Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '12

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

İflas etmek isteyenlere 'Uzmanından'' Parlak fikirler / 8 zaman

İflas etmek isteyenlere 'Uzmanından'' Parlak fikirler / 8 zaman
 

Amerikalılar 'zaman paradır' derler. Gerçi onlar için neredeyse her şey paradır. Konumuz şirket batırmak olunca zaman faktörü işin tam göbeğine oturur. Şirketi batmış insanları dinlerken çok sıklıkla zamana bağlı cümleler duyacaksınız. Eğer bir ay daha dayansaydık şöyle olacaktı, üç aylığına şu kadar para bulsaydık böyle olabilirdi, altı ay önce şunu yapsaydık kurtulurduk, türünden cümlelerin ortak özelliği hep zamanla direkt bağlantılı olmalarıdır. Muhasebe kayıtlarında temel iki parametre vardır; Zaman ve para.

Zaman çizgisi bizim açımızdan üç bölümden oluşur. Geçmiş, gelecek ve içinde bulunduğumuz an. Şirket yönetimi açısından geçmiş değiştirilebilir bir faktör değildir. İçinde bulunduğumuz an aktif olduğumuz zaman dilimi olmasına rağmen asıl kontrol edilmesi gereken zaman dilimi gelecektir. Gelecek üzerinde düşünmeye zaman ayırmak bir girişimci için olmazsa olmaz bir özelliktir. Sadece zaman ayırmak değil, programlamak, tahminde bulunmak, hayal kurmak ve onu değiştirmek için bugün bir şeyler yapmak mümkündür. Bugün yaptıklarınız bugün farkına vardığınız problemlerden ibaretse sadece savunma yapıyorsunuz demektir. Sadece savunma yapan bir futbol takımı ancak ve ancak belirli bir süre beraberliğini korumayı başarabilir. Saldırı, gelecek için de kararlar verip uygulamaktır. Bu kararlar şirket hedeflerine uyumlu bir iş programı oluşturmakla başlar. İş programları büyük ihtimalle revize edilmeye mahkum olsa da yolculuğunuzu aydınlatan bir el feneri gibi iş görür ve kafanızı duvara vurmadan yönünüzü değiştirmenizi ve işinize daha iyi odaklanmanızı sağlar. Personelden de veriminizi tahmin edemeyeceğiniz miktarda artıracak bir katalizör etkisi yapar. Diyelim bir inşaat şirketiniz var ve 3 katlı bir bina yapıyorsunuz. Hangi kaynaklara ( iş gücü, para, malzeme ) ne tarihte ihtiyaç duyacağınızı bilmeden inşaatınızı yürütmeye çalışıyorsanız finans maliyetleriniz, nakliye giderleriniz, depolama giderleriniz ve özellikle işçilik maliyetleriniz siz farkına bile varmadan ciddi bir biçimde artar. Ancak neye ne zaman ihtiyaç duyacağını bilen yönetici, iş gücü, finans ve malzeme ihtiyaçlarını senkronize bir şekilde inşaat alanına sürebilir ve sabah tuğlanın gelmesini beklerken yevmiyenizi boşa harcayan işçi, sıvacıdan önce gelen boyacı gibi zayiatlarla daha az karşılaşılacaktır.

Küçük girişimcilerin genellikle bir ajandası bile yoktur. En fazla bir hafta sonrası için randevu verebilirler. Verdikleri randevular diğerleri ile çakışabilir. Günü geldiğinde verdikleri sözleri unutabilirler. Terminli işlerde bir türlü zamanlamayı tutturamazlar. Müşterilerden sürekli sabır ve müsamaha beklerler. Bu tip işyerlerinde gecikmeler o kadar sıradandır ki buna tepki gösteren müşterileri hayretle karşılayıp gecikmelerinin aslında müşteriye hiçte mantıklı ve inandırıcı gelmeyen sebeplerini, bahanelerini anlatırlar. Burada temel sorun ürünün temin süresinin gerçekte ne olduğunu bilmeyen satıcının ürünü erken bir tarihte teslim almayı isteyen müşteriye, genelde duymak istediği termini vermesidir. Çok kaliteli evler yapıyor olabilirsiniz. Müşterinize söz verdiğinizden çok daha iyi özelliklere sahip kapılar yapıyor olabilirsiniz. Fakat zaman konusunda verdiğiniz sözleri yerine getiremiyorsanız ürününüz kaliteli bile olsa hizmetiniz kaliteli olmadığından müşterileriniz mutsuz olur. Mutsuz müşteri çok pahalıya patlayan bilmem kaç liralık reklâm masrafınızı çöpe atmak anlamına gelir ve düzeltilmezse kısa zamanda daha derin yaralar açar. Zamana bağlı olarak verilen sözlerin tutulabilmesinin reçetesi zamana bağlı bir iş programınızın olmasıdır.

Çok girdili karmaşık ve birbirini birbirine bağlı olarak takip eden işleri yürütüyorsanız bu işleri diyagramlarla birbiri ile ilişkilendiren bilgisayar programlarının var olduğunu size hatırlatmalıyım. Örneğin inşaat işi ile uğraşıyorsanız tüm iş kalemlerini başlama ve bitiş ilişkileri açısından ele alıp size en kısa sürede biten iş diyagramını veren işi en kısa zamanda bitirebilmek için hangi iş kalemlerinin dikkatle ele alınması gerektiğini hangilerindeyse ne kadar fazla zamanınız olduğunu gösteren bir program kullanmalısınız. Bu program size ne zaman ne kadar malzeme, işçi ve paraya ihtiyaç duyacağınızı da gösterebilir.

Yönetici günlük işlerini de programlamak zorundadır. Birçok zaman baskı ne taraftan ağır geliyorsa o tarafın işiyle ilgilenen, ofisinde oturmuş muhasebe kayıtlarını inceliyorken bir telefonla bambaşka bir mevzuya geçebilen girişimciler ya çok üstün yetenekli olduklarından yarım bıraktıkları işlere sağlıklı bir şekilde devam edebiliyorlardır ya da kendilerini girişimciler çöplüğüne doğru yol alırken bulurlar. Gününüzü örneğin öğle yemeğine kadar ofisteki yemekten sonra dışarıdaki işleri yapmak gibi düzenlemek yardımcı olabilir. Her zaman uygulayamasanız da yılmayın uygulamak için çabalamaya devam edin. Kırmak istemediğiniz misafirleriniz, bitmek bilmeyen sohbetleriniz, iş yerinde vakit harcadığınız hobileriniz gününüzün ne kadarını çalıyor tekrar gözden geçirmekte her zaman fayda vardır.

Bazı işler vardır ki mesai öncelik değildir. Ama genellikle mesai en çok dikkat edilmesi gereken faktörlerden birisidir. Sabah çalışanlarınızdan daha erken işyerine gelmemek demek rakiplerinizden bir adım geriden geliyorsunuz demektir. Erken kalkmanın bereketi ile ilgili yığınla tavsiye vardır ve tanıdığım bir çok başarılı iş adamı sabah namazı vaktinde hayata başlamaktadır. Sabah rakipleriniz uyuyorken ayakta olmak tahmininizin ötesinde sizi öne geçirecek zihninizi açacaktır. Daha erken işe gelmek, daha geç eve gitmekten daha yararlı ve verimlidir.

 

 
Toplam blog
: 34
: 1357
Kayıt tarihi
: 30.01.12
 
 

İTÜ Mimarlık fakültesi Mimarlık bölümü mezunuyum. Mimarlık ve fotoğraf ilgi alanlarım. Kendi ofis..