Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '21

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

İDOB SEZONU FIDELIO'YLA AÇTI

İDOB 2021-22 SEZONUNU ‘’UMUT’’LA AÇTI

 

Önceki yıl Mart ayında pandeminin artmasıyla, tüm Dünya’da olduğu gibi bizde de, korunmak için, zorunlu olarak evlerimize çekilince, her birimlerde olduğu gibi, kültür ve sanat yaşamı da neredeyse durma noktasına gelmişti. Alınan önlemler sonucu bu durum kısmen normale dönme yoluna girince, sanat kurumları da seyircisiyle, en düşük düzeyde de olsa, çok sıkı denetimler altında buluşmaya başladı. İşte bunlardan birisi de dün akşam, yani 1 Eylül 2021 akşamı, sezon açılışı olarak, İDOB’un AKM’de en son 1978’de Aydın Gün’ün rejisi ile oynamış olduğu L.V.Beethoven’in “Fidelio” Operası’nın Avrupa’da sık sık uygulanan “yarı sahneleme” ile gerçekleşti.

 

Çok sıkı önlemler altında ve kalabalık olmayan, az sayıdaki seyirci ile gerçekleştirilen etkinlik öncesi, seyircilerde olduğu gibi sanatçılarda da tekrar buluşmanın heyecanı vardı. Öyle ya, bu kadar uzun süre karşılıklı olarak seyircisinden ve sanatçılarından uzak kalan bu birliktelikte, ilk kez bir kapalı ortamda bir araya gelmenin heyecanı vardı. Bu heyecanı Süreyya Salonunu’na girince, diğer seyirciler gibi ben de yaşadım. Sonunda ışıklar söndü ve İDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan, temsil öncesi yaptığı açılış konuşmasında; “Siz sanatseverleri alkışlamak istiyorum çünkü, aşı-test gibi zorunlulukların olduğu içinde bulunduğumuz küresel salgın durumunda bile kararlılıkla sanata olan ihtiyacınızı göstererek, bu akşam bizi yalnız bırakmadınız. Siz de kurum olarak İDOB’u alkışladınız çünkü bu salgın döneminde hiç durmadık. Evlerden konserler, seyircisiz tv konserleri, festivaller. Gereken tedbirleri aldıktan sonra işimize yine kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz. Çünkü umudumuz var dedik ve bu sezon temamız “UMUT” oldu. Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışı için hissettiğimiz umut da hala taptaze. Bu sezon tekrar kaldığımız yerden 2008’e geri dönüp hem AKM’de hem de Kadıköy Süreyya’da sanatımıza devam edeceğiz. Bu sezon yaklaşık 200 kere “perde” diyeceğiz…Operalar, baleler, konserler, modern dans, çocuk oyunlarıyla… AKM ile seyirci kapasitemizi kat kat arttırabileceğimiz için de çok mutluyum.  Şimdi izleyeceğimiz Beethoven’ın Fidelio Operası ise işlediği kavramlar ile beraber bize “umut” veriyor.’’ dedi.

 

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 2021-2022 sezonunu Beethoven'in bestelediği tek opera olan Fidelio operasının, mizansenli olarak sunumu ile başladı.

 

Librettosu Joseph Ferdinand SONNLEITHNER ve Georg Friedrich TREITSCHKE tarafından yazılan Fidelio operası, bestecinin yaşamında bestelediği tek opera olma özelliğini taşıyor.

 

Orkestra şefliğini Murat Cem ORHAN, koro şefliğini Volkan AKKOÇ, konser kurgusunu Suat ARIKAN, sahne – kostüm düzenlemesini Olcay Engin KAYMAZ, ışık tasarımını Taner AYDIN’ın yaptığı opera konser sunumunda şu sanatçılar görev aldılar:

Don Fernando: Alper GÖÇERİ, Don Pizarro: N. Işık BELEN, Florestan: Yoel KEŞAP, Fidelio (Leonore): Şebnem AĞRIDAĞ KIŞLALI, Rocco: Göktuğ ALPAŞAR, Marzelline: Hale SONER KEKEÇ, Jaquino: Ufuk TOKER, I.Tutuklu: Anıl ÖNDER, II.Tutuklu : Ali Haydar TAŞ idi.

 

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu, Başkemancısı Seda SUBAŞI YALÇIN’dı.

