İhtilali biz nasıl yaptık ?

Hersey birden bire oluyor...

Deprem gibi, sel gibi, darbeler gibi...

Ortalik yine toz duman?...

Ben de, bu arada, sizlere baska bir hatirami anlatayim istedim:

Kurstaydik. Dersleri kestiler... Apar topar otobuslere bindirdiler. Hemen kendi birliginize katilin, dediler. Yesilkoy Askeri Hava Alani'nda ucaklar bekliyor. Arkadaslarimi ugurladim. Ben Hava Harp Okulu Ogrenci Alayi'na gittim. Ustumde yazlik harici uniforma var. Egitim elbisen nerede, diye sordular. Evde, dedim. Tabur Komutanim kendi egitim elbiselerinden birini verdi. Yarbay rutbesini Yuzbasiya kolay cevirdik.

Uyumadan bekliyoruz. Belli ki onemli birseyler oluyor...
Sabaha dogru, Alay Komutani subaylari topladi.
Anlatti:
-Yesilkoy Hava Alani'nin yeni sorumlusu kendisiydi?...

Ben de Kargasekmez Salonu'ndan sorumlu olacagim.

Kargasekmez neresi, nasil bulurum?

Elimde sten makinali tabanca, belimde beylik tabanca Kargasekmez Salonu'nu buldum.

Kargasekmez o siralar Dis Hatlar terminali gibi. Yurtdisindan gelen yolcularin islemleri Kargasekmez'de yapiliyor. Gumruk, gumruk muhafaza, banka, postahane, hamal, taksici, jandarma... herkes orada.

Kocaman bir salon. Nasil teslim alinir?...

Kapinin ustunde 'Gumruk Md. Mv.' yaziyor.

Onemli bir yerdir diye gittim. Acik kapiyi tiklattim.

Masanin basindakiler hararetli hararetli masada oturan bir beyle konusuyorlar. Masa da oturan bana soyle bir bakti.

- Bekleyin, dedi.

Belki bir on dakika gecti. Biz hala kapidayiz.

Kargasekmez'i teslim alamadik!

Yine kapiyi vurdum.

- Beklesene kardesim, dedi.

Biraz sabirsizligima kizmisti. Belki bir bes dakika daha bekledim.

Kargasekmez'i bir turlu kontrol altina alamiyorduk?

Yine kapiyi tikladim. Daha yavasca. Daha kibar. Ses vermedi...

Biraz sonra, etrafindakilere, durun hele, su arkadasa bir bakalim, dedi. Bana dondu:

- Buyrun?...

Nereden baslasam?

Yavas yavas anlatmaya basladim.

Silahli Kuvvetler Turkiye'de Yonetime el koymustu... Yesilkoy Hava Alani'na da... Ben, Kargasekmez'in yeni sorumlusuydum... Bana; radyosu, telefonu olan bir yer gosterebilirlermiydi... Radyoyu acip dinlemeleri de iyi olurdu...

Ben konusurken odada cit cikmiyor, Mudur Muavini yavas yavas oturdugu koltuktan kalkiyordu.

- Buyrun Yuzbasim, dedi.

Kendi koltugunu isaret ediyordu.

- Boyle buyrun...

Ben sanki biraz utanmis, biraz sıkılmıştım.

- Salonu soyle bir dolasayim, birazdan gelirim, dedim.

Kargasekmez'in dev gibi salonunda dolasirken dikkatimi cekti. Artik beni goren gorevliler, saygiyla ayaga kalkiyorlardi.

Kargasekmez'i devr almistim...

***


Fotograf: Aziz Nesin'in "Ihtilali Nasil Yaptik?" kitabinin kapak resmi.