İçki kontrol polisi!

Türk Polis Teşkilatının içinde bölümler vardır… 

Öncelikle bu bölümler şube diye adlandırılır. 

Şubelerin içinde özel bölümler vardır… 

Örneğin; Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde, Cinayet, Gasp, Hırsızlık, Oto Hırsızlığı, Ahlak… gibi bürolar vardır. Bu büroların görevleri farklıdır. Cinayet Büro Amirliği, cinayet olaylarına bakar, Ahlak Büro Amirliği, ahlakla ilgili olaylara, her türlü fuhuş, kumar ve benzeri olaylara bakar. 

Görüldüğü gibi, bu bürolarda uzmanlaşmış elamanlar görev yapar. 

Hepimizin bildiği gibi İran, Arabistan, Afganistan gibi ülkelerde de ‘Din Polisi’ vardır. Din Polislerinin görevleri; Namaz saatlerinde camiye gitmeyenleri toplayıp cezalandırmaktır! Özellikle Cuma günleri, çok yoğun olarak görev yaparlar ve sokakta ‘Cuma Namazı’ saatinde kimseyi dolaştırmazlar. 

Ne alaka diyenleri duyar gibi oluyorum. 

Bildiğiniz gibi biz 12 Eylül referandumu ile ‘İleri Demokrasi’ye geçtik. ‘İleri Demokrasi’mizi hayatın her dalında uygulamak için çok caba sarf eden bir iktidara sahibiz. 

‘İleri Demokrasi’mizin tam olarak rayına oturabilmesi için, öncelikli hedefimiz HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılanmasını sağladık. Ardından Yüksek Mahkemeleri yeniden dizayn edip, dün itibarı ile yüksek mahkemelerde kurulan 6 daire başkanlığına 210 yeni üye atadık. 

Şimdi sıra geldi Anayasa Mahkemesinin yeniden dizayn edilmesine yönelik uyum yasalarına! 

Bu arada, bazı kurumlarda halka şekil vermek için faaliyete geçip, kendi görüş ve hayat tarzlarına yönelik yönetmelikleri ardı ardına çıkardılar. 

Bu kurumların başında, kanunu yeni değiştirilen RTÜK geliyor. Bildiğiniz gibi bu kurumun görevlerinin bir kısmı yürütmeye devredildi. Yani Başbakan’a televizyon kapatma yetkisi verildi. RTÜK ayrıca istediği gibi televizyon kanallarına ceza verebilecek bir kurum haline getirildi. 

Ardından bildiğiniz gibi Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu bir Yönetmelik yayınlayarak, açıkta içki satışını, açık alanda içki içilmesini, içki satışı yapılmayan yerlerde yapılan her türlü toplantı, gösteri, seminer, düğün, nişan gibi eylemlerde içki içilmesini, 24 yaşından küçüklerin içki alımını, içimini ve satımını, açıkta olan içkilerin tezgâh altına, almak isteyenlerin göremeyeceği şekilde konulmasını düzenleyen ve yasaklayan bir yönetmelik çıkardı. 

Bu yönetmeliğe değişik yerlerden tepki gelince, iktidar yetkilileri bile bu yönetmeliğe sahip çıkamadılar. Ancak fazla da eleştirilmedi. Yandaş basının desteği ile bu yönetmelik unutturulmaya çalışıldı. Ve her hangi bir uygulama yapılmadığı için kısmen unutturuldu. 

Hatırlayanlar bilir, Ankara’daki nezih bir lokantada, polis; ailelerinin yanındaki çocukların içkili masaya aileleri ile birlikte oturdukları gerekçesiyle, önce kimliklerini topladı, sonra bir tutanakla çocukları tekrar ailelerine teslim etti. Olayın yakın tanığı, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu’nun olaya müdahalesi ve basına duyurması ile olay kamuoyuna mal oldu. 

O zamandan beri Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yayınladığı yönetmelikle ilgili fazla bir ses çıkmıyordu. Yani polisler bu yönetmeliğe rağmen görevlerini yapmıyorlardı(!) 

Nihayet Ankara Polisi faaliyete geçti ve basına yansıdığı kadarıyla Ankara’daki içki satışı yapan yerleri bir bir dolaşıp, yönetmeliğin gereğini yerine getirterek, açıkta satılan içki şişelerini, tezgâh altına aldırıyormuş. Ve bu görevini yaparken, gerekli tutanağı tutmayı da ihmal etmiyormuş. 

Ankara Polisinin tuttuğu tutanakta: “Markette yaptığımız kontrollerde alkollü içeceklerin görülebilen raflarda olduğu ve kolaylıkla müşterilerin alabileceği vaziyette olduğu tarafımızca tespit edilmişti. Mağaza yöneticisi bu tarihten itibaren alkollü içeceklerin tezgâh altında, müşterilerin bakıp göremeyeceği hususunda uyarıldı.” Diye yazıyor. 

Evet, İran, Arabistan ve Afganistan’ın ‘Din Polis’leri gibi, bizimde ‘İçki Kontrol Polisimiz’ oldu!.. 

Vatana, millete faydalı olsun…