İlk kez 1805 yılında Viyana'da sahnelenen Fidelio Operası'nda, Fransız devrimi zamanında yaşanmış gerçek bir öyküyü konu almaktadır. İlk kez 1999 İzmir Operası yapımından sonra İstanbul’da da Almanca seslendirilen eserde, İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrasını Murat Cem Orhan yönetti. Koro şefliği Volkan Koç, kurgu ise Suat Arıkan gerçekleştirdi. Pandemi nedeniyle orkestra çukurunda olabilecek bulaş riskine karşı etkinlikler sahne üstünde konser düzeneğinde gerçekleştirilince, Süreyya sahnesinin küçüklüğü, orkestra ve sanatçıların aynı sahnede birlikte zor sığma sorunu nedeniyle, orkestra sazlarında kısmi azaltmaya gidilmişti. Bu arada orkestra şefi Murat Cem Orhan, orkestra düzeninde değişiklik yaparak, sazların yerleştirmesini Beethoven’in yaşamış olduğu dönem düzenine göre yapmıştı. Sahne üstü, sembolik de olsa bir hapishaneyi anımsatabilecek demir parmaklıklar, hapishane müdürünün masası ile sahne önünde koronun yer alacağı podyumlar oluşturulmuştu.

Işıklar sönerek orkestranın ve şefin yerini alması ile Beethoven’nin bu opera için bestelemiş olduğu birkaç uvertürden biri olan Fidelio ön müziği ile etkinlik başladı. Uvertürün orkestra tarafından yorumlanması, uzun zamandır bu ortamlardan uzak kalan seyircinin yürekli alkışları ile ödüllendirildi. Her ne kadar bir konser formatında da olsa, İDOB Müdür ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan, bu eser için bir sahne kurgusu yaparak, oyunlaştırmayı başarmıştı. Mizansene ve sanatçıların durumlarına göre bazıları ayakta, bazıları da oturak şarkıları söylediler ve oynadılar. Sanatçıların uzun süredir sahneden uzak kalmalarının vermiş olduğu özlem ve hasretten midir bilmiyorum, 1 Eylül akşamı gerçekten sanatlarını çok iyi icra ettiler. Birinci perdede Fidelio (Leonore)’de Şebnem AĞRIDAĞ KIŞLALI, Rocco’da Göktuğ ALPAŞAR, Marzelline’de Hale SONER KEKEÇ, Jaquino’da Ufuk TOKER gerçekten göz dolduran sanatçılardı. Sahneye rolü gereği bir hışımla giren oyunun kötü adamı Don Pizarro’daki Nejat Işık BELEN elinden geldiğince kötü olmaya çalışarak, rolünü ve şarkısı son derece güzel icra etti.

1. perdedeki Marzellina, Leonora, Rocco, Jaquino tarafından icra edilen "Mir ist so wunderbar" adlı ve tipik Mozart dönemi özellikleri taşıyan kuartet hem şarkı hem de icrası olarak son derece başarılıydı. ‘’O war' ich schon mit dir vereint’’ adlı aryası ile de Marzelline’de Hale SONER KEKEÇ ile ‘’Abscheulicher! Wo eilst du hin?’’ adlı aryası ile de Şebnem AĞRIDAĞ KIŞLALI güzel birer çizgi çizdiler.

Asıl kadrosu koro sanatçısı olmakla birlikte çok başarılı bir sanatçımız da Rocco’daki Göktuğ ALPAŞAR’ın ‘’Hat man nicht auch Gold beineben’’ adlı resitaf ve aryasını zevkle dinledik. Oyunun kötü adamı "Ha, welch ein Augenblick" adlı aryası ile sahneye gelen Don Pizarro rolündeki Nejat Işık BELEN, yeterince kötü olabilmek için şarkısını güzel söyledi ve oynadı.

Eserin korolu bölümü başlarken, salonun sağ ve sol yan kapılarından koro sanatçıları zincirli olarak da olsa, hapishane müdürünün vicdanlı inisiyatifiyle içeriye girerek, sahne önünde hazırlanmış olan podyumda yerlerini alırken, onları yönetecek olan koro şefi Volkan AKKOÇ da salonun ön koltuğuna oturarak, orkestra şefi ile koordineli olarak onları yönetiyordu. Koro şefinin bu yönetimi sanki bir dantel veya bir oyayı işler gibi son derece zarif ve incelikliydi, bu da son derece güzel olan koro şarkısını bir kat daha güzelleştirmiş oldu.

İkinci perdede, Fidelio takma adıyla hapishanede mahkûm olan Florestan ön plana çıkmaktadır. Bu rolü oynayan tenor Yoel KEŞAP’ın inleme ve acılı şarkılarını dinlerken, aklıma bir anda, 1970 yılında Kültür Sarayı’nda (AKM) Aydın Gün’ün sahneye koyduğu Fidelio’da, bu rolü oynamak için Almanya’dan davet edilen tenor Manfreid SCIMIDT’in oyunu geldi. Tenor neredeyse ağlamaklı bir şekilde aryasını söylerken, tüylerim diken, diken olmuştu. Aynı şeyi bu yapımda da hissettim. Yoel KEŞAP Alman tenordan aşağı değildi ve ‘’Gott! welch' Dunkel hier!’’ şarkısını söylerken acıyı, ızdırabı ve umutsuzluğu çok güzel bir şekilde anlatmaya çalışıyordu. Don Pizarro’daki Nejat Işık BELEN son derece başarılı şarkıları ile bir korku çemberi yaratmaya çalıştıysa da, uzaktan askerlerin geldiğini simgeleyen trompet sesleri sayesinde adalet yerini bulma yönüne dönüşmüştür. Rolü gereği sahneye sonradan gelen Don Fernando rolündeki Alper GÖÇERİ de son derece güzel Almancası ile barışçı bir bakanlık yetkilisi rolü ile şarkılarını ve oyunu başarılı bir şekilde icra eder. Sonuçta adalet yerini bulmuş ve bakanlık yetkilisinin olaya el koyması ile adalet gerçekleşmiştir.   "O Gott! Welch' ein Augenblick!" adlı trioda Leonore, Florestan ve Don Fernando Şebnem, Yoel ve Alper’i başarı ile izledik.

Eserin bitiş sahnesinde tüm solistlerle koronun ortaklaşa yorumladıkları ‘’Heil! Heil sei dem Tag!’’şarkısının son derece uyumlu ve başarılı icrası, tüm salonu dolduran seyircileri coşturmaya yetti diyebilirim. Oyunlaştırılmış konser versiyonlu bir etkinlikle sezonu açan İDOB yönetimi, kısıtlı da olsa, uzun zamandır hasretle beklenen bir buluşmayı böylece başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Tüm sanatçı, sahne gerisi ve idari kadrodakileri kutluyorum.

 

Fidelio’nun konusu

Eser, 18.yy’da İspanya’da bir hapisanede geçer. Florestan, hapisane müdürü Don Pizarro'nun elinde tuttuğu bir siyasi mahkumdur. Florestan'ın eşi Leonore kocasını kurtarmak için erkek kılığına girer. Fidelio adı altında, gardiyan Rocco tarafından işe alınır. Hükümet temsilcisi Don Fernando hapishaneyi ziyaret edeceğini bildirir. Bunu duyan Don Pizarro panik olur ve Rocco'dan, Florestan'ı öldürmesini ister. Rocco reddedince, Pizarro bu işi kendi başına halletmeye karar verir. Tam Florestan'ı ortadan kaldıracakken araya Fidelio girer ve 'ilk önce karısını öldür!' diye bağırır. Bu sırada trompetler Don Fernando'nun gelişini haber verir. Pizarro hemen kaçar. Leonore ve Florestan kurtulmuştur; birbirlerine sarılırlar. Zindanların kapıları açılır ve artık herkes özgürdür.

Ludwig van Beethoven’ın bestelediği tek opera olma özelliğini taşıyor. Joseph von Sonnleithner tarafından yazılan yapıtın librettosu, daha sonra Stephan von Breuning ve Georg Friedrich Treitschke tarafından düzenlenmiş. Birinci defa 1805 yılında Viyana’da sahnelennen Fidelio Operası’nda, Fransız İhtilali vaktinde yaşanmış gerçek bir kıssadan esinlenilmiş. 200 yıl evvel olduğu üzere, her periyot geçerliliğini koruyan; umut, sadakat, adalet, özgürlük kavramları, Fidelio Operası’nda işlenmektedir.

1 Eylül 2021’de yapılan prömiyerden sonra eserin tekrarları 3 ve 4 Eylül 2021 tarihlerinde yine Süreyya sahnesinde yapılacak.

 

İDOB; Opera, Bale, Çağdaş Dans kollarında, yeni yapıtların de olduğu repertuarı ile AKM, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi, Beşiktaş Belediyesi Süleyman Seba Kültür Merkezi, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Büyükyalı Fişekhane’de sanatseverler ile buluşmaya devam edecek.

 

İsmail Hakkı Aksu

 
Toplam blog
: 137
: 116
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Ressam, dekoratör, araştımacı yazar. ..