inandığım/dayandığım ne varsa, yerle bir
karlı kış gününün donuk beyazlığında
bulamadığım t a z e yeşil zaman
kabuğunu çatlatıp, yaşamak coşkusuyla
dünya yüzüne çıkamayan tohum gibiyim
bir deniz, bir orman nefesiyle
yaşamanın yoluna
düşmüyor ayaklarım artık
seninle sarhoş gecelerde
yeni dünyalar keşfederken
aynalarda tasasız gözlerim vardı o zamanlar
bahçemden göçüp giden yazdan kalma
sırtıma saplanıp kalan, öfke bıçağı
karşımda duran aklımla bile
boynunu vurdurmuyor yine de
bayramlık p a b u ç la r ı m gibi
yastığımdasın
hani, büyük derin bildiğim
o karanlık kuyu gibi
dibe indikçe gördüğüm
bigâne gözlerindeki yalan zulmün
içimdeki şeytan
en büyükte gizlenen, küçücük matruşkayı
sermiyor gözümün önüme
hep öyle içi dolu rengârenk maskenle
ihtişamla duruyorsun gözümün önünde
sen, temize çekilemeyen kara
kurşun sessizliğinde ağır
ve seli bitmeyen
yaşamımın beyaz hissesinde
yol payı olan sarı renksin
ben, karanlık suda gölgesini arayan
ışığın yüzüne hasret
gecenin ucunda bir yerde, sadece bir suret
21 Ocak 2011
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir